Halkların Demokratik Partisi (HDP) EŞ Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır’ın Sur İlçe Belediyesi’nde yaptığı açıklamada, "Türkiye’deki iç hukuk sistemi halihazırda belediyelere kayyum prosedürünü ön görmüyor. ‘İnsanlar ayakkabı giyemez artık, Türkiye’de ayakkabı giymek yasaktır’ diye bir kanun çıkarsınlar ne kadar uygulanabilirse belediyelere kayyum yasası da o kadar uygulanır" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, beraberindeki HDP’li milletvekilleri ile Sur İlçe Belediyesi’nde basın açıklaması düzenlendi.

Sur İlçe Belediyesi’nde, son dönemlerde sıkça gündeme gelen kayyum atamaları ile ilgili açıklamalarda bulunan Demirtaş, Türkiye’deki iç hukuk sisteminin halihazırda belediyelere kayyum prosedürünü ön görmediğini söyledi. Geçmişte Sur Belediyesi’nin çok dille belediyecilik kararı aldığı için belediye başkanları ve meclis üyelerinin tamamının görevden alındığını yerine vali yardımcısının atandığını dile getiren Demirtaş, “Aslında bu da bir tür kayyumdu. Fakat Türkiye’deki hiçbir yasada belediye başkanını siyasi faaliyetlerinden dolayı veya partisinin politikalarını uyguladığı için görevden alma soruşturma açma veya soruşturma açma gibi bir prosedür yoktur. Zaten halihazırda 31 belediye başkanı hukuk dışı bir şekilde görevden alınmış, 21’i hukuk dışı şekilde tutuklanmıştır. Ama AK Parti’nin bahsettiği şirketlere atanan kayyuma benzer bir kayyum atayabilmesi için yeni bir yasa yapması lazım. Zaten hazırlıklarını böyle yapıyorlar anladığımız kadarıyla. ‘İnsanlar, ayakkabı giyemez, ayakkabı giymek yasaktır’ diye bir kanun da yapılabilir. Oy çokluğu vardır bunu yapabilir ama uygulayabilir mi? ‘İnsanlar ayakkabı giyemez artık, Türkiye’de ayakkabı giymek yasaktır’ diye bir kanun çıkarsınlar ne kadar uygulanabilirse, belediyelere kayyum yasası da o kadar uygulanır. Kayyum halk tarafından tanınmaz, dikkate de alınmaz. Ne belediye çalışanı ne o yöre halkı seçmediği bir memuru belediye başkanı olarak da tanımaz. Kayyum yasası yapsalar bile kadük bir yasadır, uygulanması imkansızdır” diye konuştu.

TÜRKİYE-RUSYA-İSRAİL İLİŞKİLERİ

Bir gazetecinin, “Türkiye’nin İsrail ve Rusya ilişkilerinin yeniden düzelmesi için atılan adımlarla ilgili” sorusunu yanıtlayan Demirtaş, şunları kaydetti: “Bu anlaşmaların özü Kürt karşıtlığı üzerine inşa edilmiyor. Biz dış dünya ile ilişki kurulmasına karşı değiliz, ama ilkesizlik omurgasızlık üzerine bir dış politika yürütülmez. Bu ilişkiler bir defada da düzelmez, çok ciddi kırılmalar yıpranmışlıklar var. Özellikle ekonomiye yansıması birkaç yıl sonra olabilir. Mavi Marmara ile ilgili bizden önce İHH ve Mavi Marmara’da yaşamını yitirenlerin ailelerinin çıkıp bir şey söylemesi lazım.”

“KISA VADEDE BİR MÜZAKERE İHTİMALİ GÖZÜKMÜYOR”

Demirtaş, bir gazetecinin, “Dış politikanın Türkiye’nin iç siyasetinde nasıl bir değişim oluşturacağı” sorusuna da şu yanıtı verdi:

“Kısa vadede bir müzakere ihtimali görünmüyor. Bütün kapılar kapatmış durumda. Dünyanın en fazla kanla sulanmış topraklarında yaşıyoruz. Bu topraklar insanlığın medeniyetin ilk var olduğu topraklardır ve dünyada bu kadar kanla sulanmış başka toprak yoktur. Kim ki bu gidişattan şikayetçiyse sesini yükseltsin. Karadeniz’de, Trakya’da, Ege’de İç Anadolu’da eğer buna karşı bir itirazı varsa insanların sesini yükseltsin. Bizimle el ele versinler barış istiyoruz desinler. Kürt anneleri bu kadar barış diye sokaklardayken, Türk anneleri, asker polis anneleri de çıksın buna itiraz etsinler, o zaman ülke daha aydınlık olacak. Suriye, Rusya, Mısır görüşmeleri Türkiye’de bir iç barışa doğru gitmez.”

Toplantıda konuşan DBP Eş Genel Başkanı Sabahat Tuncel ise İstanbul Atatürk Havalimanı’na yapılan terör saldırısını kınadı.

Editör: Wan Haber