Genellikle yaz aylarında düğün yapmayı planlayan bekar öğretmenleri kara kara düşündüren eş durumu tayiniyle ilgili Danıştay'dan önemli bir karar çıktı. Hizmet puanı yetersizliği sebebiyle eş durumundan tayin talebi kabul edilmeyen öğretmenin açtığı davada, öğretmen lehine karar veren yüksek mahkeme, eş durumu tayinlerinde hizmet puanının aranmaması gerektiğine hükmetti.

Diyarbakır'ın Ergani ilçesi Haniköyü İlköğretim Okulu'nda okul öncesi öğretmeni olarak görev görev yapan öğretmen, Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde çalışan eşinin Ankara il merkezine atanması üzerine 2012 Ağustos özür durumuna bağlı yer değişikliği talebinde bulundu. Ankara iline hizmet puanı yetersizliğinden atanamayan öğretmen, eş durumundan atanabilmek için sınıf değişikliği yoluyla memur olarak Ankara iline atandı. 2013 Şubat özür durumuna bağlı yer değişikliği döneminde eş durumu özrünün bulunduğu Ankara iline okul öncesi öğretmeni olarak atanmak üzere elektronik ortamda yaptığı başvurunun yine puan yetersizliği gerekçesiyle reddedilen öğretmen bu kez konuyu yargıya taşıdı. Ankara 1. İdare Mahkemesi. davanın reddi yönünde karar verdi. Hukuk mücadelesini sürdüren öğretmen bu kez davayı Danıştay'a taşıdı.

"Öğretmen eş ile iş ikileminde bırakılamaz"

Danıştay 2. Dairesi, emsal nitelikte bir karara imza attı. Mevcut yasa hükümleri ve yönetmeliklere dikkat çeken daire, davacının Ankara ilinde polis memuru olarak görev yapan eşi sebebiyle 2013 Şubat ayı özür grubu yer değiştirme başvurularında norm kadro durumu yahut hizmet puanı gibi hususlar dikkate alınmaksızın kabul edilmesi gerektiğine hükmetti. Davacının tayin talebinin kabul edilmesi gerekmediğine, puan yetersizliği öne sürülerek başvurusunun reddedilmesinin belirtilen yönetmelik hükmüne aykırılık arz ettiğine vurgu yapıldı.
Öğretmenlik mesleğinin özel ihtisas gerektiren bir meslek olduğuna dikkat çekilen Danıştay 2. Dairesi'nin kararında şu ifadeler kullanıldı:

"Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına Dair Yönetmeliğin 9. maddesinde, öğrenim ve uzmanlığın yer değiştirme suretiyle atamalarda gözönünde bulundurulması gereken temel ilkelerden olduğu ortadadır. Kamu görevlilerinin özel koşullarına göre verimliliklerinin en yüksek olduğu ve hizmetlerinden en yüksek oranda yararlanılacak bir biçimde çalıştırılmalarının kamu yararına daha uygun düştüğü ve kamu hizmetinden beklenen faydanın da bu sayede arttığı anlaşılmaktadır. Kamu görevlilerinin, gördüğü eğitime uygun alanda çalışması sayesinde maddi ve manevi varlığının gelişmesini daha iyi tamamlayabileceği, toplumun temeli olan ailenin korunması ve refahı için Devlet tarafından gerekli tedbirlerin alınması Anayasal bir yükümlülük olduğu hususları birlikte dikkate alınmalıdır. Bu durumda davacının eş mazeretine dayalı olarak yaptığı atanma isteminin 'hizmet puanının yeterli olmaması' nedeniyle reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolunda hüküm kuran Ankara 1. İdare Mahkemesi kararında yasal isabet bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle, Ankara 1. İdare Mahkemesi'nce verilen kararın bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine oy çokluğuyla karar verildi" (iha)

Editör: Wan Haber