Cumhurbaşkanı Abdullah Gül siyasi parti kuracak iddiası ortaya atıldı. Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan'ın 'tek belirleyici' göründüğü andaki çıkışıyla herkesi şaşırttı. Şimdi herkes aynı soruyu soruyor: Gül ne yapacak?


Cumhurbaşkanı Abdullah Gül “siyasetle ilgili gelecek planım yok” sözleriyle kamuoyunu olduğu kadar kurucusu olduğu ve Başbakanlık yaptığı AK Parti’yi de dalgalandırdı.

Gül, mesajın içeriği kadar zamanlamasıyla da nokta atışı yaptı. Başbakan Erdoğan ’ın sürecin tek belirleyicisi göründüğü bir ortamda Gül’ün sözleri, “Kendi yazmadığım senaryoda rol almam. Vesayete karşıyım” anlamına geliyor.

ABDULLAH GÜL'ÜN RAHATSIZ OLDUĞU KONU

Gül, yeniden başladığı yurt içi gezisinde ve Başbakanın Belediye ve İl Başkanlarıyla Köşk sürecine ilişkin nabız aldığı bir ortamda kritik hamlesini yaptı. Türkiye Köşk seçimlerine gidiyor ama yaşanan kriz Başbakanlık üzerine. Erdoğan’ın Köşk’ü istemesi artık ‘hak’ olarak görülüyor. Buna Gül’ün bir itirazı yok. Abdullah Gül’ü rahatsız eden Başbakan Erdoğan’ın Köşk’ün ardından Başbakanlığı, partiyi de dizayn etme ihtimali. Başbakan’ın parti kademeleri ile başlattığı, sivil toplumla devam edecek ‘istişare süreci’ Gül’ün siyasi geleceğini de yakından ilgilendiriyor. Cumhurbaşkanı Gül, kendisiyle henüz detaylı bir görüşme olmadan ve karara varılmadan böyle bir sürecin yürütülmesinden hoşnut değil. Kütahya’da yaptığı açıklama o açıdan zamanlama olarak da “manidar” görülüyor.

ERDOĞAN'IN YOL HARİTASI GÜL'E UYMUYOR

Radikal'den Ömer Şahin'in haberine göre; Yüzde 45’lik oy başarısıÇankaya için tek belirleyicinin Başbakan Erdoğan olduğu gerçeğini perçinledi. Ağustos sonrası için Erdoğan ve Gül’ün senaryolarının örtüştüğü söylenemez. Erdoğan partili Cumhurbaşkanlığı, gerekirse eşbaşkanlık istiyor. İcranın başı olarak hareket edeceğini söylüyor. Bu söylem parti liderliği ve Başbakanlığın Erdoğan tarafından biçimlendirilmesiyle mümkün... Böylesi etkin bir Cumhurbaşkanı ile çalışacak Başbakan profili Gül’e uymuyor. Gül ‘ün senaryosu şöyle: Kongrede gerekirse yarışarak genel başkan olmak. Seçim sonrası Başbakan olunca da yetkisini tam anlamıyla kullanmak. Yani, parlamenter sistemin Başbakanı ve parti lideri gibi hareket etmekten yana. Partili Cumhurbaşkanlığı, eşbaşkanlık ajandasında bulunmuyor. Erdoğan’ın yol haritası ve çizdiği robot resim Gül’e uymuyor.

AKİL İSİMLER DEVREYE GİREBİLİR

Gül’ün Kütahya’daki sürpriz açıklaması siyaseten “havlu atmak” anlamına gelmiyor. Bir son değil başlangıç olarak okumak daha doğru. Hatta Köşk sonrası senaryolar için milat bile kabul edilebilir bu sözler. Bu saatten sonra ikilinin en kısa sürede Köşk gündemiyle görüşmesi beklenir. Bu sürecin kazasız atlatılması için iki ismin de değer verdiği bazı “akil” isimlerin devreye girmesi de sürpriz olmaz.

YENİ PARTİ İÇİN KOLLARI SIVAYABİLİR

Gül ve Erdoğan bu koşullarda orta noktada buluşabilir mi? Bu sorunun net bir yanıtı yok. Başbakan Erdoğan’ın tutumu daha belirleyici olacak. Eğer uzlaşırlarsa ikili yer değiştirebilir. Anlaşma olmazsa Ak Parti ve siyaseti fırtınalı günler bekliyor. Erdoğan’ın Bülent Arınç, Mehmet Ali Şahin, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Binali Yıldırım isimlerinden birisine Başbakanlı koltuğunu teslim etmesi beklenebilir. AK Parti’de 40 yıllık dostluk ve kader birliği olan Gül ile Erdoğan’ın yol ayrımına gelebileceğini söyleyenler de var. Bu konuda konuşulan en uç senaryo şöyle: Erdoğan’ın kafasında Abdullah Gül olmaz ise Abdullah Bey bir süre kenara çekilir. “Gül’süz AK Parti” modeli bile Gül’ü siyaseten emekliliğe itmez. Abdullah Gül, Ak Parti içerisinden alacağı destekle gerekirse yeni bir parti için kolları sıvar.

Editör: Wan Haber