1995′ten beri, ellerinde kayıplarının fotoğrafları Galatasaray Meydanı’nda toplanan anneler, bugün 500′üncü kez aynı meydanda adalet arıyorlar. Yağmura, kara, rüzgara, soğuğa,  sıcağa hiç aldırmadan yılmadan, vazgeçmeden 499 hafta yaptıkları gibi bugün de aynı kararlılıkla direniyorlar.

Onlar, ülke tarihinin bu en uzun soluklu eyleminde; gözaltında kaybolan yakınlarını ve faili meçhul siyasi cinayetlere kurban giden yakınlarının faillerini arıyorlar.

Grup her hafta olduğu gibi bugün de saat 12.00′da Galatasaray Meydanı’nda toplandı. Gruba birçok siyasetçi ile sivil toplum kuruluşlarının aralarında bulunduğu binlerce kişi destek verdi.

Bu hafta 19 yıl önce gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un akıbeti soruldu.

İnsan Hakları Derneği (İHD) adına bu hafta açıklamayı Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren okudu. Eren’in okudğu açıklama şöyle:

“Bizler, devletin güvenlik güçlerince gözaltına alınarak kaybedilenlerin aileleri ve insan haklan savunucuları olarak, 27 Mayıs 1995′den beri her Cumartesi saat 12:00′de İstanbul Galatasaray’da gözaltında kaybetme gerçeğini gündemde tutmak için ülkenin en uzun erimli sivil itaatsizlik eylemini gerçekleştiriyoruz. Çünkü, Türkiye’de yüzlerce kişi güvenlik güçlerince gözaltına alınarak kaybedildi. Kayıpların akıbetinin soruşturulmasını önleyen hukuksal mekanizmalar yaratıldı. Kaybetme suçunda fail ve sorumlu konumda olan kamu görevlilerine yasal, yargısal ve idari koruma sağlandı. Gözaltında kaybetmeyi suç olmaktan çıkaran bu zihniyet, yalnızca adaletsizlik üretmekle kalmadı, aynı zamanda toplumu zehirleyerek ortak bir adalet duygusunun oluşmasını engelledi. Fail kamu görevlisi olunca, yurttaşın öldürülmesinin ve yok edilmesinin suç sayılmayacağı algısını yarattı. Güvensizlik ve korku üreten bir politik iklim yaratarak toplumu suskunluğa sürükledi.

Temel hak ve özgürlüklerine sahip çıktıkları için, Kürt, Süryani, Keldani doğdukları için, sosyalist oldukları için evlatlarımızı düşmanlaştırarak kaybeden ve onlara yönelen devlet terörünü cezasız bırakan siyasi iktidarlar, hakikatlerin ortaya çıkarılması ve adaletin sağlanması talebimize kulaklarını tıkadı. Bu nedenle Türkiye demokratikleşemedi. Bizler her Cumartesi saat 12:00′de ellerimizde kayıplarımızın fotoğrafları ve kırmızı karanfillerimizle Galatasaray Meydan’ında taleplerimizi haykırıyoruz:

BM SÖZLEŞMESİ İMZALANSIN
* Cezasızlık ve adaletsizlik üreten bu sistemin bütününde köklü yasal, idari ve adli değişiklikler yapılsın! Cezasızlık politikasına son verilerek, insanlık suçları ve bu suçların failleri görünür kılınsın! Devletin kaybettiği evlatlarımızın akıbeti açıklansın ve failleri yargılansın!

* Hakikat ve adalet hakkımız yasal güvence altına alınsın. Türkiye, yıllardır imzalamaktan kaçındığı Birleşmiş Milletlerin Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Sözleşme’yi imzalasın.

500. haftamızda bir kez daha ilan ediyoruz; mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Biliyoruz ki, biz vazgeçersek evlatlarımız asıl o zaman kaybolacak. İnsanlık onuru asıl o zaman yara alacak.

500. haftamızda bu topraklarda yaşayan herkese sesleniyoruz: “Yok edilmek istenen yalnızca evlatlarımız değil, insanlığın vicdanıdır. İnsanlık onurunu hedef alan bu suç karşısında susmayın! Kayıplar mücadelesini destekleyin. Hakikat ve adalet talebimize sesinizi katın.”

FEHMİ TOSUN NASIL KAYBOLDU?
36 yaşındaki 5 çocuk babası Fehmi Tosun kimliğine sahip çıkan bir Kürt’tü. 19 Ekim 1995 günü silahlı, telsizli sivil polisler tarafından 34 UD 597 plakalı beyaz Renault araca zorla bindirilerek İstanbul/ Avcılar’daki evinin önünden götürüldü. Ardından koşan eşi ve çocuklarına “Beni öldürecekler!” diye bağırdı. Olay gündüz vakti komşuların gözü önünde gerçekleşti.

Eşi Hanım Tosun ve İHD tüm yasal yollara başvurdu. Fehmi Tosun’un gözaltına alındığı devletin tüm kademelerince inkar edildi. 4 yıl sonra gözaltına alınan Fehmi’nin kardeşine, Terörle Mücadele Şubesi’nde ‘Seni de ağabeyin gibi öldürülelim mi?’ denildi.

TÜRKİYE AİHM’DE KABUL ETTİ
İç hukuktan sonuç alınamayınca dava AİHM’e taşındı. 17 Eylül 2003 tarihinde, AKP Hükümeti AİHM’e yaptığı savunmada Fehmi Tosun’un gözaltında kaybedildiğini kabul ederek, etkili soruşturmaların yürütülmesini zorunlu kılan talimatları vermeyi taahhüt etti. Bu taahhüdün üzerinden tam 11 yıl geçmesine rağmen hiçbir şey yapılmadı.

Fehmi Tosun hala kayıp, yıllardır Galatasaray’dan kimliklerini açıkladığımız Fehmi Tosun’un failleri ve sorumluları hala korunmaya devam ediyor. Tosun, ailesine teslim edilinceye kadar, onu kaybedenler hesap verinceye kadar biz onu aramaktan, faillerinin peşinde olmaktan vazgeçmeyeceğiz.” (ZETE- Bianet)

Editör: Wan Haber