Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe, cinselliğin Türkiye'de gerek toplumsal gerekse ahlaki açıdan bir tabu olarak görüldüğünü söyledi.
CİSED Onursal Başkanı Dr. Keçe, yaptığı yazılı açıklamada, yaşamı renklendiren ve ilişkiyi daha keyifli ve eğlenceli bir hale getiren cinselliğin, hayatın bir gerçeği, beden ve ruh sağlığının en temel olgularından birisi olduğunu söyledi. Cinselliğin Türkiye'de gerek toplumsal gerekse ahlaki açıdan hala bir tabu olarak görüldüğünü, bazen çözümlenmesinin zor olabilen bireysel, ailesel ve toplumsal sorunlara neden olabildiğini belirten Keçe, "Cinsellik kişiden kişiye değişiklik gösterse de, zevk alıp vermek, paylaşmak, iletişim kurmak ve neslin devamı için yapılması gerekli eylemleri içeriyor. Bu nedenle, hiçbir kadın ya da erkek cinselliği hayatından çıkarmak istemez. Aksine, cinsellikten daha fazla nasıl zevk alınabileceği konusunda ileri ve daha ileri gitmek ister. O zaman diyebiliriz ki, beden ve ruh olarak genel iyilik halinin vazgeçilmez bir parçası olan cinsel duygular, fanteziler ve arzular doğaldır ve bütün yaşam boyunca da var olacaktır" dedi.

"YA EŞCİNSEL OLURSAM KORKUSU"
Eşcinsel olma korkusunun erkeklerde sık görüldüğüne dikkat çeken CİSED Genel Başkanı Dr. Cebrail Kısa ise, "Eşcinsellik, her şeyden önce bir cinsel yönelim farklılığıdır. Tüm bunlara rağmen, eşcinsellik korkusu sebebiyle erkeklerin çoğu perine ve prostat noktası hazlarını yok sayıyor, çok derin suçluluk duygularıyla kıvranıp duruyor. Oysa G noktalarının uyarılması son derece doğal ve normal bir seks eylemidir. Bunu keşfetmiş ve yaşayan erkeklerin eşcinsellik gibi bir eğilimleri yoktur. G noktaları insan vücudundaki çok sayıdaki erojen bölgelerden biridir. G noktalarının uyarılması erkekleri eşcinsel yapmaz" dedi.
CİSED Genel Başkan Yardımcısı Dr. Yasemin Yıldız ise, G noktalarının uyarılmasının erkekleri eşcinsel yapmadığı gibi kadınlaştırmadığını da söyledi.
(TB-ÖZ-OK-Y)

07.02.2013 17:11:21 TSI

Editör: Wan Haber