Çikolata ve Şekerleme sektörünün son yıllarda yaptığı yatırımlarla bölgesel güç olma yolunda sağlam adımlar attığını belirten Şekerleme ve Şekerli Mamuller Tanıtım Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Mete, "Sektördeki Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları ve ihraç ürünlerimizin tanıtılması konusunda gerçekleştirdiğimiz yoğun çabalarımız sonucunda, 2011 yılında 2 milyar dolar olan şekerleme, çikolata ve şekerli mamuller ihracatı 2012 yılı sonunda 2.5 milyar dolara ulaştı" dedi.
Türk çikolata ve şekerleme sektörünün 2012 yılını değerlendiren Şekerleme ve Şekerli Mamuller Tanıtım Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Mete, sektörün AR-GE ve inovasyon çalışmalarına yaptığı yatırımlarla diğer sektörlerden açık ara önde olduğunu ve dünya standartlarında üretim yönünden birçok ülkeden ileri olduğunu belirtti.
Uluslararası piyasalarda yaşanan ekonomik krize rağmen Türk çikolata ve şekerleme sektörünün ihracat artışı gerçekleştirdiğini vurgulayan Zekeriya Mete, "Sektördeki Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları ve ihraç ürünlerimizin tanıtılması konusunda yoğun çabalarımız sonucunda 2011 yılında 2 milyar dolar olan şekerleme, çikolata ve şekerli mamuller ihracatı 2012 yılı sonunda 2.5 milyar dolara ulaştı" dedi.
Sektörün yaklaşık 200 ülkeye ihracat gerçekleştirdiğini belirten Zekeriya Mete şöyle devam etti: "Sektörümüzün başlıca ihraç ülkeleri, Avrupa Birliği, Kuzey Afrika ülkeleri, Rusya Federasyonu, Suudi Arabistan, ABD, Türkî Cumhuriyetleri Orta Doğu ve Uzak Doğu. Sektör olarak şekerli ve kakaolu mamuller, pastacılık ürünleri, değirmencilik ürünleri, bakliyat, hububat, bitkisel yağlar gibi çeşitli alt sektörlerde faaliyet gösteriyor ve dünyada 200'e yakın ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. İhraç ürünlerimizin tanıtılması konusunda yoğun bir gayret içerisindeyiz ve sektörün en büyük fuarlarına katılmaya özen gösteriyoruz. Dünyanın her bölgesinde sektörümüzü temsil edecek faaliyetlerde bulunarak, bu kapsamda Türk ürünlerinin kalitesini ve avantajlarını ön plana çıkartıp tüketicide Türk malı algısı oluşturma yoluyla markalaşmak ve ürünlerimizin tanınılırlığını artırıyoruz. Bununla birlikte, Ekonomi Bakanlığı koordinatörlüğünde, Genel Sekreterliğimiz organizatörlüğünde Türkiye'de düzenlenen gıda fuarları ile eş zamanlı olarak alım heyetleri organize ederek Türk firmalarımızla ilgili ülke ithalatçılarını buluşturuyoruz, ikili görüşmeler düzenleyerek ticari ilişkilerimizin gelişmesini sağlıyoruz."
Dünyada güvenilir ve makul yatırım bölgelerinin azalmakta olduğu son yıllarda Türkiye'nin kredi notu yükseltilmesinin yabancı yatırımcıları cezbetmesinin doğal bir durum olduğunu söyleyen Zekeriya Mete şöyle devam etti: "Dünyada güvenilir ve makul yatırım araçları azalmakta olduğu için Türkiye dışarıdan sermaye cezbetmekte ve bu son derece doğal. Makro ekonomik açıdan Türkiye ekonomisini değerlendirdiğimizde bizim için risk olabilecek konu kısa vadeli sermaye girişlerinde artışın yaşanması. Bununla birlikte, kısa vadeli giriş-çıkışlardan oluşacak zararı önlemek için Merkez Bankası önlemlerini alıyor. Dünyada güvenilir liman sayısı hızla azalırken diğer taraftan, küresel anlamda Türkiye'nin kredi notu yatırım yapılabilir ülke seviyesine yükseldi fakat yatırım notunun yabancı yatırımcı için daha da cazip hale gelebilmek için kredi notunda artışa ihtiyacımız var. Bankacılık sektörümüz tüm dünyada parmakla gösterilen bir sektör haline geldiğini ifade etmek lazım. Türkiye'nin 2013 büyüme hedefi yüzde 4, bu açıdan bakıldığında; finans sisteminin sağlam zemin üzerinde durması ihracatın temelini oluşturan üretimin arttırılması için gerekli olan yatırımları yapacak ihracatçımız açısından çok önemli".
(ÖK-ÖK-E)

08.01.2013 11:54:06 TSI

Editör: Wan Haber