Trabzon'un Çaykara ilçesi Karaçam mahallesindeki Balkodu-2 HES inşaatında 5 gün önce meydana gelen çığ felaketinde çığ altında kalan HES işçilerinden Erhan Arslan'ın cesedine sabah saatlerinde ulaşılmasının ardından Lokman Çelik'in de cesedine öğleden sonra yapılan çalışmalarda ulaşıldı.

 

Kavlatan mevkiinde geçtiğimiz 10 Ocak Cumartesi günü yaşanan çığ felaketinde 5 HES işçisi kar altında kalmış, işçilerden Nusret Er'in cesedine olayın hemen ardından ulaşılmıştı. Çığ tehlikesi nedeniyle çalışmaların kontrollü yürütüldüğü bölgede ekipler, çığ altındaki işçilerden Muhammet Işıklı ve Özgür Özyürek'in cesetlerine önceki gün ulaşmıştı.

 

Bu sabah çığ altında kalan diğer HES işçileri Lokman Çelik ile Erhan Arslan'ı arama çalışmaları yeniden başlatılırken, yapılan çalışmalar neticesinde Erhan Arslan'ın cesedine sabah saatlerinde ulaşılırken, Lokman Çelik'in cesedine de öğleden sonra yapılan çalışmalar sırasında ulaşıldı. Böylece çığ altında ulaşılamayan kimse kalmadı. 

Trabzon’da meydana gelen çığda hayatını kaybeden Erhan Aslan’ın babası Ali Aslan, olayda ihmal olduğunu ileri sürdü.


Trabzon’un Çaykara ilçesi Karaçam Mahallesi’ndeki Balkodu-2 HES inşaatında 5 gün önce meydana gelen çığ felaketinde çığ altında kalan HES işçilerinden 27 yaşındaki Erhan Aslan’ın da cesedine bu Sabah saatlerinde ulaşıldı. Aslan’ın cesedine ulaşılması, günlerdir bir umutla bekleyen ailesi ve yakınlarını da yasa boğdu. Erhan Aslan’ın cesedine ulaşılması üzerine çok sayıda vatandaş taziye için Tunceli’nin Mazgirt ilçesi Akpazar beldesi Kepektaşı Mahallesi’nde yaşayan Aslan ailesinin evine geldi. Yakınları, 3 çocuklu ailenin en küçüğü olan Erhan Aslan’ın Eylül ayında nişanlandığını Bingöl’de de aynı şirkette çalışırken birikmiş maaşını alamadığını, şirketin Trabzon’a çağırması üzerine 20 gün önce işe başladığını dile getirdi. Evinin önünde taziyeleri kabul eden baba Ali Aslan, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Kendi hakkını alamamıştı. Onun için ben gider çalışırım hak ettiğim parayı da alırım demişti. Bunun için çalışmaya gitti. Maddi durumu iyi değildi. Nişanlıydı. Sevgilisi de oradadır dağın maralı olmuş feryatlarını haykırıyor. Ama kimse bu dili anlamıyor. Biz insan hakkını savunuyoruz. O insanlara gerekli müdahale yapılmış olsaydı ilk günde biz de üzülmezdik. O insan oraya layık mıydı? Herkese sorun o vadiye, doğaya göre o insanları oraya çalışmaya göndermek kimin mantığıdır? Hiçbir güvence yokken o insanları ölüme sürüklediler. İki sevgili kavuşmuş olsaydı, muratlarına erselerdi başka bir şey istemezdim” dedi.
Baba Ali Aslan, suçluların yargılanmasını talep ederken, suç duyurusunda da bulunacağını söyledi.


Aslan ailesinin damadı Erdem Ayhan olayda ihmal olduğunu iddia ederek, “Sonuçta bir yuva yıkıldı. Yetkililer buna çare bulamıyor mu? Gencecik bir fidanımız beş gündür karın altında. Bunun çaresi yok muydu bunu bize açıklayacak bir yetkili yok mu? Bunların sona ne olacak devam mı edecek? Soma faciası, Trabzon faciası bunların ardı arkası kesilmeyecek. İnsan hayatı bu kadar mı ucuz? Maalesef insan hayatı bu kadar ucuz” diye konuştu.


Aile olayın ardından şirketten hiçbir yetkilinin kendilerini aramamasına da tepki gösterdi.

 

Editör: Wan Haber