AK Parti İzmir Milletvekili Ali Aşlık, çiftçileri sıkıntıya sokan derin su kuyularına sayaç takma zorunluluğu ile ilgili kanun teklifi hazırladıklarını açıkladı. Aşlık, çiftçilere su kuyularına sayaç takma zorunluluğu getiren takmayanlara bin ile 5 bin TL arasında para cezası öngören 6111 Sayılı Yasa'yla ilgili şikayetler üzerine bir yasa teklifi hazırladı.
AK Parti İzmir İl binasında AK Parti İzmir İl Başkanlığı yönetim kurulu üyeleri ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Aşlık, hazırladıkları teklifle, nerelerde sayaç takılacağına Devlet Su İşleri'nin teklifi ile Bakanlar Kurulu'nun karar vereceğini ve süreyi uzatma yetkisinin de Bakanlar Kurulu'na ait olacağını söyledi.
Aşlık'ın hazırladığı kanun teklifinde şu maddeler yer aldı: "Nerelerde sayaç takılacağını DSİ'nin teklifi ile Bakanlar Kurulu karar verecektir. Yine Bakanlar Kurulu'na süreyi uzatma yetkisi verilmektedir. Yine aynı yasa teklifi ile sanayi amaçlı kullanımlarda yasanın yürürlüğe girmesinden itibaren bir yıl içinde sayaç takma zorunlu hale getirilmektedir. Yerine getirmeyenlerin kuyuları kapatılır ve belgeleri iptal etmek suretiyle, masraflar kuyu sahibinden tahsil edilir. Zirai, içme ve kullanma suyu amaçlı açılan ve ölçüm sistemi kurma zorunluluğu dahilinde bulunan yerlerde de bir yıl içinde belge sahibince sayaç kurulur. Ölçüm sistemi kuramayanlar bu süre içinde talep etmesi halinde DSİ tarafından 3 yıl içinde kurulacak ve bedelleri yüzde 25 fazlasıyla belge sahibinden alınacaktır. Bütün çiftçilerimizin köylerde yapılan muhalefetin kara propagandasına aldanmamalarını rica ediyoruz."

KİMSE MAĞDUR OLMAYACAK
Vekil Aşlık, kamuoyunda 2B yasası olarak bilinen Orman Vasfını Bitirmiş Olmaları Nedeniyle Orman Alanı Dışına Çıkarılan Taşınmazların Satımı başlıklı yasanın bazı maddelerinde değişiklik yapıldığını belirtti. Geçen hafta Tarım Komisyonu'ndan geçen değişiklikle 400 metrekareye kadar olan yerler hak sahiplerine rayiç bedelin yüzde 50'si ile devredileceğini anlatan Aşlık, şunları söyledi: "Daha önce yüzde 70 olarak belirlenmişti. Hak sahipleri 400 metrekareden fazla olan yerleri yine yüzde 70 üzerinden devir alacaklardır. Birden fazla parselde hak sahibi olanlar istedikleri bir parselde 400 metrekare hakkını kullanacaklardır."
Büyük çoğu 2B kapsamında olan İzmir'in Gaziemir ilçesine bağlı Sarnıç'taki 2 bin 500 vatandaşın hak kaybına uğramayacağını anlatan Ali Aşlık, şu açıklamaları yaptı: "Gaziemir Sarnıç'ta bulunan 2B kapsamındaki yerler ile alakalı hak sahipleri belirlenmiş olup askıya çıkarılamamıştır. Askıya çıkarılamaması vatandaşlarımızın herhangi bir hak kaybına neden olmayacaktır. Yasa gereği yargıya intikal etmiş yerlerde askı süresi başlamamaktadır. Yargılama biter bitmez askıya çıkarılıp hak sahipleri arzu ederlerse tapularını alacaklardır. Şu ana kadar biten davalar Orman lehine sonuçlanmıştır. Orman lehine biten karar Yargıtay'ca onandığı takdirde hiçbir sorun kalmayacaktır. Açılan davayı Orman ve Su İşleri Bakanlığı kaybettiği takdirde Sarnıç'taki 2.500 hak sahibi vatandaşımız yine mağdur edilmeyecek. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı vasıtasıyla buralar kamulaştırılmak suretiyle hak sahiplerine tapuları verilecektir."
AK Parti Milletvekili Ali Aşlık'ın değindiği bir diğer konu, çiftçileri yakından ilgilendiren ürün ve prim destekleri hakkında oldu.
Aşlık, Tarım Bakanlığı'nın 22 milyon parsel arazinin veri tabanlarını oluşturduğunu, bu arazilerin uydu sistemiyle takip edildiğini ve ürün ve prim desteklerinde Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) değil uydu verilerinin esas alınacağını söyledi.
Vekil Aşlık, çiftçileri yakından ilgilendiren ürün ve prim destekleri ile alakalı kamuoyunda oluşan yanlış bilgiyi düzeltmek istediğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: "Ürün ve prim desteklerinde TÜİK verileri esas alınmayacaktır. Tarım Bakanlığı 22 milyon parselin veri tabanlarını oluşturmuş olup; bu verilere göre ürün ve prim desteklemeleri gerçekleştirilecektir. 22 milyon parsel, uydu sistemiyle takip edilmekte olup aldığı yağıştan ekilen ürüne, güneşe bakıp bakmadığından toprağın çeşidi ve verimine kadar her şey gözlemlenebilmektedir. Bu veri yüzde 100'e yakın doğru bilgiye ve sonuca ulaşabilen bir yöntemdir. Ürün ve prim desteklerinde TÜİK verileri değil uydu sistemiyle belirlenen veri esas alınacaktır"
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun KİK'lerle ilgili eleştirisine de yanıt veren Aşlık, KİK, EPDK ve BDDK gibi kurumların 28 Şubat sürecinin ürünleri olduğunu belirterek şunları söyledi: "28 Şubat süreciyle birlikte devletin imkanları birilerine peşkeş çekildi. KİK de bunlardan biri. Fatura siyasetçilere kesiliyor. EPDK, BDDK gibi kurumlar böyle. Adı bağımsız ancak CHP'nin desteklediği 28 Şubat anlayışının kurumlarıdır bunlar. Kendi doğurdukları kurumların faturasını niye AK Parti'ye çıkarıyor CHP. Kocaoğlu da bunu çok iyi biliyor. En kısa sürede 28 Şubat sürecinden kalan bu kurumların ortadan kaldırılması lazım."
(HD-HO-Y)

28.01.2013 13:12:09 TSI

Editör: Wan Haber