Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcıları Bülent Tezcan ve Gökhan Günaydın'ın aralarında olduğu heyet, İstanbul Barosu'nu ziyaret etti.
CHP Genel Başkan Yardımcıları Bülent Tezcan ve Gökhan Günaydın ile Çorum Milletvekili Tufan Köse, Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, Antalya Milletvekili Gürgut Acar, Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü, İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ve Denizli Milletvekili İlhan Cihaner'den oluşan CHP heyeti genel kurul kararı alınan İstanbul Barosu'na ziyarette bulundu. Basına kapalı olarak yapılan toplantının ardından açıklama yapan İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, "CHP'nin hukukçu milletvekilleri bugün ziyaretimize geldi. Bize karşı yürütülen soruşturma sonucu açılan dava sadece bize değil tüm hukukçulara, barolara karşı açılmış olan bir davadır. Bugün milletvekillerimiz buna istinaden destek amaçlı ziyarette bulundular" dedi.
Savunma mekanizmasının ve avukatlık mesleğinin yok edilmek istendiğini iddia eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ise, "Savunma mekanizmalarına yapılan saldırılar neticesinde bilgi almak ve destek vermek bu saldırılara bir dur demek için ziyaret ettik. AKP iktidarı istikrarlı bir şekilde yargıyı siyasallaştırırken bir yandan da savunma mekanizmasını avukatlık mesleğini yok etmek çabasındadır. İstanbul Barosu'nun bu yaptırımlara karşı kararlı duruşu iktidarı rahatsız etmiştir. İktidar sandıkla alamadığını savcıyla alma girişimini bu davayla yine göstermiştir. İstanbul Barosunu hizaya sokamayan iktidar haksız soruşturma ile baroyu yıldırma çabası içindedir. Milletvekillerinin sosyal medyadaki yazıları ile İstanbul Barosu'nun görevden düştüğü imajı yaratılmak istenmektedir. İstanbul Barosu görevden düşmemiştir. Meşru bir şekilde görevine devam etmektedir" şeklinde konuştu.
Gayri meşru yollarla baro yönetiminin korkutulmaya çalışıldığını ileri süren Tezcan, "Bu yaptırımların ilk planlaması Silivri Balyoz davası ile başladı. Avukatlara hakaret edilmesi, savunma haklarının istismar edilmesi ve İstanbul Barosu üyelerinin uğradığı haksızlığa meşru yollardan dur demek üzere buraya geldik. Bu bize mahkeme heyetinin verdiği yetkidir ve meşru yetkimizdir. Gayri meşru yollarla tüm hukuk kurallarını yok sayarak baro yönetimi korkutulmaya çalışılmıştır. Ama korkutamadıklarını anlayınca bu yola başvurmuşlardır. 17 Mayıs'taki duruşma sadece Ümit Kocasakal ile 9 tane sanığın yargılandığı bir dava değil. 21. yüzyılda savunma hakkının, savunma görevinin yargılandığı bir davadır. O yüzden 17 Mayıs'ta da bugün burada olduğumuz gibi o gün de orada olacağız. Hukukun hakim olduğu zulmün yok olduğu günlerde buluşacağız. İstanbul Barosu'na geçmiş olsun demiyorum. Bu uygulamayı başlatan kafası sakat olan iktidara geçmiş olsun diyorum" dedi.
(OY-ÇK-Y)

11.02.2013 13:25:09 TSI

Editör: Wan Haber