CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer, Mersin'de Akkuyu Nükleer Santrali'ne 15 kilometre uzaklıkta termik santraller ve çimento fabrikası yapılmasının gündemde olduğunu belirterek, konuyu Meclis gündemine taşıdı.
CHP'li Seçer, TBMM Başkanlığı'na Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın yazılı yanıtlaması istemiyle Mersin'in Silifke ilçesine bağlı Taşucu beldesi ile Aydıncık ilçesi arasındaki bölgeye yapılması planlanan termik santraller ve çimento fabrikasına ilişkin soru önergesi verdi. Önergesinde, Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli beldesinde yapılacak Akkuyu Nükleer Santrali'nin ardından aynı bölgede yapılması planlanan termik santral ve çimento fabrikasının ekosistemde yaratacağı tehlikeye dikkat çeken Seçer, "Akkuyu'da yapımı planlanan nükleer santral hakkındaki tartışmalar sürerken, aynı bölgede termik santral ve çimento fabrikası kurulmasına yönelik girişimler bölge halkını iyice endişelendirmektedir" dedi.
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Kıdeyş'in kurulacak nükleer santralin 15 kilometre uzağında planlanan yeni termik santraller ve çimento fabrikasının, kıyı ekosistemine geri dönüşümü olmayan etkileri olacağı konusunda uyarılarda bulunduğunu kaydeden Seçer, "Sözü edilen tesislerin hayata geçmesiyle sahip olduğumuz biyolojik zenginliğin bir kısmının daha kaybedileceği, deniz çayırlarının ve deniz kaplumbağaları ile Akdeniz foklarının da yaşam alanlarının yok olacağı bildirilmektedir. Ayrıca, bölgenin balıkçılık ve turizm faaliyetlerinin de olumsuz etkileneceği belirtilmektedir" ifadelerini kullandı.
Taşucu ile Aydıncık arasındaki bölgenin Türkiye'nin doğallığını ve biyolojik çeşitliliğini nispeten koruyabilmiş ender kıyılarından biri olmasına karşın, sözü edilen bölgede yapımına izin verilen ya da yapımı süren kaç termik santral bulunduğunu soran Seçer, Bakan Bayraktar'a şu soruları yöneltti:
"Önergenin yanıtlandığı tarihe kadar olan dönemde sözü edilen santrallerin yapım sürecinde gelinen aşamalar nelerdir? Santrallerin özellikleri ve üretim kapasiteleri ne olacaktır? Sözü edilen santrallerin ÇED süreci nasıl işlemiştir? Sözü edilen bölgedeki santrallerin ÇED sürecinde alanında uzmanlaşmış kurumların devre dışında bırakıldığı ve görüşlerinin alınmadığı iddiaları doğru mudur? Sözü edilen süreçte bilgi alınan kurumlar hangileridir? Santraller yapıldığı takdirde, soğutma faaliyetleri için gerekli büyük miktarlarda deniz suyunun alınıp ısıtılarak denize salıverilmesiyle, zaten küresel ısınma tehdidi altında bulunan deniz suyu sıcaklığının yükseleceği tahmin edilmektedir. Bu durum yabancı türlerin daha da çoğalmasına, birçok yerli türün kaybolmasına neden olmayacak mıdır? Türkiye'nin sahip olduğu biyolojik zenginliğin dünyanın diğer ülkeleri ile karşılaştırması ve sonuçları nelerdir? Sözü edilen tesislerin faaliyete geçmesi ile Türkiye bu zenginliğinin bir kısmını daha kaybetmeyecek midir? Bölgenin balıkçılık ve turizm faaliyetleri bu gelişmelerden olumsuz olarak etkilenmeyecek midir? Söz konusu santral ve fabrikanın, doğal hayata ve turizm faaliyetlerine vereceği tahribatlar nasıl ortadan kaldıracaktır? Akdeniz foku, nesli kritik derecede tehlikede olan bir türdür. Bilim insanları tesislerin uzun dönemli faaliyetleri, kirlilik ve yoğunlaşan gemi trafiği yüzünden bu hayvan neslinin yok olacağını belirtmektedir. Bakanlığınızın bu konuda aldığı önlem ya da alacağı önlemler nelerdir? Taşucu ile Aydıncık arasındaki söz konusu bölgede biyolojik çeşitlilik araştırılmış mıdır? Üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye'nin denizlerinin biyolojik zenginliğinin korunması adına bakanlığınızın yaptığı çalışmalar nelerdir?"
Seçer, verdiği önergeyle ilgili yaptığı açıklamada da Mersin'in cennet köşelerinin tahribatına asla göz yummayacaklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Hem ülkemizin enerji ihtiyacının sağlanması hem de iş olanaklarının artırılması açısından bu yatırımlara gerek duyulması gayet normaldir. Ancak, bunu doğal ve kültürel değerlerimizi koruyarak yapmak, gelecek kuşaklara karşı ortak sorumluluğumuz olmalıdır. Bu santraller yapıldığı takdirde denizimizde ve kıyılarda yaratacağı olumsuz tablolara karşı duyarlı olmak zorundayız. Olağanüstü doğal güzellikleriyle, deniz yaşamına ve dolayısıyla turizm potansiyeline sahip olan Mersin'in kıyılarına kontrolsüz olarak tesislerin inşa edilmesi, nesli tehlikede olan deniz canlılarının sonu olmakla kalmayacak, hepimiz için bir kayıp olacaktır."
(KYM-CC-Y)

06.02.2013 14:51:52 TSI

Editör: Wan Haber