Cumhuriyet Halk Partisi Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek hakkında ellerinde bulunan çeşitli dosyaları açacaklarını söyledi.
Partisinin İzmir İl Başkanlığında bir basın toplantısı düzenleyen
Günaydın, "Önümüzdeki haftalarda başkent doğalgaz dosyası, demir kafes dosyası gibi çeşitli dosyaları açarak Gökçek'in Ankara için ne büyük felaket olduğunu halkımızla paylaşacağız" dedi.
Melih Gökçek'in twitter hesabı üzerinden İzmir'deki yağış sonrası oluşan görüntülerle ilgili 'İzmir. Pardon Venedik' şeklinde açıklamalar yapmasına tepki gösteren Günaydın, şöyle konuştu: "Bir tavsiyede bulunuyoruz. Sabaha kadar twitterde bulunup öğlene kadar uyumak yerine kentin sorununa odaklanın. Sorunlarını çözmesi gereken yer Ankara. 18 yıldır orada başkansınız. Haziran seçimlerinden 3 gün sonra 15 Haziran'da Ankara'ya bir günde ciddi yağış düşünce Ankara'nın tüm alt geçitlerinde insanlar mahsur kaldı. Yüzerek çıktı. Daha çok yakında Aykut Fındıkçı adlı bir yurttaşımız aracını terk ederek, içi su dolu alt geçitten yüzerek geçtiği olay nedeniyle açtığı davayı kazandı. Gökçek'in laf yetiştirmek yerine Ankara'nın sorunlarına odaklanması gerekiyor. Ben Melih beyin yerinde olsaydım hiç konuşamazdım. 18 yıldır Ankara'yı yöneten belediye başkanı bir metre metro yapamadığı için 2011 nisan ayında Ankara metrolarını yapma görevi Ulaştırma Bakanlığı'na devredilmiştir"
Bütünşehir Yasası'nı da eleştiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, AK Parti'nin hesaplarının tutmayacağını belirterek şunları söyledi: "Bütünşehir Yasası geçti. Cumhurbaşkanı yasayı onayladı. Ben İzmir özelinde şunu söyleyebilirim ki, 50 km çapla yönetilen İzmir, ilk seçimlerden itibaren bütünşehir sınırlarında olmak üzere bir büyükşehir belediyesi yönetimine girecektir. Yeni yasa büyükşehir belediyesini bütünşehir sınırlarında çalışma yapmakla yetkili kılmaktadır. Dolayısıyla büyükşehir belediyemiz İzmir ilinin tüm sınırlarına doğru yayılacak ve AKP'nin hesabı tutmayacak. Tıpkı Bayraklı ve Karabağlar'da tutmadığı gibi. Bu yeni büyükşehirlere görev ve yetki alanını genişletiyorsunuz ama eşdeğer kaynak aktarıyor musunuz? Biz sosyal demokratlar maddi gerçekle ilgileniriz. Rakam şudur; geçmişte büyükşehir belediyelerine yüzde 2.5 pay veriliyordu, yani bu yüzde 2.5'i 16 büyükşehir belediyesi paylaşıyordu. Oran yüzde 4.5'e çıktı ancak paylaşacak belediye sayısı 29'a çıkmıştır. AKP hükümetinin bu olumsuzluğuna karşın bizim belediyelerimiz kaynak eksikliği mazeretinin arkasına sığınmadı, sığınmayacak. İzmir'de merkezi hükümetten bir kuruş katkı almadan metro yapan bir büyükşehir belediyesi vardır. İstanbul'da ulaştırma bakanlığı katkısıyla yapan, Ankara'da da 18 yılda bir metre yapamayan bir belediye vardır."
10 Aralık İnsan Hakları Günü'nün Türkiye için bir anlam ifade etmediğini savunan Günaydın, AK Parti Hükümeti'nin kendilerinden olmayan tüm kimlikleri baskı altına almaya çalıştığını iddia ederek şöyle konuştu: "Adil yargılanma hakkı doğal yargıç ilkesi gibi demokrasiyle yönetilen bir devlet için olmazsa olmaz koşullar erozyona uğratılmıştır. Geçmişin DGM'leri bugün özel yetkili mahkemelerde sürdürülmektedir. Ve bu anlayışla doğal yargıcının karşısına çıkarılmayan şüpheliler, hukukun imkanlarından yararlandırılmadan, hızlı ve adil bir yargılama sürecine muhatap olmakta. Kendilerinden görünmeyen tüm kimlikler baskı altına alınmaya çalışılmaktadır. İnsan hakları anlamında kutlayacak bir şey yok. Hesap sorulacak çok şey vardır. Türkiye'de korku düzeni ve insan hakları ihlallerini sıklaştıran AKP hükümetidir. Önümüzdeki zaman dilimi AKP'nin kurduğu korku imparatorluğunu yıkmak yeni düzen tesis etmek görevini bize yüklemektedir. "
Partisinin taşeron çalışma sistemini ortadan kaldırmak istediğini, iktidarları döneminde taşerona tamamen son vereceklerini dile getiren Günaydın, sözlerini şöyle sürdürdü: "CHP taşeron çalışma ilişkisini ortadan kaldırmak istiyor. Çünkü insan haklarına aykırıdır. İşçinin emeği üzerinden nemalanan bir yeni işveren takımı oluştu. Ve bunun çalışma barışıyla kamu yararıyla uzaktan yakından alakası yoktur. Onun için CHP diyor ki, biz iktidarımızda taşerona tamamen son vereceğiz. İşçi arkadaşlarımızı sosyal güvenlik altında onurlu yaşam sürdürecekleri bir yeni çalışma şekline sokacağız. İzmir Büyükşehir Belediyesi de taşeron işçiliğini ortadan kaldırmak için gerekli çabayı sürdürüyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik haksız kamu yararıyla alakası olmayan operasyonların önemli bir nedeni de İBŞB'nin bu tutumu. Bu tutumu kıralım, taşeron işçilik egemen olsun, ne İzmir halkı ne de tüm milletimiz bu çağdışı düzene daha fazla katlanmayacak. Ve genel merkezimiz insan onuruna dayalı bir çalışma düzeni egemen kılınacaktır."
Toplantıya CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin, CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger, CHP PM üyeleri Berrin Gürçay Dilekçi, Hüseyin Saygılı da katıldı.
(HD-HO-Y)

10.12.2012 17:36:34 TSI

Editör: Wan Haber