Çeşitli açılış ve temel atma törenlerine katılmak üzere İzmir'e gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, Birgül Ayman Güler'in açıklamalarının sadece kendisini bağladığını söyledi.
CHP İzmir İl Başkanlığı'nı ziyaret eden Keskin, CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler'in açıklamalarının da sadece kendisini bağladığını ve CHP'nin faşist bir parti olmadığını söyledi. Keskin, Başbakanın seçim sürecinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında sarfettiği söylemleri anımsatarak, "Seçim sürecinde sayın Başbakanın CHP Genel Başkanının soyuna ilişkin sorguları Almanya'da Hitler'in bile yapmadığı bir yaklaşımdır" dedi.
CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler'in açıklamalarının da sadece şahsını bağladığını kaydeden Keskin, "CHP tüzüğünde partiyi bağlayıcı açıklama yetkisinin kime ait olduğu tartışmaya neden olmayacak bir berraklıkta tespit edilmiştir. CHP'yi bağlayıcı açıklama yapmak partinin genel başkanına,parti meclisine ve kurultayına aittir. Bunun ötesinde yapılan tüm açıklamalar kişilerin 'bireysel değerlendirmeleridir'. Partiyi kamuoyunda bağlamayacak yaklaşımlardır. Kaldı ki bu yaklaşımları zemininden uzaklaştırarak siyasal iktidarla birlikte ona yakın olan bazı medya kuruluşlarının CHP ile sürekli şekilde yaptıkları suçlamaların hiçbirisi gerçekle bağlantılı değildir. Biz yolumuza devam ediyoruz. Kişilerin çıkışı beni ilgilendirmiyor. CHP'nin ne ırkçılıkla ne teokratik bir yaklaşımla uzaktan yakından bir ilişkisi yoktur. Güler zaten konuşmalarına açıklık getirdi. Birgül ayman güler'in açıklaması gerekçe gösterilerek, bazı medya kuruluşları tarafından CHP'nin linç edilme anlayışı medyanın tarafsızlığıyla bağdaşmayacak bir yaklaşımdır. Bir vekildir. O açıklamanın doğruluğu veya yanlışlığı CHP tabanı tarafından günü geldiğinde değerlendirilir" yanıtını verdi.
Keskin, Vekil Güler'in açıklamaları nedeniyle CHP Adıyaman Milletvekili Salih Fırat'a da yüklendi. Keskin, Fırat'ın siyasi etikten yoksun olduğunu ima ederek, şunları söyledi: "İstifa edebilir. Bence bu yüzden istifa eden bir siyaset adamının eğer biraz siyaset etiği, anlayışı varsa herhalde Adıyamanlılara teslim etmesi gerekiyordu. Türk siyasetinin en büyük yozlaşması budur. Yani adıyaman'daki seçmen yurttaşlarımız oy verirken bir kere veya arkadaşımız oy isterken böyle yapay gerekçelerle partimden istifa edip, vekilliğimi sürdüreceğim diye bir açıklama yapmış mıdır? Böyle bir açıklama yapsaydı acaba seçilme şansını yakalayabilir miydi? Türk siyasetinin bu siyasi etik dışı davranışlardan da temizlenmesi gerekiyor. Arkadaşımızın istifasına herhalde Adıyamanlılar en doğru sağlıklı yanıtı vereceklerdir. "
Keskin, eleştirilerinde medyayı da eleştirmekten geri durmayarak, CHP'li vekiller Hüseyin Aygün ve Birgül Ayman Güler'in açıklamalarının bazı medya organlarınca özellikle sakız gibi ele alınmasına tepki gösterdi ve şöyle konuştu: "Birgül Ayman'ın ve Hüseyin Aygün'ün konuşmasını sakız gibi ele alıp sürekli şekilde CHP'yi eleştiren köşe yazarlarımız, gazetecilerimiz acaba bir Başbakana yakışmayacak şekilde açıklamalar yapan, Başbakanın açıklamalarında neden sessizliği yeğlemişlerdir. Tüm bunlar CHP'ye karşı iktidarın başarısızlıkları ortaya çıktıkça gündem değiştirmeye yönelik çabalardır".
CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, CHP'nin inanç ayrımı yapmadığını, Cumhuriyetin kurucu partisi olduğunu söyledi.
Keskin, şunları söyledi: "Bizim cumhuriyetimiz devletin ilgi alanından inancı ve etnik yapıyı çıkarmıştır. Hangi etnik yapı ve inançtan olursa olsun insanlar Cumhuriyet vatandaşı olarak toplumumuzda en üst düzeyde saygı görme hakkına sahiptir. O cumhuriyet insanların inançlarından ya da etnik yapılarından üstünlük taslanmasını veya bundan ötürü aşağılanmasının önüne set çekmiştir. İnançlardan ve etnik çekişmelerden ötürü olan kavgaların tümünü tarihin çöp sepetine atmıştır. Bu cumhuriyetin kurulmasında, hamurunda, suyunda CHP vardır. O nedenle cumhuriyeti kuran bir parti olarak bizim de tüm insanlara ırksal anlamda ya da inanç odağında bakmamız sözkonusu değil. Her vatandaşın cumhuriyet nezdinde, CHP nezdinde en üst düzeyde saygı görme hakkı vardır. Hiçbir yurttaşımızı inancından ya da etnisitesinden dolayı horlamak, dışlamak CHP gündeminde hiç olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır. Cumhuriyetin vatandaşlık kavramını da Anadolu insanının çimentosu olarak görüyoruz. Bu cumhuriyeti kuranlar türkiye'nin etnik topografyasını, inanç coğrafyasını tarihte yaşadığımız olumsuz olaylarla teorikbilgilerle bütünleştirerek, vatandaşlık kavramını laiklik anlayışını koymuştur. Biz de CHP olarak laikliği vazgeçilmez koşul olarak görüyoruz. Vatandaşlığı da Anadolu coğrafyasında eşit koşullarda yaşamalarının vazgeçilmez temel koşul olarak değerlendiriyoruz. "
(HD-ÖK-Y)

01.02.2013 17:27:12 TSI

Editör: Wan Haber