Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin parti kültüründe dedikodunun olmadığını, birilerinin açıklarını aramanın olmadığını belirterek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün İl Başkanları İstişare Toplantısı'nda yaptığı konuşmaya tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, Diyarbakır Valiliği ile AK Parti kadın kollarının işbirliğinde Çanakkale'ye düzenlenen geziyi eleştirerek, "Bu valiler ne zamandan beri siyasi partilerle işbirliği yapmaya başladılar. Devletin geleneğinde böyle bir şey var mı? O valilere söylüyorum. Acaba CHP'li gençlik kolları veya kadın kollarıyla da işbirliği yapmaya hazır mısınız?" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Perihan Sarı'nın sorumluluğunda yürütülen parti içi eğitim çalışmaları kapsamında 2011-2012 yılları arasında yapılan eğitici eğitimine katılanlara Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun katıldığı törenle sertifika ve katılım belgesi verildi. ATO Congresium Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen tören öncesi CHP Milletvekili Tolga Çandar konser verdi. Konserde Çandar'ın seslendirdiği parçalara partililer de eşlik etti. Konserin sonunda Çandar ayakta alkışlandı.
Törende bir konuşma yapan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, üç kişiyle başlayan çalışmanın bugün 2 bin kişiye ulaştığını dile getirerek, Türkiye'nin her ilinde, her ilçesinde artık eğitmenlerinin olacağını söyledi. Beşikten mezara kadar eğitime önem vermek zorunda olduklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Eğer iktidarı amaçlıyorsak, ülke yönetiminde söz sahibi olmak istiyorsak biz neyi düşünüyoruz, biz neyi yapacağız ve neyi nasıl yapacağız bunu geniş kitlelere aktarmamız gerekiyor" dedi.

"PARTİ İÇİNDE YÜKSELMENİN YOLU PARTİ OKULLARINDAN GEÇECEK"
Eğitimin çok önemli olduğunu, dünyada çağdaşlaşma yolunda hedefi ortaya koyan, iddialı olan bütün ülkelerin ve ailelerin eğitime önem verdiklerini belirten Kılıçdaroğlu, hedefin çağdaş uygarlık olduğunu söyledi. Çağdaş uygarlığa ulaşmanın yolunun bilgi birikiminden geçtiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, bilgi birikimini arttırmanın, kuşaktan kuşağa aktarmanın yolunun eğitim olduğunu kaydetti. Önceki dönemlerde partinin okulunun olmadığının dile getirildiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, bu sorunun aşıldığını kaydetti. Kılıçdaroğlu, "Bir şey daha yapacağız. Tüzüğümüze koyduk. Parti içinde yükselmenin yolu da, parti okulundan geçecektir artık" diye konuştu.
Cumhuriyet'in kuruluş yıllarında okuma-yazma oranının yüzde 3 olduğunu, o günün koşullarında Türkiye'nin tarihine bakamayanların, bugünün değerleriyle tarihi yorumlayanların aslında tarih fukarası olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Tarihi bilmek konulan bulunulan koşulları değerlendirmek demektir. Okuma-yazma oranın yüzde üç olduğunu bir Türkiye'de, sıtmadan insanların kırıldığı bir Türkiye'de, binlerce çocuğun yetim kaldığı Türkiye'de millet okullarıyla başladı önce, köy eğitimleriyle devam ettiler. Tarihini bilmeyen insan, o günün koşullarını bilmeyen insan 10. Yılın heyecanını ruhunda duyamaz zaten. O heyecanı duymak gerekiyor "diye konuştu.

"BIRAKIN GENEL BAŞKANI, HİÇBİR CHP'Lİ HİÇBİR KİMSENİN ÖNÜNDE DİZ ÇÖKMEMİŞTİR"
Tarihlerini iyi bildiklerini, siyaset okullarında da tarihin verileceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Gerçekleri öğreneceğiz, Türkiye'yi öğreneceğiz. Bununla yola çıkacağız ve herkesi kucaklayacağız. Hiç kimseyi ötekileştirmek gibi lüksümüz yok. Arkadaşlarıma söylüyorum, halka dokunacağız diye bir ifade yok. Biz zaten halkız, halkın içindeyiz zaten. Aldığımız kültürümüz var. Küçüklerimizin gözlerinden öperiz, büyüklerimizin ellerinden öperiz. Herkese saygı gösteririz. Böyle öğrettiler bize. Bizden daha büyük birisi geldiği zaman ayağa kalkarız. Onu saygıyla karşılarız, önce onlara hizmet ederiz. Aile kültürümüzde de var bu. Bizi farklı anlatmak istiyorlar belli kişilere, belli yerlere. Anlatanları çok iyi bilmeliyiz. Biz özümüzden kopmadık. Altını çizerek söylüyorum, bize bazen, bugün, bazen de geçmişe dayanarak ciddi suçlamalar yapılıyor. Buradan söylüyorum; Cumhuriyet tarihinin hangi dönemini alırsanız alın, bırakın genel başkanı hiçbir CHP'li hiçbir kimsenin önünde diz çökmemiştir. Biz gücümüzü halktan alıyoruz, bırakın herhangi olağan bir CHP'liyi hiçbir CHP'li yönetici için o kullanın deliğe süpürün diye bir laf asla ve asla söylenmemiştir. Biz bu ülke için, insanımız için, inancı ne olursa olsun, kimliği ne olursa, görüşü ne olursa olsun, rengi ne olursa olsun gözyaşı döktük. Onlarla beraber mücadele ettik. Ama hiçbir zaman hiçbir ortamda kendimizi kullandırmadır. Biz halka adanmışlığın siyasetin özü olduğuna inanan bir siyasal gelenekten geliyoruz. Asla ve asla bireysel çıkarlar için yola çıkmadık. Yakınımız, eşimiz dostumuz, kardeşimiz köşeyi dönsün diye yola çıkmadık. Siyasal gücümüzü kullanıp çocuklarımız gemi sahibi olsun diye yola çıkmadık. Yakınlarımız, kardeşlerimiz ihaleler alsınlar, halkı soysunlar diye asla ve asla yola çıkmadık. Milletin en temiz duygularını, inancını sömürerek, o inancı kullanarak asla ve asla yola çıkmadık. Halkın inancına da, kimliğine de saygı gösterdik. Bizim geleneğimiz budur. Aldığımız eğitim budur."

"CHP'Lİ OLMAK İÇİN MANGAL GİBİ YÜREK GEREKİR"
CHP'li olmanın kolay bir şey olmadığını da dile getiren Kılıçdaroğlu, CHP'li olmak için insanda mangal gibi yürek gerektiğini söyledi. CHP'li olmak için güçlü olmak gerektiğini, kararlı olmak gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, bu güne kadar onuruyla ayakta kalan tek partinin CHP olduğunu kaydetti. Kadının kılık kıyafeti üzerinden siyaset yapmadıklarını da söyleyen Kılıçdaroğlu, "İnsanların inançları üzerinden siyaset yapmadık. İnsanların kimliği üzerinden siyaset yapmadık. Siyaseti bu ülke nasıl bir çağdaş ülke olur, bu ülkede insanların karnı nasıl doyar, herkes iş, aş sahibi nasıl olur bunun için yaptık siyaseti. Geldiğimiz noktayı bütün arkadaşlarımın Türkiye'ye çok iyi anlatmalarını isterim" dedi.
Türkiye'yi kan gölüne döndürdüklerini öne süren Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Biz tarihin her döneminde her zaman barıştan yana olduk. Çünkü biliyoruz ki, Mustafa Kemal Atatürk'ün şu sözleri sadece Türkiye için değil, insanlık içindir; 'Yurtta barış, dünyada barış'. Suriye ile ilişkilerimizi biliyorsunuz. Suriye'de yanlış yaptıklarını söyleyen tek parti var, oda CHP'dir. Bizi eleştiriyorlar. Neden Suriye politikamızı eleştiriyorsunuz diye. Artık bu ülkenin Dışişleri Bakanı da, bu ülkenin sözüm ona Başbakanı da bütün dünyada alay konusu oldular. Alay konusu oldular. Ayakları yere basmayan politikalarla Türkiye'yi tehlikeye sokuyorlar. Bu ülkenin gencecik evlatlarını savaş alanlarına sokmak için adeta yarışıyorlar. Meraklıysan önce kendi çocuklarını göndereceksin askere, adam gibi göndereceksin. Onun için söylüyorum CHP'li olmak kolay değildir, zordur diye. Biz bütün devrimlerin altında imzası olan bir siyasi gelenekten geliyoruz. Çok partili yaşama geçerken bu ülkeye demokrasi gelsin diye mücadele ettik. Şimdi çok partili yaşamdan neredeyse tek partili yaşama gideceğiz."

"BİZİM PARTİ KÜLTÜRÜNDE DEDİKODU YOKTUR, AÇIK ARAMAK YOKTUR"
Valilerin, diğer demokratların, emniyet müdürlerinin, öğretmenlerin, kaymakamların tamamen AK Parti'nin tezgahından geçtiğini öne süren Kılıçdaroğlu, "Dün açıklama yapıyor sözüm ona Türk büyüğümüz. Neymiş, Çanakkale'ye Diyarbakır'dan gitmişler, AK Parti Kadın Kolları ve valinin işbirliğinde. Bu valiler ne zamandan beri siyasi partilerle işbirliği yapmaya başladılar. Devletin geleneğinde böyle bir şey var mı? O valilere söylüyorum. Acaba CHP'li gençlik kolları veya kadın kollarıyla da işbirliği yapmaya hazır mısınız? Devleti ne hale getirdiler. Yeniden Cumhuriyeti kurmak, yeniden mücadele etmek, kararlılığımızı sürdürmek, çok partili yaşamı uygar batı standartlarına ulaştırmak hepimizin görevidir. Hepimize düşen sorumluluklar var. Bir şeyin daha altını çizmek istiyorum, eski parti kültürünü bir tarafa bırakacağız, bizim parti kültüründe dayanışma vardır, bizim parti kültüründe halka adanmışlık vardır, bizim parti kültürümüzde halk için çalışmak vardır. Bizim parti kültürümüzde kendimiz için değil halk için çalışmak vardır. Bizim parti kültürümüzde kadın erkek eşitliği vardır, bizim parti kültürümüzde yaşlılara saygı vardır, bizim parti kültüründe şehitlere ve gazilere saygı duymak vardır. Bu parti kültüründe dedikodu yoktur. Bu parti kültüründe birilerinin açıklarını aramak yoktur. Eğitmen arkadaşlarıma söylüyorum, bunu her yerde söyleyeceksiniz, her yerde anlatacaksınız. Yeni bir ruha, halktan yana, mazlumdan yana yeni bir ruha ihtiyacımız var. Mazlumların sesi olacağız biz. 21. yüzyılın Türkiye'sinde 1940'ların toplama kampları kuruluyorsa ona karşı mücadele edecek tek parti vardır, o da CHP'dir" diye konuştu.
(TB-CC-Y)

16.02.2013 17:41:58 TSI

Editör: Wan Haber