Ticaret yollarını biribirine bağlamayı amaçlayan ve Merkez Türkiye adı verilen projeye göre 20 yılda 200 milyar dolarlık yatırım hedefleniyor. Kılıçdaroğlu, projeyle ilgili şunları söyledi:

“Yaklaşık bir ay önce 19 Nisan’da yaşanacak bir Türkiye sözü ile sizlerin karşısına çıktım. 4 ayaklı bir seçim bildirgesi vizyonu vardı. Birinci ayağında birinci sınıf demokrasiyi öngörüyorduk. Demokrasi ile hukukun üstünlüğü ile başladık sözlerimize. ”Biz iktidar olduğumuzda birinci sınıf demokrasiyi getireceğiz” dedik.

İkinci ayağı rekabetçi ve yarışmacı bir ekonomi. Sözü dinlenen, üreten güçlü bir Türkiye. Ülkenin gücü ekonomiden kaynaklanıyor. O nedenle, üreten Türkiye olsun dedik. YÖK’ün kaldırılması gerekiyor dememizin temel nedeni de bu.

Stratejimizin üçüncü ayağında ürettiğini hakça bölüşen bir toplum olmalıydık. Güçlü bir sosyal devleti kuracağız. Emekliliklere bayramlarda ikramiye verilmesi, asgari ücretin yükseltilmesi.

Dördüncü ayağımız da bütün bunları sürdürülebilir bir hale getirmemiz gerekiyordu. Bu çerçevede sizlere projelerimizi sunmuştuk. Ülkemizin rekabetçi gücünü arttırmamız gerekiyor.”

Merkez Türkiye projesi
Merkez Türkiye adı verilen proje için 6 dakikalık tanıtım filmi de gösterildi. Tanıtım videosunda şu bilgilere yer verildi:

“Dünyada ticaret yollarını birbirine bağlamayı amaçlayan üç proje var. Merkez Türkiye dördüncüsü olacak. Türkiye’yi içine düştüğü orta gelir tuzağından kurtaracak. Sadece yolları birbirine bağlamıyoruz; ülkeleri, kültürleri yaşamları birbirine bağlıyoruz. Bürokrasi sıfırlanacak, 2020’de faaliyete geçecek ve büyüyecek 2035 yılına gelindiğinde tamamlanacak. Yeni bir şehir, küresel bir proje. Akdeniz ve Karadeniz limanları üzerinden dünyaya bağlanan bir merkez. 3 milyon nüfuslu yaşanacak bir cazibe merkezi olacak. Otoyol ve demiryolu ağlarının tam ortasında yer alan bir şehir. AR-GE, tekno park şehri. Bölgenin en fazla yeşil alana sahip şehri olacak. 1,633 milyon kişiye çevresine ile 2,2 milyon kişiye istihdam yaratacak. 2035’de 100 milyar dolar katma değer yaratacak. 2035 yılında Türkiye insani gelişmişlikte dünyanın ilk 20 ülkesi arasına girecek. İşsizlik yüzde 5’in altına inece büyüme hızı ortalama yüzde 6 olacak.

Tüm yakın coğrafyaya barış mutluluk ve refah gelecek. Bu projeye yüzyılın projesi dememizin anlamı bu. Eğer biz gücümüzü kullanırsak coğrafyanın bize verdiği avantajları kullanırsak Türkiye bölgenin ve dünyanın önemli bir ülkesi olacaktır. Sadece ve sadece ekonomik büyüme projesi değil, barışın da projesi. Kültürler, kentler hepsi entegre olacak.

Bu projeyi neden hazırladık? Küresel ekonomide gelişen ve yükselen ekonomiler var. Toplum küresel ekonomide çok daha fazla pay aldığını biliyoruz. 1990 yılında gelişen ve yükselen ekonomilerin küresel gelirden aldıkları pay yüzde 30 ticaretten ise yüzde 23. Bugün aynı ekonomiden küresel gelirden yüzde 57, küresel ticaretten yüzde 42 pay alıyorlar. Türkiye bütün avantajlarına rağmen bu başarıyı yakalayamıyor. Bu proje ile biz bu başarıyı yakalamak istiyoruz. Bu bizim öngördüğümü yeniden bulduğumuz bir proje değil. Üç dev proje hayata geçmek üzere.”

 

2035’te tamamlanacak
Projenin etap etap gerçekleştirileceğini ve 2035 tam kapasitesine ulaşacağını öngören Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Projenin yapımı nasıl ve ne kadar sürecek? Kamu-özel işbirliği ile bu projeyi gerçekleştireceğiz. Projeyi gerçekleştirirken sadece Türkiye’nin fonlarını değil, uluslararası bu tür projelere destek veren Avrupa Yatırım ve Kalkınma Bankası, Asya kalkınma Bankası gibi pek çok fondan yararlanacağız. İşe Türkiye’de Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu’da ki karayolu, demir yolu alt yapılarını yeniden ele alıp düzetmeyle başlayacağız. Ulaştırma, iletişim, enerji altyapısını yeniden düzenleyerek başlayacağız. Samsun ve Trabzon’u mega kent ile buluşturacağız. Mersin ve İskenderun’u mega kent ile buluşturacağız. Altyapılarını mükemmel bir şekilde hayata geçireceğiz. Mega kentin yapımı etap etap gerçekleştireceğiz ve güçlendireceğiz. Aklınıza şu soru gelebilir, ‘Neden etap etap’ diye. Çünkü mega kent projesi birbirini tamamlayan ve içten içe büyüyen bir proje olacak. 2015’de olgunlaşacaktır, ama 2035’te ama 2035’den sonra kendi içinde kendi iç dinamikleriyle kendi büyümesini sağlayacaktır.”

Vali atanacak
Kurulacak yeni kentin yönetimi konusunda ise Kılıçdaroğlu, “Merkez Türkiye Projesi’nin kalbini oluşturan mega kent özel bir yasa ile kurulacak. Bürokrasinin sıfıra indiği özel bir yasa ile. Vali atanacak, ama yönetimi büyük ölçüde sivil toplum örgütlerinden oluşacak. Kente serbest ticaret bölgesi, organize sanayi bölgesi ve tekno park yerleşkesi olacak. Aynı zamanda bilim üssü olacak, bilgi üretecek burası. Yönetimde Odalar Borsalar Birliği, Türkiye İhracatçılar Meclisi, Türkiye Nakliyeciler Derneği, Uluslararası taşımacılık ve Lojistik Hizmetleri üretenleri Derneği, Turizm Yatırımcıları Derneği gibi ekonomi ile doğrudan doğruya ilişkisi olan pek çok kuruluş burada görev alacak” dedi.
 

“Maliyeti 200 milyar dolar olacak”
Kılıçdaroğlu, “Maliyeti ne olacak? 20 yılda tamamlanacak olan bu projenin maliyeti 200 milyar dolar olacak. Bunun 40 milyar dolarını kamu, 160 milyar doları özel sektör tarafından gerçekleşecek. Proje başladığı andan itibaren dünyanın bütün önemli kuruluşları bu projede yer almak için yarışacaklar” şeklinde konuştu.

“50-55 günde alıcısına ulaşan mal, 15 saatte ulaşacak”

Kılıçdaroğlu, projenin firmalara getirisini ise şöyle açıkladı:

“Bu projeyle, tüm Orta Doğu, Kafkaslar, Orta Asya ve Afrika’ya erişim daha kolay hale gelecek. Küresel ticaret yollarına uzak olan bölgelerle ticaret kolaylaşacak. Çin’in Şangay Limanından gemiye yüklenen bir ürün Mersin veya İskenderun limanlarına ulaştıktan sonra tren yoluyla “Merkez Türkiye” ye gelecek. Ürünler burada depolanacak, işlenecek, ambalajlanacak ve Türkiye’nin çeşitli yerlerine, Orta ve Güney Avrupa’ya, Rusya’ya, Azerbaycan’a, İran’a, Kazakistan’a, Türkmenistan’a “Merkez Türkiye” den gönderilebilecek. Örneğin Şangay Limanı’ndan Bakü’ye gönderilen bir mal daha önce 50-55 günde alıcısına ulaşırken, “Merkez Türkiye”de depolanan mallar trenle 15 saatte Bakü’ye ulaşacak. Bakü’deki alıcı her mal siparişinde 50-55 gün beklemek yerine “Merkez Türkiye”den 15 saatte istediği ürüne kavuşabilecek. Firmaların stoklama maliyeti de gerileyecek. Bunlar, bölgede refahın artmasına, insanların alım gücünün yükselmesine ve ticaretin daha da gelişmesine imkan tanıyacak. Yine bölgemizdeki ekonomiler arasında ulaşım bağlantılarının gelişmesi bu bağlantı yolları üzerinde tedarik ve değer zincirleri oluşturacak. Bu zincirler etrafında “doğrudan yabancı sermaye yatırımları” artacak, tüm bölge yeni bir büyüme ve yatırım iklimine kavuşacak.”
 

“En önemli firmalar burada olacak”
Kılıçdaroğlu proje sayesinde kurulacak mega kentin cazibe merkezi olacağını savundu ve şunları söyledi:

“Dünyanın lider lojistik, finans, hafif imalat, otomotiv markaları bu merkezde yer alacak. Ayrıca ambalajlama ve paketleme, paket tasarımı, yeniden işleme, ısı kontrollü depolama ve dağıtım, ürün montajı, etiketleme, yapı malzemeleri imalat ve dağıtımı, ilaç depolama ve dağıtımı, tarımsal gıda işleme, standartizasyon- gözetim ve sertifikasyon, fuarcılık, yedek parça dağıtımı, tarımsal gıda işleme, tahıl depolama siloları, ürün borsaları, lojistiği destekleyen yan sanayi, sigorta şirketleri, teknoloji şirketleri bu merkezde konuşlanacak.” (DHA, Hürriyet)

Editör: Wan Haber