Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), DHKP-C operasyonu kapsamında dernek üyelerinin tutuklanmasına tepki göstererek, "Derneğimiz ve Halkın Hukuk Bürosu'na yöneltilen bu saldırı, esasen avukatlık pratiğimize, değerlerimize yönelik bir saldırıdır. Asla boyun eğmeyeceğiz" dedi.
ÇHD'den yapılan yazılı açıklamada tutuklamaların keyfi olduğu öne sürülerek, "Üç gün süren gözaltı, sorgu süreci ve yaşanan hukuksuzluk, uydurma belgeler, TMK'nın 10. maddesi uyarınca kurulan yeni mahkemelerin özel yetkili mahkemelerdeki yargılama pratiğini aynen sürdürdüklerini bir kez daha göstermiştir. Arkadaşlarımızın vekil olarak görev almış oldukları işlerde kolluk birimlerinde müvekkillerine susma hakkı ve diğer haklarını hatırlatmaları, müvekkillerinin karakollarda tutanakları imzalamaması, Engin Çeber davasının duruşmaları sonrasında Bakırköy Adliyesi önünde yaptıkları basın açıklamaları, Adli Tıp Kurumu'ndan aldıkları müvekkillerinin cenazeleri, aldıkları dava türleri, yürüttükleri davaların istatistiki verileri, 10-15 yıl öncesi tarihi taşıyan ve nereden geldiği belli olmayan bilgisayar çıktıları delil diye önümüze sunulmuştur. Müvekkillere yönelik somut gerçek hiçbir suçlama yoktur. Soruşturma dosyasında gizlilik kararı olmasına rağmen daha ilk günden başlayarak dosyadaki bazı düzmece evraklar kollukça basına servis edilmiş ve kirli bir bilgi akışı sağlanarak zihinler bulandırılmaya, arkadaşlarımız ve derneğimizin itibarı zedelenmeye çalışılmıştır. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nce arkadaşlarımıza 'kozmik bilgi', 'ajanlık' iftiraları atarak, soruşturma etkilenmeye çalışılmıştır. Oysa soruşturma dosyasında gerek savcılıkça, gerekse de sorgu hakimliğince bu konuda yönlendirilmiş somut bir suçlama olmamıştır. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün yayınladığı açıklamaların tümünün yalan ve iftira olduğu da gözler önüne serilmiştir" denildi.
Gözaltına alınanların ağır derecede şiddete maruz kaldıkları ileri sürülen açıklamada, "Hukuk dışı olarak tükürük ve kan örneği alınmasına karar verilmiş ve bu karara dayalı olarak arkadaşlarımıza ağır derecede şiddet uygulanmıştır. On üzerinde polis müvekkilleri yere yatırarak, zorla kan örnekleri alınmıştır. Yine emniyetteki gözaltı sürecinde su almaları engellenmiş, suç içmelerini engellemek için tuvalete dahi götürülmemiştir. Bu operasyonda önceden yazılmış bir senaryo adım adım uygulanmıştır. Derneğimiz ve Halkın Hukuk Bürosu'na yöneltilen bu saldırı, esasen avukatlık pratiğimize, değerlerimize yönelik bir saldırıdır. Asla boyun eğmeyeceğiz" ifadelerine yer verildi.
(EDA-CC-Y)

21.01.2013 17:17:28 TSI

Editör: Wan Haber