Tekirdağ'ın Çerkezköy İlçesi'nde Çerkezköy Ergene Havzası Sanayici ve İş Hayatı Derneği (ÇESİAD) tarafından organize edilen eğitim seminerleri aralıksız devam ediyor.
ÇESİAD Eğitim Salon'unda düzenlenen eğitimde İş Sağlığı Güvenliği Uzmanı Sebahattin Ünal, ÇESİAD üyelerine İş Kanunları hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Saat 19.00'da başlayan eğitimde konuşan Sebahattin Ünal, 1475 sayılı İş Kanunu'nun yerini 4857 sayılı İş Kanunu'na bırakıldığını söyleyerek, "4857 sayılı İş Kanunun 77-90 arasındaki maddeler İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgilidir. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun çıkmasından sonra İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili maddeler bu kanunun içine girmiştir. Elli ve daha fazla çalışanın bulunduğu ve altı aydan fazla sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği kurulu kurma yükümlülüğü yasa ile düzenlenmektedir. Ayrıca, bu kurulların iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygun olarak verilen kararlarını işverenler uygulamakla yükümlüdürler" dedi.
İş Sağlığı ve Güvenliği Kurul üyeleri hakkında da bilgi veren Ünal, "İşveren veya işveren vekili, İş güvenliği uzmanı, İşyeri hekimi, İnsan kaynakları, personel, sosyal işler veya idari ve mali işleri yürütmekle görevli bir kişi, varsa sivil savunma uzmanı, İşyerinde görevli formen, ustabaşı veya usta, 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 34 üncü maddesi hükmü uyarınca işyerinde bulunan sendika temsilcilerinin kendi aralarında seçecekleri kişi, işyerinde sendika temsilcisi yoksa o işyerindeki işçilerin yarıdan fazlasının katılacağı toplantıda açık oyla seçilecek işçi, Sağlık ve güvenlik işçi temsilcisidir. Kurulun başkanı işveren veya işveren vekili, kurulun sekreteri ise bu maddenin (b) bendinde sözü edilen kişidir" diye konuştu.
İşverenlerin ve işçilerin yükümlülükleri hakkında bilgi vererek konuşmasına devam eden Sebahattin Ünal, İşverenlerin işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğini sağlanması için, gerekli her türlü önlemi almalarının gerektiğini ifade ederek, "İşveren işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetler, risk değerlendirmesi yapar veya yaptırır. Çalışana görev verirken, çalışanın sağlık ve güvenlik yönünden işe uygunluğunu göz önüne alır. İşçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek, gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar. İşçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler" bilgisini verdi.
İş kanunu madde 25 hakkında da ÇESİAD üyelerini bilgilendiren Sebahattin Ünal şöyle devam etti; "İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi halinde, İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması halinde; işveren veya vekili tarafından iş akidlerini tazminatsız olarak feshedebilir. Kasdi ve suç sayılır bir hareketi yüzünden iş kazasına uğrayan, meslek hastalığına tutulan veya hastalanan sigortalıya geçici iş görememezlik geliri verilmez ve sigortalıya yalnız gerekli sağlık yardımları yapılır"
İş sağlığı tanımının, tüm mesleklerde çalışanların bedensel, ruhsal ve sosyal yönden iyilik hallerinin en üst düzeyde tutulması, sürdürülmesi ve geliştirilmesi çalışmaları olduğunu kaydeden Ünal, "İş güvenliği ise, iş yerlerinde işin yapımı ve yürütümü ile ilgili olarak oluşan tehlikelerden korumak, daha iyi bir çalışma ortamı sağlamak için yapılan sistemli çalışmalara denir. İşyerlerinde çalışanların sağlıklı ve güvenli çalışmalarını sağlamak üzere alınması gereken tedbirler dizisidir. İş sağlığı ve güvenliğinin amaçları ise, çalışanı korumak, üretim güvenliğini ile işletme güvenliğini sağlamaktır. İnsanın en temel hakkı olan yaşama hakkını tehdit eden ve çoğu kez karşımıza kazalar ve meslek hastalıkları olarak çıkan tehlikelerden insanları korumak, zararlı unsurları ortadan kaldırmak veya en alt düzeye indirmek ve kısacası daha güvenli bir çalışma ortamı sağlamaktır" dedi.
Domino kuramından da bahseden Sebahattin Ünal, "Bu kuramı geliştiren W. H. Heinrich (1931)'e göre kazaların oluşmasında yüzde 88 oranında kişilerin güvensiz davranışlarının, yüzde 10 oranında güvensiz çalışmanın ve yüzde 2 oranında talihin etkisi vardır. Domino taşlarının birbirini devirmesine benzer biçimde, her basamağın bir sonrakini harekete geçirdiği beş aşamalı olaylar zinciri bu kuramın temelini oluşturur" şeklinde konuştu.

06.02.2013 16:14:59 TSI

Editör: Wan Haber