Hemen herkesin çok sıradan gördüğü fotoğrafçılık mesleğini genç fotoğrafçı, ulusal ve uluslar arası arenada kendini ispat eden Ruşen Takva ile konuştuk.  Fotoğrafçılık üzerine Bolu’da eğitimler alan ve daha sonra bunu meslek haline getiren Ruşen Takva, fotoğrafçılık mesleğine resmen aşık.


Röportaj: Necdet TAM


Van’ın genç isimlerinden biri olan Ruşen Takva, Van’ın tanıtımını fotoğraflarıyla yapıyor. Henüz 25 yaşlarında Canon 60D makinesi ile Türkiye çapında tanınan, Van’ın ünlü fotoğrafçılarından biri.  İmkânları çok kısıtlı olmasına rağmen, fotoğrafçılığı büyük bir keyifle yapıyor. Takva; henüz 25 yaşlarında olmasına rağmen Türkiye’de çeşitli ödül ve sertifikalar almış genç bir yetenek. Üstelik herhangi bir sponsoru yok kendi imkânlarıyla koşuşturuyor. Ekonomik imkânsızlıklardan dolayı da Avrupa’da yarışmalara giremiyor.

Van’da birçok sanatçı gibi oda tanınmıyor. Ancak; Türkiye’nin batı kentlerinde tanınan ve çektiği fotoğraflarla da adından sıkça söz ettiren Vanlı bir yetenek. Şuana kadar ulusal ve uluslararası platformlarda 13 ödül alan Takva; Van’da fotoğrafa ve fotoğrafçıya önemin verilmemesinden dem vuruyor.

"İtiraf etmem gerekirse, beni en çok gururlandıran hadise şu oluyor. Ödül alan kişinin adı soyadı ve katıldığı il sonuç bildirim forumlarında her zaman listelenir ve orada “Ruşen Takva VAN” yazıyor olması benim adıma müthiş bir keyif.  Çünkü Van benim kimliğim, Van benim siyasi görüşüm, Van benim karakterim, Van benim şeklim, tipim aslında Van benim, senin hepimizin" sözleriyle fotoğrafçılık aşkını vurguluyor…

""

Vanlı genç fotoğrafçının objektifine yansıyan yaşamı ve fotoğrafçılığı irdeledik.

 

Sizi tanıyabilir miyiz?


1988 Van doğumluyum, ilköğretim ve liseyi Van da tamamlamış, evli çocuk babasıyım ve halen Van da yaşıyorum.


Fotoğrafa merakınız ne zaman ve nasıl başladı?


Benim fotoğrafa başlamam sanırım hemen hemen her üstadın başladığı gibi olmuştur, fotoğraflar ile duygumu, benliğimi, gördüğümü, görüşümü ama her şeyi o dikdörtgen kadrajın içine yansıtıp diğer insanlarla kendi gördüklerimi paylaşmaktı. Hatta o istek o kadar beni sarmaya başlamıştı ki artık benim de bir fotoğraf makinesi almam ve hayatı gördüğüm şekli ile fotoğraflamamın zamanı çoktan gelmiş geçiyordu bile. Nitekim de öyle oldu 2011 yılının yaz ayında ve eşimin kuzeni tavsiyesi üzerine çok da profesyonel olmayan bir makine ile ilk fotoğraflarımı çekmeye başladım. Gün o gündü hastalık gibi içimi saran fotoğraf çekme arzusu hâlâ katlanarak devam ediyor.


Nasıl bir meslek, zorlukları nelerdir?


C: Aslında Türkiye de bu olayı meslek olarak gören ve onu gerçekten para kazanarak yapan kişi sayısı çok az, dolayısı ile profesyonel fotoğrafçılık az. Bu sefer insanlar başka mecralar aramaya başlıyorlar, kendi yaptığı işleri göstermek istiyorlar ve bence bu çok doğal bir reflekstir. Reflekstir ama asıl mesele tamda burada başlıyor. Fotoğraf yarışmalarına, sosyal medyalara varsa imkânları web sitelerine veya fotoğraf galerilerine büyük umutlarla fotoğraflar göndermeye başlıyorlar, ancak ne var ki umduklarını bulamıyorlar. Çünkü öylesine tekel leşmiş, öylesine birkaç kişinin elinde dönmeye başlamış ki, fotoğraf yarışmaların sonuçları adil olmaktan çıkmış,(azda olsa bir kısım yarışmaları tenzih ediyorum.)sosyal medya maksadını aşmış ve web siteleri yada galeriler halen istenen düzeye ulaşamamış durumda, dolayısı ile olay içinden çıkılmaz bir hal alıyor, hobiye dönüyor yada maddi imkansızlıklar yüzünden bütün ekipman satışa çıkarılıyor ve sırf bu yüzden bence yüzlerce geleceğin fotoğrafçısını kaybetmişizdir, bunların bir çoğu da kendi topraklarımızın çocukları.

""


Türkiye de fotoğrafçılığa bakış açısı nedir?


Hemen herkesin bir şekilde adını duyduğu bir üstat dan  Ara GÜLER’den alıntı yaparak cevaplamak istiyorum. “Türkiye’nin fotoğrafı anlaması için üç kere daha dünyaya gelmesi lazımdır. Üç kere doğacak ölecek, doğacak ölecek sonra da belki anlar.” Evet, gerçektende öyle Türkiye de kimse önemsemez fotoğrafı  ‘aman ne olacak fotoğrafçı işte’ der.



Van’da fotoğrafçılığa bakış açısı nedir?


Durum yukarıda anlattığımdan çok daha vahim, varsın gerisini siz düşünün.


Sizce fotoğraflar neyi anlatır. Siz nelere dikkat ediyorsunuz?


Aslında fotoğraf her şeyi anlatır. Onu çeken için başka, izleyen için çok başkadır, sen gün batımının kızıllığında romantizm görürken ben aynı karedeki uçan martıya takılırım. Her insanın mutlaka bir tarzı vardır, kendi bile farkına varmamış olabilir ama vardır. Genelde benim dikkat ettiğim noktalar teknik kısımlar, kompozisyon, ışık falan çünkü kompozisyon çok önemlidir 5 dakika sonra başka 15 dakika sonra çok daha başkadır.

""

Şu ana kadar kaç ödül aldınız?

Mütevazılıği kendine ilke edinmiş bir adam için çok zor bir soru. Ödüller aldım elbet kimisi büyük kimisi mütevazı ödüllerdi.  Ama itiraf etmem gerekirse beni en çok gururlandıran hadise şu oluyor. Ödül alan kişinin adı soyadı ve katıldığı il sonuç bildirim forumlarında her zaman listelenir ve orada “Ruşen Takva VAN” yazıyor olması benim adıma müthiş bir keyif.  Çünkü Van benim kimliğim, Van benim siyasi görüşüm, Van benim karakterim, Van benim şeklim, tipim aslında Van benim, senin hepimizin. vanbulten

""

""

""

""

""
""

Editör: Wan Haber