9000 yıllık geçmişi, Hititler, Urartular, Medler, Persler, Ermeniler, Romalılar, Bizanslılar, Emeviler, Moğollar, Osmanlılar’a ev sahipliğ yapmış; Ahmet Arif, Cahit Sıtkı Tarancı, Sezai Karakoç, Ali Emiri, Süleyman Nazif ve Ziya Gökalp gibi Türkiye’ye mâl olmuş ünlü isimleri bağrında büyütmüş, Dünya Mirası olarak kabul edilen surları ve Hevsel Bahçeleri ile tarihe mal olmuş Diyarbakır, eski parlak günlerini bugünlerde arar durumda.

Aralık 2015’te başlayan ve aylarca devam eden sokak çatışmaları sonrası kent hala toparlanmış değil. 5 bin ailenin (25 bin kişi) göç ettiği tarihi Sur ilçesinin 6 sokağındaki yıkım ve moloz kaldırma çalışmaları halen devam ediyor. Resmi olmasa da bu sokakların büyük bir bölümüne giriş/çıkışlar hala yasak. Ekonomi can çekişiyor, işsizlik almış başını gidiyor. Domino etkisi nedeniyle Sur dışındaki diğer merkez ilçelerde de esnafta cirolar yarı yarıya düşmüş durumda. Ticaret Odası ile Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nin verilerine göre 500 civarında işyeri kepenk kapatmış. “Ulucami Önü” ve “Yüksek Kahve” diye tabir edilen meydanını her gün hınca hınç dolduran “işsizler ordusu”nun tek gündemi ne referandum ne de Ankara’dan tüm ülkeye yansıyan gerilimli siyaset. Küçüğü büyüğü herkesin gündeminde geçim sıkıntısı var.

Bunu devletin resmi verilerinin yanı sıra birçok köşesi amele pazarına dönen ve trafik lambalarında kümeler halinde ellerinde cam sileceği ile bekleyen çocuklardan görmek mümkün.

Bu kentin çocukları akranları gibi oyun parklarında değil. Okul çıkışı defter ve kitaplarını koydukları çantalarında baskül taşıyorlar. Belki gün boyu bir kaç kişiyi tartar da öyle cebine kaç kuruş girer.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2016 verilerine göre işsizlik oranı yüzde 17.5 ile bu kentte tavan yapmış durumda. Kentteki SİAD’lar, STK’lar ve Odalar, birer iş ve işçi bulma kurumu gibi. Güneydoğu Tekstil Sanayi İş Adamları Derneği (GÜNTİAD) Başkanı İhsan Oğurlu, kentteki tabloyu “2014 yılında dernek olarak bir ay içerisinde 350 kişiyi istihdam ettik. Bu yıl çok sayıda insan iş için derneğe başvuru yapıyor. Son üç ay içerisinde 700 kişi başvuru yaptı. Bölgede yaşanan olaylardan dolayı istihdam alanı bu yıl daraldı. Yıllardır bu sektördeyim ilk defa insanlar direk beni arayarak çocuğuma iş bul diyorlar. Buda Diyarbakır’da işsizlik oranın ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor” diye özetliyor.

T24’e bilgi veren Diyarbakır Eczacılar Odası Başkanı Fırat Değer de yaşanan olayların halkın psikolojisini her yönüyle olumsuz etkilediği görüşünde. Değer’in bu konudaki değerlendirmesi şöyle:

“Diyarbakır’ın birçok bölgesinden insanlar alışveriş yapmak için Sur bölgesine giderdi. Olaylardan önce Sur’un gece nüfusu 100 bin civarındaydı. Ama gündüz nüfusu 300 bini buluyordu. Oradaki eczacılarımızın ekonomik kaygısı ve kayıpları çok fazla. Bu şehrin diğer bölgelerine de yansıdı. Halk sokağa çıkma ve alışveriş konusunda ürkek davranıyor. Her gün bombaların patlaması, sorunların yaşanmasından dolayı insanları içine kapanık ve travmatik bir duruma soktu. İnsanlar sadece ve sadece günlük ihtiyaçlarını karşılamak için evlerinden çıkıyor.

1.5 milyonluk bir şehirde 200 bin insanı sokakta göremiyorsunuz. Bu ekonomik durgunluk yaratıyor. İlimizde bulunan birçok esnaf gibi eczacılarımızda bu durumdan mağdur oluyor. Şuan tek isteğimiz bölgemize, ilimize, mesleğimize huzurdur. İkinci isteğimiz de devlet destekli yatırımların yapılmasıdır. Diyarbakır yaşadıklarından dolayı travmaya uğramış ve sağlığı bozulmuş bir şehir artık.”

İş dünyasının gözü Başbakan Binali Yıldırım’ın açıkladığı ve aralarında Diyarbakır’a da ekonomik anlamda ciddi destekler sağlayan ve istihdama katkı yapacağı umudu yaratan “Cazibe Merkezi Programı”nda. Kent dinamiklerinden peş peşe istihdam seferberliği açıklamaları yapılsa bile halkta karşılığını bulmuş değil. Umutlar ötelenmiş, çocuklar her köşe başını mesken etmiş durumda! (Haber: Veysi Polat - T24)

Editör: Wan Haber