Büyük Birlik Partisi (BBP) İzmir İl Başkanı Ahmet Bereket, düşen helikopterde yaşamını yitiren partisinin kurucu genel başkanı Muhsin Yazıcıoğlu için TBMM'deki vekillere mektup gönderdi.
BBP İl Başkanı Bereket, BDP'li vekiller dışındaki tüm vekillere gönderdiği mektupta, 2009 yılında helikopteri şüpheli bir biçimde düşen merhum Muhsin Yazıcıoğlu vakasının hâla aydınlatılmamış olmasını kınadı.
Bereket, olayın çözülebileceğine dair inançlarını yitirdiklerini belirterek, vekillerden gerekli çabayı göstermeleri talebinde bulundu. Bu olayın aydınlatılması adına yürütülen çalışmaları gördükçe, bu olayın çözülebileceğine olan inancı yitirdiklerini anlatan Bereket, şunları söyledi: "25 Mart 2009 tarihinde şehadet şerbetini içen liderimiz, aynı zamanda sizlerin de içinde bulunduğu TBMM'nin bir üyesi, bu milletin vekiliydi. 29 Mart 2009 tarihinde karlar altında bırakılan devletimizin itibarı, TBMM'nin itibarı, siz değerli vekilimizin itibarı bu olay aydınlatılmadığı sürece karlar altında kalmaya devam edecektir. Siz değerli vekilimizden istirhamımız, bu olayın aydınlatılması ve gündemde tutulması için demokrasi adına gereken çabayı göstermenizdir."
Olayın oluş şekli, kim ve kimler tarafından organize edildiğinin bugün dahi aydınlatılamadığını anlatan Bereket, mektubuna devamla şu düşüncelere yer verdi: "Sayın Vekilim, 25 Mart 2009 tarihinde seçim çalışmaları esnasında içinde bulunduğu helikopterin düşmesi/düşürülmesi neticesinde şehit olan BBP Genel başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun şehadetinin üzerinden bunca zaman geçmiş olmasına rağmen olayın oluş şekli, kim ve kimler tarafından organize edildiği bugün itibari ile hâla aydınlatılamamıştır. Muhsin Yazıcıoğlu sadece BBP camiasının ve Alperenlerin değil, tüm Türk-İslam coğrafyasının ümit bağladığı, seviyeli ve yol gösterici siyaset üslubuyla her kesim tarafından takdir toplayan, BBP'nin kuruluş aşamasında yayınladığı milli mutabakat metninde de ifade ettiği gibi Allah'ın varlığı ve birliği, Resulullah'ın risalesi dışında hiçbir mutlak hakikat tanımayan, hangi koşul altında olursa olsun baskılara boyun eğmeyen, 28 Şubat'ın o karanlık dönemlerinde, bugünün sahte kahramanları o gün kaçacak delik ararlarken, 'Namlusunu milletine çeviren tanka selam durmam' diyebilecek kadar demokrasiye inanmış, siyasi yaşamı boyunca aldığı oy oranı istediği seviyede olmasa da cenazesi 1,5 milyondan fazla seveninin katılımı ile defnedilen, bu milletin içinden çıkmış, ardından katil İsrail, Amerika, işadamları, medya patronları olmadan bu milletin gönlünde yer edinmiş ender insanlardan biriydi."
Camia olarak üzgün olduklarını belirten Bereket, sözlerini şöyle sürdürdü:
"BBP camiası ve Alperenler olarak yaşadığımız ve karşı karşıya bırakıldığımız bu vahim hadise karşısında gerek içimizde gerekse dışımızda olup bizden gibi görünenlerin bu olayın aydınlatılması için genel merkezimize ve bizlere türlü yöntemler önermelerine, camiamızı devletimizle karşı karşıya bırakacak olayların içine çekmeye çalışmalarına, liderimizin hesabını sormadığımız yakıştırmaları ile karşı karşıya bırakılmış olmamıza rağmen şehit liderimizden öğrendiğimiz siyasi tecrübemizle bugüne dek camiamızı, hukuki süreç devam ettiği için pek çok yaşanması muhtemel üzücü hadiselerin dışında tutmaya gayret gösterdik ve göstermeye de devam ediyoruz. Üzülerek ifade etmeliyim ki olayın aydınlatılması adına yürütülen çalışmaları gördükçe, bu olayın çözülebileceğine olan inancımızı yitirmiş durumdayız. 25 Mart 2009 tarihinde şehadet şerbetini içen liderimiz, aynı zamanda sizlerin de içinde bulunduğu TBMM'nin bir üyesi, bu milletin vekiliydi."
(HD-HO-Y)

31.12.2012 16:07:24 TSI

Editör: Wan Haber