Bölgede son dönemlerde artan olaylarla ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Van TSO Başkanı Necdet Takva, birlik ve beraberlik mesajları verdi. Türkiye’nin, Doğu ve Güneydoğu politikası ve Kürt sorununun çözümü konusunda tutumunda ve stratejisinde önemli bir değişiklik yaptığını gördüklerini ifade eden Takva, “Tabi bu değişiklikle kamu güvenliği konusunda birtakım çalışmalar yapılırken, çözüm sürecinin Türkiye’ye katacağı katma değeri de göz ardı etmemek gerektiğini düşünüyoruz. Her fırsatta bunu dile getiriyoruz. Kürt sorununun barışçıl yöntemlerle ulusal birlik anlayışı içerisinde çözüme kavuşturulmalıdır. Biz Van’da ve bölgedeki iş dünyası olarak, genel olarak meseleye ulusal birlik anlayışı içerisinde Kürt sorununun tüm taraflarla istişare edilmesini bekliyoruz. Barışçıl ve sürdürülebilir bir huzur ortamı, barış ortamı içerisinde nihayete erdirilmesi, bunun içinde yeni bir Anayasa’nın tesisi ve demokrasinin tüm ülkede bütün yurttaşlar için eşit koşulların oluşturulmasıdır. Kürt sorununu oluşturan, bunu bu şekilde sokan arka planda da ağır aksak işleyen ulusalcı yaklaşımların geçmişte ülkeyi bu anlamda ötekileştiren bir bakışı vardı. Bu bakışın değiştirilmesi için mevcut Cumhurbaşkanımızın 2012’de başlatmış olduğu bu sürecin nihayete erdirilmesi konusunda en büyük desteği bizim sunduğumuzu da bütün kamuoyu biliyor. Dolayısıyla geldiğimiz noktada çıkan olaylar, meydana gelen çatışmalı ortamlar, hayatını kaybeden asker, sivil, polis ve bölgede geliştirilen provokasyonlar hepimizi bu süreci değerlendirirken yeniden büyük bir endişeye sevk etmiş durumda. Bu endişenin bir an önce ortadan kaldırılması, halkın huzurla güvenle son 3 yıl içerisinde olduğu gibi ümidini diri tutacak bir bakış açısına ihtiyacımız var. Beklentimiz bu yöndedir” dedi.

“GÜVENLİK TEDBİRLERİ 1990’LI YILLARDAKİ OHAL GÖRÜNTÜLERİNİ ANIMSATIYOR”
Türkiye’nin değişen yaklaşım stratejisi, 7 Haziran seçimlerinden bu yana hükümetin kurulmamış olması, tamamının bir arada değerlendirildiğinde belirsizlikleri de içinde barındıran bir durumun söz konusu olduğunu belirten Necdet Takva, “Bu gibi durumlar, tabi Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı kentlerimizde kendisini tezahür etmesi, ortaya koyuş biçimi hepimizi olumsuz etkiliyor. Yani kentlerimizde 1990’lı yıllarda, işte geçmiş yıllarda statükocu yaklaşımların almış olduğu tedbirlere benzer görüntüler sergilemesi doğrusu beklediğimiz sonuç değildi. Ankara, İstanbul’da belki bunu pek hissetmeyebilirisiniz. Batı metropollerinde bunu hissetmeyebilirisiniz, ama doğu ve güneydoğu kentlerinde kırsalda yaşanan olayların kent hayatı içerisinde olumsuz sonuçlar doğurduğunu hepimizi biliyoruz. Bunun bir sonucu da kentlerde alınan güvenlik tedbirlerinin 90’lı yıllardaki olağan hal görüntülerini ortaya çıkarması, başta odamız üyeleri Van iş dünyası ve esnafı olmak üzere bir takım sıkıntıların doğmasına neden olmaktadır. Bizim hükümetimizden, yetkililerimizden, güvenlik birimlerinden ve mülki idarelerden beklentimiz, bu olası toplumsal olaylara müdahale edilebilecek uygun alanlarda güvenlik tedbirlerinin alınmasıdır. Gelişi güzel ve keyfi, kentler içerisinde hayatın olağan akışını etkileyecek durumların ortadan kaldırılmasıdır” ifadelerini kullandı.

“BÖLGE İLE İLGİLİ ENDİŞELERİMİZİ BAŞBAKANA AKTARACAĞIZ”
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nde (TOBB) yapılacak olan toplantısına Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da katılım göstereceğini, o yüzden tüm bölge oda başkanları olarak kendilerinin de orada olacaklarını sözlerine ekleyen Takva, “Yarın saat 10.00’da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nde biz doğu ve güneydoğu oda başkanları Sayın Başbakanımız ile bir görüşme gerçekleştireceğiz. Bu endişelerimizi de Başbakanımıza direk aktarma fırsatı bulacağız. Ayrıca Van’ın da özel bir durumu var. Depremden dolayı yerel ekonomik kriz var. Yani geri kalmışlık ile arada kalmışlık arasında kalan bir ekonomik yapımız var, ekonomi aktörlerimiz var, bunları kendisine aktararak gerekli çalışmaların yapılmasını talep edeceğiz. Türkiye’nin daha fazla demokratikleşmesi ile yeni bir Anayasa’nın tesisi ile eşit yurttaşlık anlayışı ile huzur ve güven içerisinde Türklerin, Kürtlerin, Lazların ve Çerkezlerin birlikte iradesi ile yaşanılası kentler, yaşanılası bir ülke isteğimizi de ifade etmek istiyoruz” açıklamalarında bulundu.

Editör: Wan Haber