Nedense bir türlü barışamadık. Barışa susayan bu halkın içi bir türlü rahat değil. Yıllar boyu kardeşin kardeşin vurmasından başka elimize birşey geçmedi. Mezarlıklarda kahrolmaktan başka birşey olmadı. Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Alevisiyle. Bu millet barışı istiyor.

Aylar öncesine kadar Kobani'nin çözüm sürecini bu kadar etkileyeceği bilinmezdi. Fakat şuan çözüm süreci bir tehditle karşı karşıya.

15 Ekim'de geride kaldı. İktidar topu HDP'ye atıyor, HDP'de basın açıklamalarıyla iktidarı yadırgıyor, çözüm sunuyor ve Suriye konusunu örneklendiriyor..

Öte yandan iktidar çıkardığı torba yasalarla yeni düzenini kurmak istiyor. Kendisinin halk tarafından seçildiğini her koşulda belirtip lafı herşeyi yaparıma getiriyor. Olaylar için yapılan açıklamada ise laf nice tomalar feda olsuna geliyor. Tutuklanan öğrenciye ters kelepçe takılıyor.

Bunlara karşılık birileri de "Kobani sorununu örnek göstererek ben istediğim zaman kentleri savaş alanına çevirebilirim" diyor.

O koltuklarda oturan sizlersiniz. Sözüm iktidara ve muhalefet partilerine,  Evinde oturan bu halkın buna gücü yetmiyor Malesef...

Barış savaşa karşı açılan soğuk savaştır. Anaların, halkın desteklediği savaş işte bu soğuk savaşdır. Çok istediğimiz barış için, Kobani bir imtihandır. Barışı zedelemek isteyenler bunu yapmasın. Bu çok büyük bir vebâldir, altından kalkamazsınız. Barış sadece çocuklara verilen bir isim olarak kalmasın, Hala söylenen ve devam eden bir türkü olarak da kalsın.

Dağlar, insanlar ve hatta ölüm bile yorulmuşken devam edilmesi gereken tek şiir Barış'tır...