Birinci gün saat 17.30´a kadar süren duruşmaya bugün sabah 09.30´da devam edilecek.


Bekir Kaya ve diğer sanıkların sabah saatlerinde geniş güvenlik önlemleri altında getirildiği adliyeye çok sayıda avukat, siyasetçi, sivil toplum örgütü temsilcileri ile halk da geldi.


7 Haziran 2012 tarihinde KCK´ya yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan ve tutuklu bulunan Van Belediye Başkanı Bekir Kaya, Özalp Belediye Başkanı Murat Durmaz, Edremit Belediye Başkanı Abdulkerim Sayan, Asrın Hukuk Bürosu avukatı ve BDP Eski Van İl Başkanı Cüneyt Caniş, Başkale eski Belediye Başkanı İhsan Güler, BDP Muradiye İlçe Başkanı Mehmet Şirin Yıldız, BDP Başkale eski İlçe Başkanı ve DTK üyesi Derviş Polat, BDP Çaldıran İlçe Başkanı Metin Adugit, BDP Erciş eski İlçe Başkanı Veli Avcı ve BDP Van Merkez İlçe Başkanı Halis Çakır ile tutuksuz yargılanan Bostaniçi Belediye Bakanı Nezahat Ergüneş, eski BDP İl Eşbaşkanı Mihriban Şah ile Başkale Belediye Başkanı Hecer Sarıhan´ın duruşması bugün sabah itibari ile başladı. 


Van 5. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen dava için, adliye binası olarak kullanılan Van M Tipi Kapalı Cezaevi´nde, duruşma salonu oluşturuldu. Van Cumhuriyet Başsavcılığı, daha önce tutuklu ve hükümlüler tarafından spor salonu olarak kullanılan alanı duruşma salonuna dönüştürdü. Günler öncesinden hazırlanan ve her türlü detayın ince ayrıntısına kadar düşünüldüğü salona, sanıklar, sanık avukatları ve izleyiciler alındı.
Duruşmayı takip etmeye gelen Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir duruşma öncesi kısa bir açıklama yaparak; "Umarım bu haksızlığa bir son verilir ve bugün burada gecikmiş adalet tecelli eder. Bu şekilde Belediye Başkanlarımız da kurumları başına geçerek halka hizmet etmeye devam eder" dedi.


Daha sonra sanıklar, yakınları ve müdahil 100 avukatın içeri alınması ile duruşma başladı. Mahkemede ilk sözü alan Belediye Başkanı Bekir Kaya; "Bizim böyle salonlara ihtiyacımız yok. Sizi, bizi bu salonlara mahkum edenler belli. Bu iddianame kabul edilirken bize niye sormadınız? Bu usule aykırıdır. Soruşturmanın nasıl yapıldığı ortadadır. Bu iddianame aşağılayıcı bir iddianamedir. İktidar yargıyı baskı altına almıştır. İddianamenin üslubu düşmancadır. Partimize ve şahsımıza yönelik düşmanca bir dil kullanılmıştır. Savcı bey yargı erkinin ardına saklanmasın. Siyaset yapmak istiyorsa buyursun gelsin siyaset yapsın. Toplumsal barış olacaksa ömür boyu ceza evinde kalmaya razıyım. Delillere karşı herhangi bir savunma yapmayacağım. Delillerin toplanması hukuka aykırıdır. Savcı beye soruyorum; ne haddinize bize sözde kürtler diyorsunuz. Biz bu ülkede Parya´mıyız? Bu iddianame vatan millet sakarya edebiyatı ile yazılmıştır. Her halkın kendine göre değerleri vardır. Ama konu Kürtler olunca bunlar kriminalize ediliyor. Tutuklama gerekçesinde ´tutuklamalar olmazsa toplumsal barış bozulacak´ diyordu iddia makamı. Açık konuşuyorum, ben yüzde 60 ile seçilmiş bir belediye başkanıyım. Savcı bey nasıl bir toplum tasarlıyor. Bir hukukçu bunları söylüyorsa bu yargılama siyasidir ve adil olamaz. Başbakanın ´Van´ı istiyorum´ demesinden 1 hafta sonra tutuklandık. Bu da gösteriyor ki bu tutuklamalar talimatladır. İddianamenin red edilmesini talep ediyorum" dedi.


İddianamede geçen ´sözde Kürtler´ ibaresini eleştiren Bekir Kaya´ya yanıt veren Mahkeme Başkanı Kerem Küçük ise; "Kürtler birinci sınıf vatandaştır. Ülkeyi birlikte kurduk. İddianameye bir daha bakacağız ve bir yanlış varsa düzelteceğiz. Sizde yanlış anlamış olabilirsiniz" dedi. 
Söz alan Savcı Recep Bakırcı ise; "Sözde Kürt tabiri diye bir şey iddianamede yoktur. Sözde örgüt, sözde bayrak tabiri geçmektedir. Terör örgütü en fazla gariban Kürt halkına zarar vermiştir" ifadelerini kullanınca, kısa süreli gerginlik yaşandı.


AV. MERAL DANIŞ BEŞTAŞ: BU TUTUKLAMALARI AÇIKLAYAMAZSINIZ
Mahkemede konuşan Av. Meral Danış Beştaş, "Seçilmiş Belediye Başkanları nasıl küçümseniyor, nasıl aşağılanıyor? Bu iddianame neyi yargılıyor? Zaten siz artık yetkisizsiniz. Yüzde 60 oyla seçilmiş Belediye Başkanının tutuklanmasını açıklayamazsınız. Düğün salonu gibi beyaz perdelerle süslenmiş salonlarla adil yargılama olmaz. Bu dava dosyası bir bütün olarak BDP ve çalışanlarını yargılıyor. KCK operasyonları cadı avıdır. Bu bir dönem, bu bir konsepttir. Bu operasyonlar, 2014 yerel seçimlerine hazırlıktır. Bu yargılamalar talimatla olmuştur. İddianame reddedilmelidir, mahkemeniz de yetkisizdir" ifadelerini kullandı.


Zaman zaman sözlü tartışmaların yaşandığı mahkemeye öğle vakti ara verildi. Verilen aranın ardından konuşan Mahkeme Başkanı Kerem Küçük, sanık avukatlarının ´burada yargılanan BDP´nin siyasi faaliyetleridir´ şeklindeki söylemlerine; "İddianamede BDP´nin isminin geçiyor olması, BDP´nin yargılanması anlamına gelmiyor. Sanıklar hakkında ´silahlı örgüt üyesi olmak´ suçlamasıyla dava açılmıştır. Ayrıca kimse bize talimat veremez, buna cesaret edemez. Burada bağımsız bir yargılama yapıyoruz. Bundan emin olabilirsiniz. Mahkemenin yetkisizlik talebinin ve iddianamenin kabulüne yapılan itirazın reddine karar verilmiştir" dedi.


Daha sonra avukat ve sanıkların talebi üzerine iddianamenin özet kısmı okundu.


Ardından sanıkların savunmalarına geçildi. İddianamenin hukuksuz ve usulsüz olduğunu gerekçe gösteren sanıklar tek tek söz alarak, savunma yapmayı reddetti.


Sanık avukatlarından Murat Timur ve Ayhan Çabuk ise, iddianamenin hukuksuz olduğunu belirterek, sanıkların tahliyesini talep etti.
Avukatların taleplerinin ardından mahkeme başkanı duruşmanın yarın(bugün) devam edeceğini belirterek, duruşmanın dünkü oturumunu sonlandırdı.


Mahkemeyi CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, BDP milletvekillerinden Özdal Üçer, Nazmi Gür, Pervin Buldan, Halil Aksoy, Mülkiye Birtane, bazı belediye başkanları, sivil toplum örgütü temsilcileri ve halk yakından takip etti. BDP´liler tarafından adliye dışına kurulan çadırlarda gün boyu vatandaşlara sıcak çay ikramında bulunuldu. Adliye dışında binlerce kişi akşam saatlerine kadar bekleyerek, ´irademe dokunma´ pankartı açtı.


SEZGİN TANRIKULU: 12 EYLÜL´Ü HATIRLATTI
Duruşmayı takip eden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, adliye çıkışında yaptığı açıklamada KCK duruşmalarının, 12 Eylül dönemini hatırlattığını söyledi.


Tanrıkulu, cezaevi içerisinde bir spor salonunun duruşma salonuna dönüştürüldüğünü, aynı salonun bir benzerinin de Diyarbakır’da yapıldığını söyleyerek, bu salonların kendisine 12 Eylül Darbesi´nden sonra sıkıyönetim mahkemelerindeki duruşma ortamını hatırlattığını vurguladı. Tanrıkulu, “Gerçekten yargılama ortamına bakıldığında hiçbir farkı yok. Aynı ortam, yine siyasetçiler ve düğün salonlarından bozma, spor salonlarından bozma duruşma salonları. Fiili bir darbe ortamında olduğumuzu en azından açık bir biçimde bu salonlar gösteriyor” dedi.

PERVİN BULDAN: TİYATRO SERGİLENİYOR
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Iğdır Milletvekili Pervin Buldan ise gazetecilere yaptığı kısa açıklamada, başından beri KCK kapsamında tutuklanan ve yargılanan arkadaşlarının duruşmalarında bir tiyatronun sergilendiğini söyledi. Buldan; “Başından beri bu tutuklamalar siyasi tutuklamalardır, kesinlikle hukuki bir tutuklama değildir. Arkadaşlarımız siyasi bir davadan yargılanıyor. Biz Sayın Bekir Kaya şahsında tutuklanan belediye başkanlarımızın ve seçilmişlerimizin bir an önce serbest bırakılmasını ve tahliye edilmesini talep ediyoruz. Arkadaşlarımızın suçu yok. Tamamıyla bir talimat doğrultusunda tutuklanmış durumdalar. Bir konsept içerisinde KCK adı altında tutuklamalar yapılmıştır. Bu siyasi kararın bir an önce terk edilmesi gerektiğini söylüyoruz" dedi.

"VAN´DA TRAJİKOMİK BİR TİYATRO SERGİLENİYOR"
"Belediye başkanının depremden sonra tutuklanması Van´ın ikinci depremi olmuştur" diyen BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise, Başbakan Erdoğan´ın "Van Belediyesi´ni ne pahasına olursa olsun alacaksınız" sözünden sonra operasyonun yapıldığını söyledi. Demirtaş, "Belediyeyi bu şekilde kazanabileceğini düşünen siyasi anlayışa ben hayret ediyorum. 2 trilyonluk evde otururken, depremde sokakta yatan belediye başkanını tutuklatan vali bunu bilmeyebilir. Ama biz biliyoruz Van, Diyarbakır, Hakkari belediyeleri böyle kazanılmaz. Sizin doğrudan talimatınız yoksa eğer, sizin talimatınızı yanlış anlayan ya da algılayan çetelere telefon açıp sorun, operasyondan sonra BDP güçlenmiş midir? Yoksa durmuş mudur? Bu halk direnerek büyümeyi öğrenmiş bir halktır. Van´da bu trajikomik davanın ilk duruşması yapılıyor. Bu belediye başkanı anadilinde konuştuğu için ilk dakikada mikrofonu kapatıldı. Vesayet rejimi bitti diyenler Van´daki fotoğrafa baksın. Bakın Fatma Kurtulan ve Tuncer Bakırhan, 12 aydır neyle suçlandığını bekliyor. Şimdi bu hafta başında iddianame teslim edildi gördük ki İmralı´daki avukat görüşme notlarını okumak bütün suçlarıymış. Bizim partimizde siyaset yapıp İmralı´da görüşme notlarını okumayanlar hakkında biz soruşturma açarız. Çünkü süreci anlayamaz. Sen devlet olarak görüşeceksin ama sorunun en önemli aktörlerinden olan yöneticilerimiz o notları okumaktan suçlanacaklar" diye konuştu.
Prestij Haber

Editör: Wan Haber