Gülser Yıldırım’ı, cezaevi çıkışında eşi ve çok sayıda partili karşıladı. Cezaevi önünde bir açıklama yapan Yıldırım, özgürlüğüne sevinemediğini belirtti. Yıldırım, "Binlerce siyasetçi ve seçilmiş insan bırakarak çıkmışsam benim bunu sevinçle karşılayacak bir durumum olamaz. Sonuçta benim arkadaşlarımla aramda hiçbir fark yoktur. Onlarda bu halk tarafından seçilmiş insanlardır. Bu halkın iradesidir ve tek suçları demokrasi istemektir. Bir halkın haklı taleplerini dile getirmektedir. Gasp edilen yüzlerce yıllık kimlikleri, hakları ve talepleri vardır. O talepleri dile getirmek Türkiye'nin demokratikleşmesini talep eden bir siyaset gütmek söz konusu Kürt olduğunda karşılığı budur. Şuan eğer cezaevinde yüzlerce arkadaşımız ölümle pençeleşiyorsa ve halen zindanlarda tutulmayı kabulleniyorsa yani birileri onların orada kalmasına karar veriyorsa, bu gerçekten benim burada çıkmaya yönelik bir sevinç yaşama hakkını vermiyor. Ben böyle bakıyorum çünkü o arkadaşlarım bizlerden de önce çıkması gerektiğine inanıyorum ve benimle beraber bütün seçilmişlerin, bütün siyaset yapan arkadaşlarımızın da dışarıda olması gerekiyor. Yani bu bize bir lütuf değildir. Bu zaten gasp edilen bir hakkımızın geç de olsa telafisidir. Bütün Türkiye halklarının menfaatine olan doğruları söylemek bile söyleyen söz konusu Kürtler olduğunda maalesef kulaklar tıkanıyor. Yani duymazlıktan geliniyor. En büyük problemde odur. Bizim en büyük mücadelemiz tüm Türkiye halklarının artık kendi menfaatlerine yönelik bir siyasettir. Yani bütün halkların menfaatine demokrasi hepimize lazım hukuk hepimize lazım adalet hepimize lazım gün gelir böyle hukuk şuan olduğu gibi birilerinin iktidarında dönebilir. O zaman hukuk herkese lazım ve umarım uzatılan barış eli çözüm süreci doğru bir temelde yürür. Türkiye’nin kurtuluşu kendi toplumsal yapısıyla barışık içerisinde yaşamasıdır. Ben bireysel özgürlüğü hiçbir zaman esas almam. Tahliye kararımı televizyondan duydum” dedi.

Editör: Wan Haber