BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, henüz bir müzakere sürecinin başlamadığını, müzakere aşamasına geçilmesinin hükümetin bundan sonraki tavırlarına bağlı olduğunu belirterek, "Şimdi sıra hükümettedir; Müzakereleri başlatmak istiyorsa ve hükümet başlatacağı sürece 'müzakere' demek istiyorsa, bütün bu müzakere mekanizmalarının tamamlanması gerekecektir. Herşeyden önce muhataplardan ve taraflardan biri olan KCK'nın sürece dahil edilmesi gerekecektir" dedi.
Demirtaş, partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda İmralı ile başlayan görüşme sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu. Uzun yıllardan bu yana Kürt sorunu ve benzeri demokratik soruların tek kalıcı, ahlaki, mantıklı çözümünün müzakere ve diyalog olduğunu hep söylediklerini belirten Demirtaş, "Bugün hükümetin eğer böylesine bir bakış açısıyla sürece yaklaştığına inanırsak biz olsa olsa bundan memnuniyet duyarız' dedi.
İmralı'da resmi bir heyetin Abdullah Öcalan'la görüşmesi ve bunun aleniyet kazanmasının çok önemli olduğunu belirten Demirtaş, "Çünkü bu sıradan bir gelişme değildir. Aslında çok gecikmiş bir gelişmedir. Ama 14 yıl aradan sonra İmralı'da aleniyet kazanarak, kamuoyuyla paylaşılarak, kısmen şeffaf olarak bu sürecin girişiminin başlatılmış olması bütün bu değerlendirmelerimizin dışında önemlidir, kıymetlidir. Yıllardır bunun için çok büyük bedeller ödedik, doğru olduğuna inandığımız için, kalıcı barışın bu şekilde gerçekleşeceğine samimiyetle inandığımız için söylemekten, haykırmaktan bıkmamıştık, yeri geldiğinde coplanmıştık, cezaevlerin atılmıştık, taşlanmıştık, hakarete uğramıştık ama doğru bildiğimizi söylemekten asla geri durmamıştık. Bu nedenle bu kazanımı önemsiyoruz" dedi.
"RESMİ BİR HEYETİN GÖRÜŞMESİ DOĞRU, MANTIKLI BİR ADIM"
Demirtaş, 14 yıldır bir adada tutulan bir halk önderinin isminin önüne 'Sayın' konuldu diye binlerce kişinin hapse atıldığını, posteri taşındı diye sokakta insanların taşlandığını belirterek, şunları kaydetti:
"Fakat bir halk bıkmadı, yılmadı, inat etti, ısrar etti, doğru olduğuna inandığı için, barışın gerçekten İmralı'dan geçtiğini adı gibi bildiği için bundan geri adım atmadı. 'Teröristbaşı' dediler, 'bebek katili' dediler ama en nihayetinde aklın yolunun bir olduğu anlaşıldı ve bir resmi heyet aleniyet kazandırılarak İmralı'da kendisiyle görüşmeye başladı. Bu nedenle biz bunu değerli buluyoruz. Doğru bir adımdır; böylesine kritik bir süreçte atılmış mantıklı makul bir adımdır. Kim ne derse desin, nasıl değerlendirirse değerlendirsin, her türlü tahriki yapmaya çalışabilirler, her türlü milliyetçi, ırkçı hezeyanlarla saldırabilirler; ama Türkiye'nin iç barışı ancak bu adımla başlayabilirdi. Bu çok önemliydi, bu aşamanın sağ salim geçilmiş olması, kamuoyun çok önemli bir kısmının bundan mutluluk duyması, hükümetin aslında bu adımı atmakta ne kadar geç kaldığının göstergesidir. 'Toplum istemiyor, halk istemiyor, millet istemiyor' yalanına sığınmanın ne kadar yanlış olduğunu gösteren bir gelişmedir."
İkinci önemli gelişmenin de iki milletvekilimizin Ahmet Türk ve Ayla Akat'ın 14 yıl aradan sonra siyasetçi kimliğiyle İmralı'ya gidişlerine destek olunmuş olması olduğunu vurgulayan Demirtaş, bu gelişmeyi de çok değerli bulduklarını söyledi. Demirtaş, "Çünkü siyesi bir konu ancak siyasetçilerin devreye girmesiyle çözüm aşamasına girebilir. Siyasi bir soruna siyasi bir yaklaşım ortaya konulursa ancak doğru bir adım atılmış olur" dedi.
"AK PARTİ-BDP ORTAKLAŞMASI YOK"
Basında sürece ilişkin yer alan haberlerin tümünün doğru olmadığını vurgulayan Demirtaş, abartılı yaklaşımların, olmayanı olmuş, olanı olmamış gibi göstermenin de kafa karışıklığına yol açacağını söyledi. Demirtaş, şöyle devam etti:
"Başlayan sürecin, başlayan girişimin bir AK Parti-BDP ortaklaşması olmadığını net bir şekilde tespit etmemiz lazım. Bizim hükümetle öncesinden oturup birlikte planladığımız, tartıştığımız bir süreç söz konusu değildir. Bu, AK Parti'nin, hükümetin İmralı'da Sayın Öcalan'la başlattığı bir süreçtir. Partimiz ve bloğumuz iki arkadaşımızın İmralı adasına gidişi ile süreçten doğrudan haberdar olmuştur, süreçten kısmi bilgi sahibi olmuştur. Bir AK Parti-BDP ortak projesi, ortak çalışması söz konusu değildir. Bu tespiti yapmamız gerekiyor.
Yine İmralı'daki görüşmede tarafımıza iletilmiş, KCK'ya iletilmiş ya da halka, kamuoyuna iletilmiş ya da iletilmek üzere bize ifade edilmiş bir yol haritası, bir çözüm projesi, takvimlendirilmiş bir program yoktur. Bunu da net olarak ifade etmek gerekir. Böylesi bir yaklaşım, tartışmaların bu yönlü sürmesi belki de 'herkes olmasını istediği şekilde ifade ediyor' deyip geçmek gerekiyor.
Onun ötesinde bu aşamada kamuoyuna, bize, hükümete, KCK'ye bizim aracılığımızla iletilmiş bir çağrı, program, takvimlendirilmiş bir çözüm önerisi yoktur.
Ama gördüğümüz şudur; görüşmeyi yapan heyette de, Sayın Öcalan'da da kararlı bir çözüm iradesi vardır, isteği vardır. Taraflarda olgunlaştığını tespit etme durumumuz vardır; ifade edilen de, dışarıya verilen mesaj da budur. Bu sorunun diyalogla, konuşarak, tartışarak, meseleyi müzakere ederek çözme iradesinin olgunlaştığı, güçlendiği yönünde tespitimiz vardır."
"MÜZAKERE SÜRECİ BAŞLAMADI, SIRA HÜKÜMETTE"
Demirtaş, şu aşamada başlamış, başlatılmış bir müzakerenin söz konusu olmadığını ifade eden Demirtaş, "Bunun arayışları, bunun çabalarından söz edilebilir. Ama bir müzakerenin başladığına dair bize ulaşmış somut bilgi yoktur. Henüz o aşamaya geçilmediğine dair en azından net bir bilgiye sahip olduğumuzu söyleyebiliriz. Görebildiğimiz kadarıyla müzakere aşamasına geçilmesi hükümetin bundan sonraki tavırlarına, politikalarına ve pratiklerine bağlıdır. Çünkü taraflardan biri bu aşamada üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiştir. Yapması gerekeni yapmıştır, bu konuda iradesini ve ilk pratiğini ortaya koymuştur, bu konudaki samimiyetini, samimiyetini ortaya koymuştur, şimdi sıra hükümettedir. Müzakereleri başlatmak istiyorsa ve hükümet başlatacağı sürece 'müzakere' demek istiyorsa, bütün bu müzakere mekanizmalarının tamamlanması gerekecektir. Herşeyden önce muhataplardan ve taraflardan biri olan KCK'nın sürece dahil edilmesi gerekecektir. Bu mekanizmanın tamamlanması için partimizin demokratik Toplum Kongresi ve ilgili sivil alanın sürece dahil edilmesi gerekir. Hükümet bunun arkasına siyasi bir irade koyarsa biz artık Kürt sorununda müzakerelerle çözüm aşamasına geçilmiştir diyebileceğiz Henüz o aşamaya gelinmediğini, gelinemediğini tespit etmek, belirlemek gerekir".
(ÖK-ÖK-Y)

08.01.2013 13:37:35 TSI

Editör: Wan Haber