Büyük Birlik Partisi (BBP) İzmir İl Başkanı Ahmet Bereket, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Milletvekili Gülten Kışanak'ın Diyarbakır Cezaevi'nde yaşadıklarını öğrendikten sonra, "Ben de olsam dağa çıkardım" şeklindeki açıklamalarına tepki gösterdi.
Ahmet Bereket, Tüm İşadamları Derneği (TÜMİAD) Başkanı Avukat Murat Çakar ve derneğin yönetim kurulu üyelerini ziyaretinde yaptığı açıklamada, Arınç'a hitaben şöyle seslendi. "Dağ orada çıkmak istiyorsa gitsin. Elinden tutan yok. Hangi dağa çıkmak istiyorsa çıksın."
BBP İl Başkanı Bereket, herkesin bu ülkede kendisine biçilen misyonu yaptığını belirterek şöyle konuştu: "Onun görevi de bu. Biz niye bağırdık hep beraber? Vekillerin teröristlerle kucaklaşmasını niye eleştirdik? Bülent Bey'in açıklamasından daha önemlisi Büyük Ortadoğu Projesi'nin (BOP) eşbaşkanı bir Başbakan yönetiyor bizi. Bunun daha ötesi var mı?"

ÇOK GÜZEL
Ahmet Bereket, Bülent Arınç'ın önümüzdeki dönem siyasette yer almayacağı açıklamasını da, hayırlı bir gelişme olarak gördüklerini dile getirerek, "Bülent Arınç, bir dahaki seçimlere katılmayacağını açıklamış. Memlekette güzel şeyler de oluyor"
Yeni Anayasa çalışmaları ve Bütünşehir Yasası'nı da eleştiren Ahmet Bereket, TBMM'deki vekillerin çoğunun sadece el kaldırıp indirmekle yetindiğini savundu.
Bütünşehir Yasası'nın Türkiye'nin bölünmesinin meclis tarafından onaylanan resmi kararı olduğunu iddia eden Bereket, sözlerini şöyle sürdürdü: "Vekiller neye el kaldırdıklarını bile bilmiyor. Belediyeler yasası geçti. Bence Türkiye'nin bölünmesi Meclisten çıkan karardır. Üç beş kişi bir araya gelip çıkarıyor. İçlerinde sevdiğimiz vekiller de var, el kaldırıp indirmekten başka bir şey yok. AK Parti hükümetinin iktidarda kaldığı her gün çocuklarımızın geleceğinden çalınan bir gün. Türkiye'nin var olma yok olma savaşını veriyoruz. Türklüğünü söylemekten korkan insanlar çıkmaya başladı"
Bereket, üzerinde uzlaşılmayan Yeni Anayasa maddelerinin referanduma götürülmek istenmesi ile ilgili düşüncelere de tepki gösterdi. Daha önceki referandumda, sırf darbecilerin yargılanması için destek vererek 'Evet' dediklerini anımsatan Bereket, sözlerine şöyle devam etti: "Meclis aritmetiği ortada. Hükümet tek başına yapma gücüne sahip. Herkes verilen bir misyon var, o rolü üstlenmekle yükümlü. Anayasa Komisyonu'nda mecliste bulunan tüm partilerin hepsinin ortak evet demesi ile oluşturuldu. Muhsin Başkan yaşamış olsaydı, oradaki sadece o darbecilerin yargılanması hakkındaki madde için 'evet' derdi. Milli mutabakat olmalı. Yarın bir gün referanduma gidilirse ayrışma daha net ortaya çıkacak."
BBP İl Başkanı Bereket, EXPO 2020 ile ilgili yürütme ve yönlendirme kurulu başta olmak üzere farklı görüşlerden sivil toplum kuruluşları ve partilerin yeterince bilgilendirilmediği, EXPO ile ilgili gelişmeleri basın yayın organlarından takip ettikleri kadar bildikleri eleştirisinde de bulundu.
Bereket, İzmir EXPO konusunu defalarca gündeme getirdiklerini anlatarak şöyle konuştu: "Yürütme kurulu kuruldu. Sayın valimiz başında. AK Parti il başkanının ziyaretinde niçin diğer sivil toplum kuruluşları ve partilerinden bir heyet oluşturmadınız diye sordum. EXPO ile ilgili basında okuduğumun dışında hiçbir şey bilmiyorum. Bilen varsa söylesin. Madem bu İzmir'in kazanımı, sadece dört beş kişinin idaresinde mi yürür? Belli bir cenah birşeyleri sahiplemiş, kazansa da kaybetse de onlar kazanıp kaybediyor. Asıl biz kaybediyoruz. Kim ne biliyor EXPO hakkında"

FİKRİ SORULMAYAN İNSANLAR VAR
Tüm İşadamları Derneği Başkanı Av. Murat Kaçar da, Bereket'in ziyaretinden memnuniyet duyduklarını belirterek, İzmir'de başta EXPO olmak üzere kentin sorunlarıyla ilgili sadece bazı STK'ların görüşünün alınmasını eleştirdi. Kaçar, bir sürü işadamları derneği olduğunu anlatarak şunları söyledi: "Sizin özelliğiniz ne?' diye soruyorlar. Ben de diyorum ki, bizim derneğimizin en önemli kıstası Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran felsefeye inanma. Bu da Türk Milliyetçiliği felsefesi. Buna inandıktan sonra partisi, kökeni bizim için önemli değil. İzmir'de sağdan sayıyorsunuz beş, soldan sayıyorsunuz beş kişi. Hep onların görüşleri alınıyor, konuşuyor. Toplumda sanki bunlardan başka söz sahibi insan yokmuş gibi bir görüntü var. İzmir'de hiç fikrine danışılmayan, varlığı dikkate alınmayan insanlar grubu var. Onların da sözleri bir yerlere ulaşsın istiyoruz"
(HD-HO-Y)

18.12.2012 12:39:42 TSI

Editör: Wan Haber