Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Madımak Olaylarının tekrar gündeme gelmesi ile ilgili olarak, "Özellikle bazı kesimler dindar kesimleri ve Sivas halkını suçlayıp sanki o oteli bilinçli olarak Sünniler yakmış gibi gösterdiler" dedi.
20 yıldan bu yana BBP olarak ülkenin birlik ve beraberliğinden yana tavır koyduklarını dile getiren Destici, BDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının derhal kaldırılması gerektiğini ifade etti. Destici, "BDP'nin bir eşbaşkanı çıkıp açık bir mitingle, 'Burası özgür Kürdistan olacak. Bunu göreceğiz ve burada yaşayacağız' diyor. Diğeri çıkıp, 'Burada herkes silahlı, gelirseniz eğer kan çıkar' diyor. Hiçbir kural tanımıyorlar ve bizde de şöyle bir alışkanlık var; bugüne kadar zaten hukuku uygulatmadılar. Var olan hukuk bizi tatmin etmiyor. Biz hukukun değiştirilmesini istiyoruz. Baştan idam cezası olmak üzere birtakım yaptırımların getirilmesini istiyoruz. Var olan hukukunda uygulanmaması bizi kahrediyor. Yani bunların yaptığı fiillerin herhangi birini sizlerden birisi yapsa acaba başına ne gelir? Meclisteki milletvekillerine sesleniyorum; hangi demokraside hangi hukuk devletinde bu tür pervasızlıklara, bu tür meydan okumalara fırsat verilir veya bunlar görmezden gelinir. Eğer hukuktan yanaysalar hiçbirisi terör artar, eylem artar diye bir endişe taşıyamaz. Eğer siz bunların dokunulmazlığını kaldırıp yargıyı devreye sokmazsanız yargı daha da pervasızlaşacak. Burada asla müsamaha göstermemek gerekir. Olayın başından itibaren takipçisiyiz. Biz bütün dokunulmazlıkların kaldırılmasından yanayız. En azından millete verdiğiniz sözü tutun" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Madımak Olayları ile ilgili inceleme başlatılmasını istemesi ile ilgili açıklama yapan Destici, "2 Temmuz Madımak Olaylarında hepimizi üzen hadiseler gerçekleşti ama aradan 19 yıl geçmesine rağmen bizim dışımızda hiçbir kesim, 'Bu olay bütün yönleriyle araştırılsın, ortaya çıkarılsın' demedi. Herkes bu işin üzerinden rant elde etti. Özellikle bazı kesimler dindar kesimleri suçlayarak, Sivas halkını suçlayarak olayı sanki bir Alevi-Sünni çatışmasıymış gibi, sanki o oteli bilinçli olarak Sünniler yakmış gibi gösterip iftira attılar. Halbuki o otelde kurşunla öldürülenleri kimler öldürdü? Daha sonra bekledikleri gibi Alevi-Sünni çatışması çıkmayınca Sünni mahallelerine kimler saldırdı? Kimler yaralandı? Kimler tedavi gördü? Bütün bunların bilgisi bizde. 3 gün sonra Başbağlar Katliamı'nı kimler gerçekleştirdi? Bunlar yakalandıktan sonra neden serbest bırakıldı? Bütün bunlar Devlet Denetleme Kurulu tarafından açığa kavuşturulacak" şeklinde konuştu.
Uğur Mumcu'yu dindar kesimin öldürdüğü yönünde bir hava oluşturulduğunu belirten Destici, "Bugün gazetelere bakıyorum. Özellikle bu aşırı sol gruplar, ateist gruplar Devlet Denetleme Kurulu'nun harekete geçmesini kabullenemiyor çünkü gerçeğin ortaya çıkacağından korkuyorlar. Aynen Uğur Mumcu hadisesinde olduğu gibi yıllarca sanki Uğur Mumcu'yu dindar kesim öldürmüş gibi bir hava verdiler. Belki bugün açıklansa Uğur Mumcu'yu öldürenler o gün onun için mum dikenlerden biridir. Dolayısıyla da her şeyin açığa çıkması lazım. Madımak Olayları da bu şekildedir. Biz olayın tüm yönleriyle ortaya çıkarılmasını ve araştırılmasını istiyoruz. Ben bugün gazetelere baktığımda, güya mağdur yakınlarını da kullanarak bu olayın Devlet Denetleme Kurulu tarafından denetlenmesine karşı çıkan gruplar olduğunu gördüm. Bu da onların korkularıdır diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
(OD-SK-GS-Y)

01.12.2012 16:27:12 TSI

Editör: Wan Haber