AK Parti’nin Van Tuşba İlçe Başkanı Naif Şabu, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’na tepki göstererek, “Van’ın yolunu bilmeyenler, Van’da olan bitene at gözlükleriyle bakanlar, Van üzerinden siyasi rant devşirenler, bu işi hukuk kimliği taşıyarak yapmasınlar, Van’ı ve Van halkını şahsi hesapları için konuşmalarına malzeme yapmasınlar. Bu hadsizliktir, bilgisizliktir, boşboğazlıktır” dedi. 


Başkan Şabu, Danıştay’ın kuruluş yıldönümünde konuşan Feyzioğlu’nun baştan sona siyasi içerikli hazırlanmış bir konuşma yaptığını vurgulayarak, “Bugüne kadar Türkiye siyasetine herkes balans ayarı vermeye kalkıştı. Kendini hukuktan, yasama, yürütme ve yargı erkinden ve milletten üstün tutan bozuk zihniyetler ve karanlık odakların işbirlikçileri, seçilmiş iradeye müdahale etme hakkını kendilerinde görmüşlerdir. Demokrat Parti döneminde askeri cunta ile başlayan demokrasiye balans ayarı geleneği, her on yılda bir yapılan askeri darbe ve müdahalelerle devam etmiş, son dönemlerde 28 Şubat başta olmak üzere Sarıkız, Ergenekon, Ayışığı, 27 Nisan E-Muhtırası ve daha nice safsatalarla halkın iradesine ipotek konulmuş. Türkiye’nin tam bağımsızlık ve ileri demokrasi özlemi ertelenmiştir. Bu zihniyetin en son ürünü olan ve seçilmiş iradeye tahammül noktasında sınırları zorlayan, aşan paralel yapı da tarihin tozlu sayfalarında yerini alırken, seçilmiş hükümetin lideri Başbakanımız ve Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay Başkanı’nın hazır bulunduğu bir ortamda protokol kurallarına, devlet teamüllerine, devlet geleneğine aykırı ve de hiç hoş olmayan bir konuşma yapılmıştır.


Ne trajikomik bir durumdur ki; bu konuşmayı yapan kişi de sözde yargı kimliğini taşıyarak Barolar Birliği Başkanı sıfatıyla konuşma yapan kişidir. O baro başkanı ki, son günlerde üçgen, paralel, meridyen hesaplarıyla çatı oluğu, çatı hesabı formülleriyle ana ve yavru muhalefetin ortak adayı olmaya niyetlendiği için yanlış yer ve zamanda celallenerek köşk adaylığına göz kırpmıştır. Evet, Feyzioğlu haklı aslında. Başbakan’ı gören herkesin yaptığı gibi şov yaptı, mikrofonları görünce dayanamayıp daha iyi bir fırsat olmayacağını düşünerek propagandasını yaptı. Baştan sona siyasi içerikli bir konuşmayla altmış dakikayı heba ederek protokolün gözlerinin içine baka baka yalan söyledi. Hayatı boyunca belki ikiden fazla gelmediği Van’da bir takım çıkar odakları ve avenelerin gazına gelerek soluğu Danıştay toplantısında alan Feyzioğlu, baltayı taşa vurdu. Çünkü karşısında pısırık biri değil bir dünya lideri vardı ve Feyzioğlu açık açık milyonların önünde doğru olmayan bilgiler veriyordu. Sayın Başkan; Van’da yapılan çalışmaları, ortaya konan emeği, milyonların seferberliğini, gözyaşlarını, kış soğuğunda dökülen betonları görmemiş olacak ki, böylesi talihsiz bir açıklama yaparak siyasi rant elde etmeye çalıştı. Bununla da yetinmeyip orada güya Van’ın selamını götürmüş, o selamı yutmazlar efendi. Güya tutup orada bir talebi dile getiriyor, ama konuşma içeriğinin tamamı siyasete balans ayarı vermeye dönük, talihsiz açıklamalarla dolu. Başkan Feyzioğlu’nun sadece bir tüzük düzenlemesine sırtını dayayıp cevap hakkı verme imkânı olmayan devlet erkânı karşısında yaptığı konuşmayı yanlış buluyoruz. Bu konuşma nerden tutarsanız elinizde kalır bir konuşma. Danıştay’dan dahi tepki aldı. Öncelikle Van ilinde yaşanmış iki acı deprem sonrası adeta hayalet kent görüntüsüne bürünen bu şehir neredeyse komadan çıkarıldı. Son yılların belki de en soğuk ve sert geçen kış mevsiminde olunmasına rağmen inanın buz gibi zemin kazılıp beton döküldü. Feyzioğlu’nun ne esnafa verilen kredilerden, iki üç yıldır sürekli ertelenen vergi ve SGK, kamu ve özel banka borçlarından, ne otuz bin konteynerden, ne Mevlana evlerinden, ne bir yıl içinde tamamlanarak teslim edilen 17 bin 849 konuttan, ne köylerde yapılan 6 bin 300 ev ve bin 300 hayvan barınağından haberi yok. Yine 2 bin aileye ayrı ayrı tahsis edilen kiracı konutları, 92 aileye kiraları valilik tarafından ödenen konutlardan haberi yok galiba. Daha acı olanı, bir hukukçu olan Feyzioğlu, konteyner kentte kalan vatandaşlarımızın durumunu istismar ederken onlardan gelen talebin de gerekli mercilere zaten iletildiğini, işine gelmediği için görmezden gelmiş ve Van’ı, Van halkını siyasi konuşmasına malzeme yapmakta sakınca görmemiştir. Bu millet bu selamı yutmaz, bu selam oradaki yetkililere mi verildi yoksa ufukta görünen siyasi manevralarına mı bunu zaman gösterecek, fakat bu konuşmayı şiddetle kınıyorum. Feyzioğlu ve onu yanlış yönlendirenler çıkıp özür dileyecekler. Üstüne üstlük kalkıp ben Başbakan’a dava açmam diyerek de tribünlere oynaması da oynadığı tiyatronun son sahnesiydi. Feyzioğlu ne kadar iyi bir tiyatrocu olursa olsun, kendisine verilen senaryoyu ne kadar başarılı sergilerse sergilesin, unutmasın ki bu oyunu millet bozar, perdeyi de indirir. Bundan evvel ki tiyatrolara millet sandıkta nasıl perde kapattıysa, 30 Mart’taki Oscarlık tiyatrolara cevap verdi ve bu defa da tekerrür edecektir. Feyzioğlu bilmiyorsa öğrensin, bu halk Başbakan’ı çocuklara yedirmez” şeklinde konuştu.

Editör: Wan Haber