Bir otelde yapılan 1. olağan genel kurul, çoğunluğun sağlanmasının ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Divan başkanlığı seçiminin ardından odanın Genel Sekreteri Tayfur Kartal tarafında odanın 2015-2018 yıllarına ait faaliyet raporlarını okudu ve gelir-gider tablosunu delegelerin oyuna sunuldu.


Daha sonra bir konuşma yapan Tuşba Ziraat Odası Başkanı Lütfü Özgökçe, ziraat odalarının asil amaçlarının çiftlerin meslek hizmetlerini görmek, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, çiftçiler arasındaki anlaşmazlıkları çözmek, çiftçilikle iştigal edenlerin mesleki hak ve menfaatlerini korumak amacıyla kurulan meslek kuruluşları olduğunu söyledi. Üyesi oldukları veya katıldıkları bütün toplantılarda çiftçi temsilcisi kurumu olarak en üst düzeyde haklarını, menfaatlerini koruyup gözetlediklerini anlatan Başkan Özgökçe, “Bunların birçoğunda belki de haberiniz olmuyor. Ama biz sizin için elimizden geleninden fazlasını yapıyoruz ve yapmaya da devam ediyoruz’’ dedi.
 

“ÜRETİCİ İLE TÜKETİCİYİ BULUŞTIRACAK BİR YERİN TAHSİS EDİLMESİ GEREKİR”
Van’ın iklim koşulları bakımında zor şartlara sahip olduğunu ve uzun süren kış koşullarının üreticilere ek maliyetler getirdiğini ifade eden Başkan Özgökçe, Vanlı çiftçilerin batı illerindeki çiftçilerle rekabet edebilme şansının olmadığını söyledi. Vanlı üreticilerin hayvancılıkta pazarlama sorunu olduğunun altını çizen Başkan Özgökçe, Van’da yeni bir pazar yerinin yapılması gerektiğini belirtti. Belediyelerle görüşerek bu sorunu çözmeye çalıştıklarını da kaydeden Tuşba Ziraat Odası Başkanı Lütfü Özgökçe, üretici ile tüketiciyi buluşturacak bir yerin tahsis edilmesi gerektiğini vurguladı. Başkan Özgökçe, çiftçi ürettiğini pazarda direk olarak tüketiciye sunmalıdır. Türkiye’nin batısına yapılan şartlarda üreticilerimize en çok nakliye ücretleri ek maliyetler getirmektedir. Bu da haksız rekabet oluşturmaktadır’’ şeklinde konuştu.

 

“TARIMA DAYALI SANAYİNİN GELİŞMESİ GEREKİR”
Van’ın küçükbaş hayvancılıkta Türkiye’de ilk sırada yer aldığını hatırlatan Özgökçe, Van’da bulunan Et ve Süt Kurumu’nun depremde hasar gördüğünde kapatıldığını, hayvancılık bölgesi olan Van’da, Van şartlarına uygun et ve et mamullerine işleyecek büyük kapasiteli bir Et Entegre Tesisi’nin kurulması gerektiğini vurguladı. Bu konuyu Şanlıurfa’da yapılan bir toplantıda dönemin Başbakanı olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a anlattığını hatırlatan Özgökçe, aynı zamanda Van’ın sorunlarını içeren bir raporu da kendisine sunduğunu ve konuyu takip ettiğini söyledi. Özgökçe, “Van’ın ekonomisinin gelişmesi için tarıma dayalı sanayinin geliştirilmesi gerekir. Örneğin, süt fabrikaları, deri ve yapağı işleme fabrikaları kurulması elzemdir. Bunlar da ancak bölgesel desteklerle mümkündür. Çiftçinin umudu olan Toprak Mahsulleri Ofisi’nin Van’daki şubesi yıllardır kapalıdır. Bizim çabalarımızla zaman zaman açılsa da genellikle kapalıdır. Biz de Van’daki şubenin müdürlük veya şeflik düzeyinde hizmet vermesi gerektiğini ilgili yerler defalarca söyledik. Bu konudaki uğraşlarımız devam etmektedir’’ ifadelerini kullandı.
 

“MUTLAKA SULU TARIMA GEÇİLMELİDİR”
Van’da mutlaka sulu tarıma geçilmesi gerektiğinin altını çizen Başkan Özgökçe, mevcut sulama projelerinin gözden geçirilmesi ve bakımları yapılarak işler hale getirilmesi gerektiğini kaydetti. Hem gelişen hem de gelişmekte olan ülkelerde gıda üretiminde tarımın en temel unsur olduğunu belirten Başkan Özgökçe, konuşmasını şöyle sürdürdü:


“İlimizin ekonomisinin lokomotifi tarım ve hayvancılıktır ve halkımızın en önemli geçim kaynağını teşkil etmektedirler. Tarım ve hayvancılık sektörü ilimiz ve bölgemize pozitif ayrımcılığın yapılması gerektiği konusunda ilgili kurum ve kuruluşlara neden pozitif ayrımcılığın yapılması gerektiği konusunda gerekli açıklamalar ve çözüm önerilerini defalarca anlattık. Çünkü hem dünyada hem ülkemizde hem de ilimizde tarımsal üretimin büyük bölümü aile çiftçiliği ve küçük ölçekli çiftçilik yoluyla yapılmaktadır. Bu üreticiler beslenmenin de kaynağıdırlar. Çiftçilerin alın teri ve emeği bizim için çok değerlidir. Zor şartlar altında üretim gerçekleştiren ve emeğinin karşılığını almaya çalışan çiftçilerimiz, ağırlaşan ekonomik zorluluklar karşısından dayanmaya çalışmakta ve üretimin devamlılığını sağlamaktadır. İlimizin sosyal yapısına bakıldığında, ekonomik olarak gelişmesi için aile çiftçiliğinin vazgeçilmez bir konumda olduğu unutulmamalıdır. İlimiz ve bölgemizin jeopolitik yapısı, iklim koşulları, sosyal yapısı ve ekonomik durumu dikkate alınarak küçük ölçekli aile çiftçiliği için yeni hibe ve destek programları geliştirilmelidir. Kredilere erişim kolaylaştırılmalıdır.’’


Özgökçe'nin yaptığı konuşmanın ardından tek liste ile seçime gidildi. Toplam 86 delegesi bulunan odanın hazırda bulunan 74 delegesi, 21 kişilik meclis üyesi için oy kullandı. Kullanılan 74 oyunda geçerli sayıldığı seçimlerin ardında, 21 kişilik meclis üyesi bu sefer 7 kişilik yönetim kurulu üyelerini belirlemek için oy kullandı. Tamamlanan seçimlerin ardından yönetim kurulu asil üyeliğine Lütfü Özgökçe, Ali Kartal, Alpaslan Kıran, Hasan Özgökçe, Ahmet Arıkeş, Mahmut Çelik ve Haydar Kolcu seçildi. Yönetim kurulunun, önümüzdeki hafta içerisinde toplanarak görev dağılımı yapacağı kaydedildi.

Editör: Wan Haber