2012 yılında yürürlüğe giren 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun zaten işsiz olan genç nüfusa bir de borç yükünü yüklediğini belirten CHP Ödemiş İlçe Başkanı Mehmet Eriş, bu konuda her gün kendilerine şikayetlerin geldiğini, devletin öncelikli görevinin gençliğe iş alanları oluşturmak olduğunu belirtti.
Yasaya göre 18 yaşını geçmiş, eğitim hayatını noktalamış gençlerin genel sağlık sigortası sistemine dahil edildiğini ve prim ödemek zorunda bırakıldığını belirten Eriş, "Ödemiş'te zaten 30 bin icra dosyası var. İnsanlar darda, bir de üstüne işsiz insanımız sabah uyanır uyanmaz devlete borçlanıyor" diye konuştu.
Devletin insanlara iş sağlamasının Anayasal bir görev olduğunu kaydeden Eriş, şöyle konuştu: "AKP iktidara geldiğinde ülkemizin sosyal güvenlik açığı 6 milyar lira idi. Şu anki açık 30 milyar lira ile ifade ediliyor. Bu açığı kapatmanın yolu işsiz gencin cebinde olmayan paraya el koymak mı? İlçemizde bilindiği üzere yatırım alanları dar ve iş alanları esnaflarla, küçük sanayi sitesindeki işletmeler ile sınırlı. Türkiye'nin genç nüfusunun binde ikisi Ödemiş'te yaşıyor. Tüm bunlara bakıldığında sosyal güvenlik sistemi içine 18 yaşından itibaren katılan Ödemişli bir genç sabah kalkar kalkmaz güne borçla başlıyor. Bundan çoğunluğun haberi yok. Karnını doyuracak, giyimi karşılayacak geliri olmayan insan borçlandırılır mı? Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir devletse önce gencine iş bulması, onun refahını sağlaması gerekmez mi? Ama maalesef böyle olmuyor, devlet öncelikli görevini yapmadan işsiz gencin cebinden para almaya çalışıyor. İşsizliğin pençesinde kıvranan gençlerimiz bir de devlete borçlanarak açmaza sürükleniyor. Devlet işsiz insana sahip çıkma yerine sigorta adı altında adeta cezalandırıyor. Gelir testi yapılıyor. Eğer gencin geliri asgari ücretin üçte biri ise primi devlet ödüyor. Ama üçte birin üzerindeyse genç hayata devlete olan borcuyla başlıyor."

"ÖZELLEŞTİRMELERLE ELDE EDİLEN 40 MİLYARA NE OLDU?"
Devletin SGK'yı yönetemez duruma geldiğini öne süren Eriş, "Devlet kalkınmayı sağlamak görevliyse benim Ödemiş'teki gencim, yaşlım, emeklim niye bunu göremiyor? 2002 yılından beri ülkenin ne kadar kazanımı, ne kadar fabrikası, büyük işletmesi varsa satıldı. Özelleştirmelerle 40 milyar lira gelir elde edildi. Soruyorum; nerede bu 40 milyar lira? Niye bu kadar insan işsiz? Niye benim Ödemiş'in köyünde yaşayan işsiz gencim işi olmadan borçlu? Devlet görevini yapmadan köydeki, şehirdeki insanı cezalandırmamalı. Kalkınma işsize iş alanı sağlamakla, üretene sahip çıkmakla, emekliye geçmişteki günlerini aratmayacak şekilde gelir sağlamakla olur. AKP iktidarı çıkardığı yasayla emeklinin refah payını bile kaldırdı" dedi.

"ÖDEMİŞ'TE KÖYLÜ, ESNAF UÇAN KUŞA BORÇLU"
Tüm bu ortamda zaten borçlu olan halkın sigorta borcuyla karşı karşıya kalmasının izah edilemez bir durum olduğunu söyleyen Eriş, şöyle devam etti: "Ödemiş'teki köylü, esnaf adeta uçan kuşa borçlu. Borç yükü o kadar yüksek ki, Ödemiş'te 30 bin icra dosyasının varlığından bahsediliyor. Bu açılan her bir dosya ayrı bir sosyal yaradır. Otuz iki kısım tekmili birden gözyaşlarıyla izlenecek televizyon dizilerini aratmayan bir durum var ortada. Ödemiş'teki tablo ne kadar acıysa yurdun genelinde de maalesef durum böyle. Halkı düşünmeden, halk için yapıldığı söylenen yasalar, sosyal yarayı derinleştiriyor."
(AG-ERG-Y)

31.01.2013 10:41:22 TSI

Editör: Wan Haber