Safranbolu Belediye Başkanı Dr. Necdet Aksoy, Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili'nin "Safranbolu'nun içme suyunun dezenfektesi için kullanılan madenin klor mu yoksa çamaşır suyu mu olduğu araştırılsın" açıklamasına çok sert tepki gösterdi.
Safranbolu Belediye Başkanı Dr. Necdet Aksoy, belediye toplantı salonunda basın açıklaması yaparak, Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili'nin "Safranbolu'nun içme suyunun dezenfektesi için kullanılan madenin klor mu yoksa çamaşır suyu mu olduğu araştırılsın" açıklamasına tepki göstererek, hukuki yollara başvuracaklarını söyledi. Başkan Aksoy, "Safranbolu'nun her mevsimi ayrı bir güzel, kış ayı Safranbolu'da gelinliğini giymiş bir kız kadar güzlleştiriyor. Bahar ayı Safranbolu'yu bulu çağına yeni ermiş bir çocuğun enerjisi kadar enerji veriyor. Yaz ayı ise Safranbolu'yu endamlı bir şekilde yürüyen zarif bir hanımefendinin güzelliği kadar güzelleştiriyor, Sonbahar ayları ise Safranbolu'muzu olgun çağına gelmiş, hayatın tecrübesi ile yüklenmiş ve mağrur duran bir orta yaş delikanlısının endamı ile sergiliyor. Bütün bu güzellikler Safranbolu'muzu ve Safranbolu'da yaşayanları gerçekten mutlu ederken, zaman zaman araya giren vızıltılar şehrimizi kamu güvenliğini ve buradaki huzuru sabote ediyor" dedi. "Bu güzellikler ortada dolaşan sivrisineklerin vızıltısından rahatsızlık duyabilir, bu geçici bir vızıltıdır" diyen Başkan Aksoy, şöyle devam etti:
"Bizde buna lazım gelen ilaçlamaları yaparak gerekli önlemleri alabileceğiz. Değeli arkadaşlar basında yer alan iddialara göre Karabük Belediye başkanı içme sularına çamaşır suyu katıldığı gibi herkesin gülerek yaklaşabileceği bir iddiayı ortaya koymuş. Şimdi sokakta gezen bir adam bu iddiayı dile getirse herkes 'deli misin?' der. Ama sorumluluk sahibi bir adamın bunu dile getirdiğinde bu iddia herkes tarafından endişe ile takip edilir. Olayın teknik olarak konusu şudur; Halk Sağlığı Müdürlüğü 20.09.2012 tarihinde belediyelere genelge göndermiştir. Bu genelgeye göre, normal şartlarda şebeke sularında sert klor miktarı 0.5 ppm olmalıdır. Ancak su kesintilerinin yaşandığı yerlerde Süper klorlama 1 ppm'e çıkarılabilir denmektedir. Bunun haricinde içme sularının içinde bulunması gereken klor ile ilgili yönetmelikle talimatlandırmış bulunmaktayız. Klorlanma sisteminde üç teknik vardır, gaz klor sistemi, sıvı klor sistemi, tablet klorlama sistemidir. Dünyada içme sularını klorlama bu üç sisteme göre yapılır. Gaz klor patlama riski taşıyan sızıntı riski olduğu için bir tehlikeli yönü vardır. Ancak yerleşim yerinin dışında bir yer kurabilirseniz müsaade edilir. Çünkü gaz klor patlama riski taşıyan kimyasal bir bomba etkisi yapan bir sistemdir. Safranbolu'nun içme sularının klorlanma sistemi ise, hızardan gelen su arıtma sistemi yapıldığı tarihten itibaren sıvı klorlamaya göre yapılmıştır. Sıvı klorlama tesisi işletilmesi daha basit daha kolay ve müdahale etmeye daha çok imkan verir. Tablet ise depoların su biriken yerlerini tabletle klorlanmasını içerir. Dünyada da sıvı klorlama daha çok tavsiye edilendir."
"SAFRANBOLU'NUN İÇME SUYU HER GÜN KONTROL EDİLİR"
Safranbolu'nun içme sularının her gün kontrollerinin yapıldığını dile getiren Başkan Aksoy,
"Bizim içme sularımız her gün Karabük Halk Sağlığı Müdürlüğü ve Safranbolu Toplum Sağlığı Müdürlüğü tarafından tahlil edilir. Tahlil sonuçlarında bir anormallik olduğunda ekipler bizleri arayarak klorun artırılmasını, azaltılmasını ya da durumun ne mahalde olduğunu bize bildirirler. Ayda bir kere buradan alınan numuneler Ankara'ya, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüketici Güvenliği Labroratuvarı Daire Başkanlığına gönderilir. Oradan alının sonuçlarda bize tebliğ edilir. Bu sonuçlara göre Safranbolu Belediyesinin içme sularının temizliği ile ilgili hiçbir sıkıntıya rastlanmamıştır. Değerli arkadaşlar hal böyle iken, birileri çıkıp ta, yetki sahibi, kendisi de belediye başkanı olan birileri ortaya çıkıp ta saçma sapan bir iddiayı ortaya atıyorsa bunu irdelemek ve gerçekliği var mı? Sormak lazım. Bu iddiaların gerçekliğinin olmadığı ortaya koyduğum belgelerle meydana çıkmıştır. Bu iddia hangi hukuki sonuçlara neden olacaktır? Halkı korkuya, endişeye sevk etmek, halkı galeyana getirerek kamu huzur ve güvenliğini bozmak, Türk Ceza Kanuna göre büyük bir suçtur. Bu terörle aynı anlama gelir. Belediye bir kamu kurumudur. Yine Belediye tarafından verilen kamu hizmetini mesnetsiz, haksız ve yalan beyanlarla kirleterek kuruma zarar vermek şeklinde tanımlanmış suçu oluşturur. Safranbolu Belediyesi devlet tarafından kurulmuş devlet için çalışan, devletin koymuş olduğu kanunlara göre çalışan bir kamu kurumudur. Bir belediyeyi yalanlarla dolanlarla kamuoyunda sıkıntıya düşürmek bir suç unsurudur. Bu konu hakkında hukuki yollara başvuracağız ve kendilerine bu anlamda da mahkeme nezdinde iddialarını ispata davet edeceğiz" dedi. Safranbolu Belediyesi'nin halkına hizmeti layıkıyla yaptığını kaydeden Aksoy, şunları söyledi:
"Bu siyasi bir çıkıştır. Olayın siyasi yönü de şudur. Karabük'te her geçen gün yıpranan, vermiş olduğu hizmetleri ile her gün halk nezdinde bir kademe aşağıya düşen Sayın Belediye Başkanı bir çırpınış içerisindedir. Medeti de Safranbolu Belediyesi'ne saldırmakta bulmaktadır. Durup dururken kamuoyunun gündemine Safranbolu Belediyenin icraatlarını getirmek, bunları eleştirmek anlamında, dayanak noktası bulamayan değerli zevat kendini kamuoyunda yerin dibine sokmaktadır. Safranbolu Belediyesi, halkına hizmeti layıkıyla yerine getirmektedir. Takdir Safranbolu halkınındır. Karabük Belediye başkanına ne oluyor. Kendisi ikametini Safranbolu'da yapan bir sakinimizdir. Her gün bu içme suyunu kendisi de kullanmaktadır. Madem içme sularımız zehirli ne için burada yaşıyorsunuz. Kuyu açtınızda suyu buradan mı kullanıyorsunuz. İcraatıyla yaptıkları arasında bir bağlantı yok. Değerli İl Başkanım Ömer Ayar Beyefendi ve değerli büyüğüm Mehmet Ali Şahin'in kendisiyle ilgili yaptığı açıklamanın ardından nevri dönmüş, oturduğu yerin neresi olduğunu bilmeyen bir sarhoşlukla ortada gezmektedir. Bu son yaptığı açıklamalar kendisini kamuoyu nezdinde daha da aşağıya düşürmektedir. Kendisini daha aklıselim hareket etmeye, daha sakin bir üslupla beyanat vermeye davet ediyorum. Yine Sayın Belediye başkanımızın ikinci beyanatı ise, Çarşı bölgesinin kanalizasyon sisteminin Araç Çayına aktığı ile ilgilidir. 2009 yılında Safranbolu'nun kanalizasyon suları bütünüyle Karabük'teki Karabük Belediyesi tarafından işletilen arıtma sistemine bağlanmıştır. Teknik olarak bütün kanalizasyon sistemleri buraya akmaktadır. Bütün veriler Karabük Belediyesi'nin elindedir. Geçtiğimiz günlerde sizlerle paylaştığımız sabotaj sistemi vardı. Bu sabotaj belediyemiz ekiplerince ortadan kaldırılmıştır. burayla ilgili Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından gerekli incelemeler ve gerekli tahkikat yapılmıştır. Olayın belediyemiz tarafından tamir edildiği ve artık o bölgeden kanalizasyon suyunun tabakhane deresine araç çayına akmadığı tahkikat yapılmıştır. Konu basın açıklaması ile kamuoyuna da iletilmiştir."
Başkan Aksoy son olarak, "İddia sahibi iddiasını ispatlamakla yükümlüdür. Böyle bir iddiası varsa ispat etmek zorundadır, edemezse yalancı, müfteri ve çok farklı bir duruma gelir. Gerisini kullanmak istemiyorum. İddia ettiğiniz şeyin gerçeklik payı yoksa iddianız size geri döner. Dolayısı ile iddiasını ispata davet ediyorum. İspat edemediği takdirde yalancı iftiracı olarak açıklayacağımızı duyuruyorum. Ben kendi ekibimden zerre kadar şüphe duymuyorum. Bütün birimlerime güveniyorum. Sizlerin aracılığı ile de tüm iddialarını ispata davet ediyorum. Safranbolu'da yaşayan ve Safranbolu'yu ziyaret eden tüm vatandaşlarımızın gönlü rahat olsun" dedi.
(ET-ET-Y)

09.01.2013 14:30:14 TSI

Editör: Wan Haber