Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, ''Terörü sonlandırmada bedel ödenecekse iktidar partisi bedel ödemeye hazır'' dedi.
AK Parti Yozgat İl Teşkilatı tarafından İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü salonunda düzenlenen ocak ayı il istişare toplantısına katılan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, son günlerde terörist başı Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelere değindi. Bir şey yaptıklarında muhalefet partilerinin kıyametler kopardığını belirten Başbakan Yardımcısı Bozdağ, "Bizim yaptıklarımız doğru mu ona bakacağız. Bizim yaptıklarımız doğrudur, doğru olanları milletimizin hayrına, yararına olanları biz bugüne kadar yaptık, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Türkiye'nin 30 yıldır devam eden terör sorunu var mı? Var. Askerimiz, polisimiz, kamu görevlilerimiz, vatandaşlarımız terör örgütünün gerçekleştirdiği saldırılar sonucu şehit oluyor mu? Oluyor. Analar ağlıyor mu, babalar, kardeşler ağlıyor mu? Ağlıyor. Öyleyse Türkiye'nin hükümeti bu kanı durduracak askerimizin, polisimizin, kamu görevlilerimizin, vatandaşlarımızın terör örgütü tarafından şehit edilmesini sonlandıracak, gözyaşını dindirecek çareler aramasın mı? Adımlar atmasın mı? Bu ülkenin gücünü daha iyi bir şekilde kullanıp geleceğe yürümesi için tedbirler aramasın mı? Elbette arayacak, elbette bunu yapacak ama bunu yaparken biz ne yapmamız lazımsa onlara iyi bakmamız lazım'' diye konuştu.
Türkiye'de terörle mücadeleye bakıldığında, bugüne kadar denenmedik yöntem neredeyse kalmadığını ifade eden Bozdağ, şöyle devam etti:
''Pek çok iktidarlar gelip geçmiş, pek çok uygulamalar yapılmış ama netice ortada. Hala Türkiye terörle mücadele ediyor. Terör sonlandırılmamış, bitmemiş. Öyleyse biz bunu sonlandıracak, bunu bitirecek, çareler nedir onu aramak, onu hayata koymak zorundayız. Biz bu çerçevede iktidarlarımız döneminde bir yandan terör örgütünün istismar ettiği zemini yok edici adımlar atarken, öte yandan da terörle, terörizmle ve teröristlerle güvenlik boyutuyla en etkin mücadeleyi sürdürdük. Bundan sonra da sürecektir, terör örgütü silah bırakıncaya kadar bu devam edecektir.''
Terörle mücadele yaparken, 'Terör örgütü var ama siz sadece güvenlik boyutuyla mücadele edin, terörü sonlandıracak başka çarelere, başka yollara başvurmayın' demenin doğru olmadığını vurgulayan Başbakan Yardımcısı Bozdağ, "Herkes biliyor, terörün sadece, terör örgütünden var olmadığını. Bunun arkasında başka birtakım güçlerin, başka birtakım yapıların olduğunu da biliyoruz. Bunun başka başka boyutları olduğunu da biliyoruz. Öyleyse terörle mücadele, bütün bu boyutlarıyla devam etmesi lazım Türkiye'nin. AK Parti olarak biz bunu yaptık, bundan sonra da bunu yapmaya devam edeceğiz'' ifadelerini kullandı.

"BİRLİK VE KARDEŞLİKTEN NASIL İHANET ÇIKAR?"
Bozdağ, 2009 yılında milli birlik ve kardeşlik projesini başlattıklarında da aynı şeyleri söylediklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Milli birliğimizi güçlendirmemiz lazım, kardeşliğimizi güçlendirmemiz lazım. Milli birlik dedik, 'ihanet' dediler, kardeşlik dedik, 'ihanet' dediler. Yahu birlikten, kardeşlikten nasıl ihanet çıkar, anlamak mümkün değil. O zaman konuşmadılar bile bizimle. Ne ana muhalefet partisi CHP ne de diğer muhalefet partisi MHP konuşmak bile istemediler. Türkiye'de terörün sonlandırılması ve terör örgütüne silahın bıraktırılması için yapılacak her türlü çalışmayı hükümetimiz yapar ve yaptırır. Bu normal bir şeydir, halkının da talebidir. Yetki verirken, oy verirken ne diyor vatandaş partilere, 'Terörü bitir' demiyor mu? Terörü bitirin diye oy veriyor, geldiğin zaman meydana sormuyor mu terörü nasıl sonlandıracaksınız diye? Herkes soruyor oy verirken de bitir diye oy veriyor, öyleyse bu terörü sonlandırmak, bitirmek, terör örgütüne silah bıraktırmak, milletimizin bütün siyasi partilerden ortak talebidir. Bütün partilerin de milletten gelen bu ortak talebe kulak kapamamaları lazım.''
''2009'da milli birlik ve kardeşlik projesine kulağını ve gözünü kapayanlar, milletimizin ortaya koyduğu iradeyi seçimlerde gördüler. Milletimiz bu sorunun bitmesini ve çözülmesini siyasilerden istiyor, iktidardan istiyor'' diyen Bozdağ, şöyle devam etti:
"Biliyorsunuz, son günlerde bazı devlet görevlilerinin İmralı'da görüşmeler yaptığı ve en sonunda BDP'li iki milletvekilinin müracaatı üzerine Adalet Bakanlığının verdiği izin çerçevesinde bir görüşmenin olduğu kamuoyuna yansıdı ve herkes bununla ilgili birtakım değerlendirmeler yapıyor, birtakım yorumlar yapıyor, bundan sonra da yapacaktır. Yapması da lazımdır çünkü bu sürecin Türkiye'nin hayrına, yararına sonuçlanması, silah bıraktırma hedefinin tesis ve temin ederek sonuçlanması, hepimizin, ülkemizin menfaatinedir, yararınadır. Eğer böyle bir sonuç ortaya çıkarsa bundan Türkiye kazanacak mıdır? Türkiye bundan kazanacaktır. O yüzden diyorum ki, siyasi partiler bu noktada yapıcı bir üslubun içerisinde olmalıdır. Eğer bir risk varsa o zaman bu riski hükümet bir noktada üzerine almış oldu. Dün Sayın Hüseyin Çelik açıkladı, biz terör meselesinin sonlandırılması için elimizi değil, gövdemizi bu taşın altına koyduk. Eğer bu mesele sonuçlanmaz bu işten netice alınmazsa, bedel ödeyecek belli, gövdesini taşın altına kim koyuyor hükümet koyuyor, kim koyuyor başbakan koyuyor, kim koyuyor arkadaşları koyuyor, millet onlara bedeli ödetir. Ama eğer bir fayda hasıl olur, terörü sonlandıracak bir neticeye iş varırsa o zaman bu sürece destek olan herkes de bundan ben de destek oldum der, milletimiz eğer bunda bir fayda varsa sizi de bu işe ortak eder. Bedel varsa ödeyecek olan iktidar ama eğer buna bir başka yönüyle bir faydası varsa bu sürece destek olan herkese bir faydası olur. O yüzden ben yapıcı üslubun Türkiye siyasetine hakim olmasını çok çok önemli, çok çok anlamlı olduğunu görüyorum. Bir görsek ne olur dese partiler, bir baksalar, bu noktada bir değerlendirme yapsalar kıyamet kopmaz. Bakın 30 yıldır terörle mücadele ediliyor. O terör örgütünü kuran, yöneten, örgütleyen terörist başı yakalanmış, mahkum edilmiş, cezasını çekiyor. Terörü sona erdirmek için her yolu deniyor ama onunla hiç temas kurmuyor. Baktığınız zaman Türkiye'nin geçmişine dönük, bu temaslar geçmişte de yapılmış. 1999'dan sonra da bazı devlet görevlilerinin görüşmeleri var. Biz onu da söyledik. Sayın Bahçeli'nin döneminde de var, başkalarının döneminde de var. Niye yapıyorlar, ülkelerinin hayrına yararına bir sonuç çıkar ümidi ve beklentisiyle bunu yapıyorlar. Buradan farklı bir şeyler çıkarmak yanlış olur. Onun için ben umuyor ve diliyorum ki Türkiye'de önümüzdeki süreçte olumlu yaklaşımlar içerisinde, olumlu sonuçlar ortaya konacak. Bir neticeye varıp eğer terör örgütünün silah bırakması temin edilebilirse bundan CHP de bundan MHP de, BDP de kazançlı çıkar, AK Parti de daha kazançlı çıkar. Bundan 75 milyon insanımız da kazançlı çıkar. O yüzden bu sürece bakarken farklı gözlüklerle bakmak yerine, bu sürece yapıcı bir usul ve üslupla bakmakta fayda olduğunu buradan bir kez daha ifade etmekte fayda görüyorum.''

"TERÖRLE MÜCADELE, SABIR VE ŞEFFAFLIK İSTİYOR"
Terörle mücadelenin sabır da şeffaflık da istediğini belirten Bozdağ, ''Bu hemen bir günde olacak bir iş değil, zaman alacak bir iş. Onun için sabır lazım, bu yol öyle kolay bir yol da değil, mayınlarla tuzaklarla dolu bir yol. Onun için bizim hedefimizde terörü sonlandırmak, Türkiye'yi huzura kavuşturmak, bu ülkede kanı durdurmak, gözyaşını dindirmek, böylesi bir kutsal hedef var. O zaman önümüzde bir sürü mayınlar var, biz bu mayınlara basmadan bu hedefi gerçekleştirmek için bir çalışma yapmayacak mıyız? Bu mayınları, bu tuzakları etkisiz hale getirerek milletimizin vicdanı talebini gerçekleştirmeyecek miyiz? Gerçekleştireceğiz. Onun için bunların farkında bilincinde olarak bu adımları atmak bu çalışmaları yapmak elbette kolay olmayacaktır; sabır isteyecektir, zaman isteyecektir. O yüzden realiteden kopuk bakmak, realiteden kopuk değerlendirmek fevkalade yanlış olur. Türkiye'nin gerçeklerinden kopuk baktığınız zaman mümkün olanı hayata geçirmek siyaset tabirinin dışında yaklaşımlardan baktığınız zaman o zaman farklı noktalara gidilebilir. Onun için realiteden kopmadan Türkiye yoluna devam edecektir. Allah'a şükürler olsun AK Parti iktidarları döneminde biz Türkiye'nin realitesinden kopmadan her meseleye vakıf olduk" dedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, konuşmasının ardından AK Parti'ye katılan eski Has Parti Genel Başkan Yardımcısı Kazım Arslan ve diğer Has Partililere rozet taktı.
(ÖE-ZB-GS-Y)

05.01.2013 15:14:24 TSI

Editör: Wan Haber