Başbakan Erdoğan, Sinan Erdem Spor Salonu'nda Diyanet İşleri Başkanlığı'nca düzenlenen Kutlu Doğum Haftası programına katıldı. Programda bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, "Samimiyetin dışlandığı, kalplerde olanın dile, dillerde olanın kalbe sirayet etmediği her araç bizi hakka götürmeyecek tam tersine bizi haktan uzaklaştıracaktır. Evet siyaset eğer kalptekiyle, dildekini samimiyet köprüsüyle birbirine bağlayabiliyorsa hakka ve halka hizmettir. Adalet eğer vicdan ile hak arasında samimiyet köprüsünü tesis edebiliyorsa adalettir. Devlet kendisini var eden insan ile arasında bir samimiyet köprüsü imar edebiliyor yani insanı yaşatarak, insan için ayakta kalabiliyorsa adil bir devlettir. Medya dedikoduyu değil, iftirayı değil, söylentiyi değil, kalpte olanı yani hakkı manşetine taşıyabiliyor, gerçekle harf arasında samimiyet kurabiliyorsa dürüst medyadır" dedi.

Başbakan Erdoğan konuştuğu sırada salonda elektrikler kesildi. Kesinti üzerine Erdoğan konuşmasında bir süre ara verdi. Elektriklerin tekrar gelmesi üzerine Başbakan Erdoğan kaldığı yerden konuşmasında devam etti.

"KADERİN ÜZERİNDE BİR KADER VARDIR"

"Samimiyet üzerinde her zamankinden fazla durmamız, sormamız ve sorgulamamız gereken bir süreçten geçiyoruz" diyen Erdoğan, "Tezahürün yani dış görünüşün, imajın bu kadar öne çıktığı dünyada, samimiyeti yeniden keşfedip, idareden siyasete, adaletten ilme kadar her alanda samimiyeti yeniden egemen kılmamız gereken bir mücadeleye ihtiyaç duyuyoruz. Hiç kuşkusuz tek tek insanların olduğu kadar, toplumlarında bir kaderi vardır. Kaderinde üzerinde bir kader vardır. Toplumlar zaman zaman hayal kırıklığı yaşalar. Toplumlar zaman zaman aldanırlar, aldatılırlar. Toplumlar öyle zamanlar olur ki yenilirler, varlıklarını yitirirler, fetret dönemleri yaşarlar. İnsanın kalbi toplumun kalbidir. O kalbe yazılan iman silinmedikçe toplumlarda ruh köklerinden özlerinden kendilerini var eden dinamiklerden kopuş yaşamazlar. Bugün her ne yaşıyor olursak olalım, takdiri ilahi, dualar eşliğinde yürüyen bu milleti mutlaka bugünden çok daha iyi yerlere ulaştıracaktır" ifadelerini kullandı.

"GERÇEK BİR MÜMİN İÇİN ALLAH YETERLİDİR"

Başbakan Erdoğan, "İnsanımızın samimiyetini, hizmet etme duygusunu istismar edenler geride büyük bir aldatılmış duygusu bıraksalar da cemiyetin istikametini köreltemeyecek kalpleri çöle asla çeviremeyeceklerdir. Her bir kardeşimin şunu bilmesini isterim ki, gerçek bir mümin için Allah yeterlidir, onun kitabı yeterlidir. Onun resulü yeterlidir. Allah'tan başkasına kulluk eden kaybetmiştir" diye konuştu.

"ALLAH RESULÜ İSTİSMAR EDİLEMEZ"

Başbakan Erdoğan, "Allah resulü istismar edilemez. Bütün müminlerin efendisi olan Hz. Muhammed dünyevi hırslar için, iktidar ve güç arzusu için hiçbir şekilde ne mesajlarıyla, ne yaşantısıyla ne de rüyalarda ve filimlerde istismar aracı yapılamaz" dedi.

"İNSANLARA İFTİRA ATMAK DİNİMİZİN HİÇBİR İLKESİYLE ASLA BAĞDAŞMAZ"

Erdoğan, "İnsanlara iftira atmak, insanların iffetlerine dil uzatmak, insanların mahremlerine girmek bunları kaydedip tehdit ve şantaj aracı olarak kullanmak bu dinin, güzel dinimizin hiçbir ilkesiyle asla bağdaşmaz. İşte onun için tekrar ediyorum çıkar şebekelerinin kirli oyunları adına istismar edilen kardeşlerime, işte onun için tekrar hatırlatıyorum bize Allah yeter, bize Kur-an yeter, bize alemlere rahmet olarak gönderilmiş Hz. Nebi yeter" diye konuştu.

"Din, ne devletin , ne siyasetin ne de arzularına yenik düşmüş hırslıların elinde elverişli imkan olarak görülemez" diyen Başbakan Erdoğan, "Tam tersine görevi halka ve hakka hizmet etmek olan her kurum her oluşum ve her şahsiyet bu milletin, milli ve manevi değerlerini görmek gözetmek ve ona saygı duymak durumundadır. Biz sadece samimiyet diyoruz. Din ve devlet ilişkilerinde istismarı şiddetle reddediyoruz. Samimiyeti sonuna kadar savunuyoruz" dedi.

Editör: Wan Haber