Başbakan Erdoğan vakıf üniversiteleri hastanelerinin kaldırılması ve özel üniversitelerin bu alanda yatırım yapabilmesinin önünün açılması gerektiğini söyledi. Sağlık alanında atılan adımları rakamlarla anlatan Erdoğan, "Sağlıkta çalışan işgücü sayısı 2002 yılında 178 bin iken, bugün 462 bine yükseldi" dedi.
Başbakan Erdoğan, İstanbul Florance Nightingale Hastanesi'nin açılış törenine katıldı. Törende yaptığı konuşmada, Afrika temaslarına ilişkin notlar aktaran Başbakan Erdoğan, "Afrika'da yaygın hastalıklar var. Erken evlilikten dolayı oralarda oluşan bir hastalık ve çok yaygın. O kadınları hali, maalesef hakikaten görülmeye değer. Onar ilgi bekliyor ama ilgi yok. Çünkü onlara operasyonel müdahaleyi yapacak ne hastane imkanları var, ne uzanacak bir el var. Bizim Türkiye'den bazı sivil toplum kuruluşlarımız oralara gidiyorlar ve bazı operasyonlar yapıyorlar. Türkiye olarak sadece bu konu ile ilgili ihtisas hastanesi olarak üç dört merkezde bu hastaneleri kuralım dedik. Bir taraftan oraya doktorlar gönderelim, bir taraftan da doktorları yetiştirelim. Nijer'de böyle bir çalışmayı inşallah yapacağız" ifadelerini kullandı.
Nijer'e bakarak Türkiye'nin iyi noktada olduğunu söylemenin doğru olmayacağını söyleyen Erdoğan, "Biz onlara bakarak 'iyi noktadayız' diyemeyiz, çünkü biz Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkartacaksak, en ileri ülkeleri baz almalıyız. Hedefimiz 2023'de ilk on arasına girmek. Şu anda biz 17. sıradayız ama yeterli bulmuyoruz. Biz ilk on içerisine girer miyiz, gireriz. Bir zamanlar dünyada bir numaraydık. Sonrada maalesef malum yerlere geldik. Yeniden aslımıza dönmemiz lazım" dedi.
Sağlık hizmetlerinden on yıl önceki döneme göre iyi bir duruma gelindiğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, "Hastanelerimizin halini düşünün. 'Bütün hastaneleri birleştireceğiz' dediğimizde herkes dalga geçti. Artık ben vakıf olayını da farlı düşünüyor. Vakıf üniversitesi işini ne yapıp yapıp kaldırmalıyız. Nasıl ortaokul ve lisede özel sektör oluyorsa üniversitede de özel sektör ticari anlayışla bunu yapabilmeli. Vakıf anlayışı ile bu olmaz. Bırakalım, anonim şirket mi istiyorlar, limited mi istiyorlar öyle yapsınlar. Önünü açalım. Bunun da önünü açmak suretiyle bu adımın atılmasını inşallah sağlayacağız. Bu konu ile ilgili diğer siyasi partilerle de anlaşmamız gerekiyor çünkü anayasa değişikliği gerekiyor" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, yurt dışından çok sayıda hastanın artık tedavi olmak için Türkiye'ye geldiğinin altını çizerek şunları söyledi:
"Şu anda çatısı altında bulunduğumuz bu hastane, sahip olduğu imkanlar ve yüksek standart sağlık hizmeti yanında uluslararası sağlık noktasına eğitimi merkezi işlevi de görecek. Burada farklı ülkelerden gelen hastalar var. Biraz sonra ziyaret edeceğiz. Bu hastalar, Avrupa'da gerek kalitede, gerek fiyatta burada yakaladıklarını yakalayamazlar. Bunun için Türk sağlık sektörü rekabette yer almaya başladı. Şu anda Batı, buraya hastasını tam gönderemiyorsa bilmediğinden, görmediğinden gönderemiyor. İnanın anlatıyoruz, şaşırıyorlar. 'Gelin, görün' diyoruz. Gelip görse diyecek ki 'haklısınız geç kaldık'. Değerli hocalarımın uluslararası camiadaki arkadaşlarını buraya davet etmesi şart. Arada sırada onlara buralarda yazları falan bu tür konferansları düzenlesinler. Kaldı ki biz de devlet olarak bu tür organizasyonlarda destek vermeye her zaman hazırız. Bunları yapmak suretiyle hem ülkemizi tanıtmak, hem de üniversitelerimizi yakından görmelerin sağlamak görevimiz. Bu hastane enerji tasarrufu ve yeşil bina olması nedeniyle de ayrı bir farklılığı arz ediyor. Bundan dolayı tebrik ediyorum. Bu hastane ülkemizin ilk 'yeşil hastanesi' olma unvanını kazanmış bulunuyor. Türkiye'nin 2023 vizyonuna uygun olarak gördüğüm bu hastanenin yapımında emeği geçenleri tebrik ediyorum"
Hükümet olarak sağlık ve eğitime büyük önem verdiklerine dikkat çeken Başbakan Erdoğan, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da daha önce yaşanan sıkıntılardan örnekler verdi. "17 helikopter ambulans ve 4 jet ambulansla şu anda hizmet veriyoruz. Bunlar dönemimize kadar akla hayale gelen şeyler değildi" diyen Erdoğan, "Taşınan hasta sayısı yoğun şekilde artıyor. Dağların tepesine çıkacaksın, paletli ambulansla hasta taşıyacaksın. Doğum öncesi şehre alıp ağırlayıp, doğumdan sonra tekrar köyüne götürme. Bunlar sağlıkta önemli reformlar. Kadına verdiğimiz değerin önemi bu. Daha önce kızaklar üzerinde ya da evinde ölüme terk ediliyordu. Her şey insan için derseniz bu işi başarırsınız. Devlet olarak bu bizi asli görevimiz" ifadelerini kullandı.
Sağlık alanında yaşanan gelişmeleri rakamlarla anlatan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi:
"Sağlık alanında çalışan insan gücü sayısı 2002 yılında 178 bindi. Bugün 462 bine yükseldi. Sadece kamudaki uzman hekim sayısını 10 yılda 20 binden 33 bine çıkarabildik. Bu sayı da yeterli değil. Bunun daha da artması lazım. 87 bin olan kamudaki ebe ve hemşire sayısını, 131 bine çakardık. Aile hekimliği sistemini kurmak suretiyle artık Anadolu'da vatandaşımın 'benim doktorum var' deme fırsatını hazırladık. Bugün Türkiye geneline 20 bin 274 aile hekimi hizmet veriyor. Kamu hastaneleri yeniden yapılandırdık. 8 kişilik odalar vardı hatırlayın. Koskoca koridorda bir tuvalet vardı. Sağlam girseniz, hasta çıkardınız. Artık 2 ya da 3 yataklı odalar var. Televizyonu, tuvaleti, banyosu ile her imkan mevcut. Devlet hastaneleri ile vakıf hastaneleri arasında adeta fark yok. Yeni bir adım atıyoruz şehir hastanelerini inşallah kuruyoruz. Burada yargıda bir sıkıntımız var. Yasal bir düzenleme ile onu aşmaya çalışıyoruz. Bugüne kadar şehir hastanelerini kurmuş olmamız lazımdı. Girdiğin anda artık hiçbir konuda farklı bir yere gitmeyeceksin. O kompleks içerisinde işi bitireceksin. Bunun ilk temelini Kayseri'de atmıştık, inşaat yarıda kaldı. İstanbul, Ankara, büyükşehirlerin tamamında bu hastaneleri yapacağız"
(AS-ÖFA-OK-Y)

12.01.2013 15:31:18 TSI

Editör: Wan Haber