Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, süreçten umutlu olduğunu, terörün er ya da geç biteceğini belirterek, "Bugün veya yarın, er ya da geç Türkiye'nin huzuruna, kardeşliğine, büyümesine, kalkınmasına ayak bağı olan bu cerahat, mutlaka söküp atılacaktır" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anadolu Aslanları İşadamları Derneği'nin (ASKON) 8. Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada terör konusunda değindi. Türkiye'nin yıllarca terör meselesi ile meşgul olduğunu ve bu meseleye kaynak harcadığını söyleyen Başbakan Erdoğan, "Terör, Türkiye'nin büyümesinin, yükselmesinin önünde bariyer oluşturdu; Türkiye'nin önünde bir pranga olmuştur. Terör, hedeflerine hiçbir zaman ulaşamadı ve ulaşması da mümkün değil. Terör, benim Kürt kardeşlerime de acıdan, ölümden gözyaşından başka hiçbir şey vermedi. Terörün hiçbir gerekçesi, mazereti olamaz. Hele bugün demokrasinin standartları yükselmişken, hak ve özgürlükler genişletilmişken, siyaset kanalları sonuna kadar açıkken terör hiçbir şekilde mantıklı gösterilemez. Devletin kademelerinde yer almak ise, benim Kürt kardeşlerim devletin en üst düzeyinde yer almıştır. Parlamenter sistem içerisinde yer almak ise, benim Kürt kardeşlerim parlamentoda yer almıştır. Hatta bölücü terör örgütünün uzantıları da parlamentoda yer almıştır" diye konuştu.
Baskın, zulüm ve asimilasyon politikalarına bir dönmek kendisinin de maruz kaldığını anlatan Başbakan Erdoğan, "Birçok yerlerde o malum dönemlerde birçok iş adamlarımız fişlendi. Onların ürünleri birçok yerlere sokulmadı. Onlarla alışverişler engellendi. Ben de yol arkadaşlarım da siyasete girdiğimiz gençlik yıllarından itibaren hep engellendik. Ama hiçbir zaman şiddeti, bir yöntem olarak aklımızdan geçirmedik. İnançlarımıza, fikirlerimize, milletimize inandık, bugünlere geldik. Sizler iş adamları olarak, 28 Şubat'ı en yoğun olarak yaşadınız. İş yerleri kapatıldı, ticaretiniz, yatırımınız engellendi, kredi alamadınız. Rekabet imkanlarınız elinizden alındı ve bir de karalandınız. Ama hiçbir zaman şiddete başvurmadınız. Şimdi hamdolsun çok farklı bir konuma geldik. Şiddet, fikri olmayanları ya da fikrine güveni olmayanların bir yöntemidir. Şiddet, arkasında halkın, milletin desteği ve hayır duası olmayanların yöntemidir. Şiddetin ulaşabileceği hiçbir yer yoktur. Hele Türkiye Cumhuriyeti karşısında şiddetin başarı elde etme, sonuç alma ihtimali hiç yoktur" dedi.
AK Parti'nin 10 yıllık hükümeti döneminde terör meselesi ile ilgili önemli adımlar atıldığını savunan Başbakan Erdoğan, "Terörün bahanelerini tek tek ortadan kaldırdık. Kuruluş çalışmaları sırasında Güneydoğu'yu dolaşıyordum. Gittiğim her yerde 'şu olağanüstü hali kaldırın' diyorlardı; kaldırdık. Kültürel noktada bazı talepler geldi. O adımları attık. Bütün attığımız adımlar neticesinde iş bitti mi, bitmedi. Çünkü bölücü terör örgütü buralardan nemalanıyor. Elde etmek istediklerini elde edebilmek için terörün devam etmesi gerekiyor. Bir yandan terör bataklığını azimle kurutmanın gayreti içerisinde yola devam ediyoruz, bir yandan geri adım atmadan terörle mücadele ediyoruz" diye konuştu.
Terörle mücadele konusunda hükümetin yalnız bırakıldığını söyleyen Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Muhalefet partileri bu süreçte bize destek vermediler. Ana muhalefet geliyor, görüşüyoruz. 'Önerin var mı, görüşelim' diyoruz. Ancak önerileri yok. 'Şu an 3 arkadaşınız ile geldiniz biz de 3 arkadaşımı talimatlandırıyorum müşterek çalışma başlasın' diyoruz. Neredeyse 5 ay oldu, hâlâ netice gelecek. Ne diyorlar 'bu işin çözüm yeri meclistir' Biz TBMM'de kapalı oturumlar yaptık. Dürüstlük başka bir şey. Bunların bu işte yapabileceği bir şey yok, bir önerileri yok. Biz milli birlik ve kardeşlik projemizi açıklarken bütün altyapısını çeşitli sivil toplum kuruluşları ile görüşerek açıkladık. Ondan sonra milli birlik ve kardeşlik projesine 'ihanet planıdır'...Nasıl bir ihanet projesi bu. 'Çamuru at, iz bırak' mantık bu. Bütün bunlara rağmen benim vatandaşım bunlara prim vermedi. Onlar hakkı ve hakikate görüyorlar. Biz samimiyetle bu çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bu sıkıntıyı da er veya geç Allah'ın izni ile aşacağız. Bütün saldırılara, provokasyonlara rağmen her zaman çözümü savunduk. Bir tek güvenlik görevlimiz şehit düşmesin, bir tek genç dağa gitmesin, nerede olursa olsun bir anne ağlamasın diyerek gece gündüz mücadele ettik. Allah'ın izni ile bu mesele çözülecek. Bugün veya yarın, er ya da geç Türkiye'nin huzuruna, kardeşliğine, büyümesine, kalkınmasına ayak bağı olan bu cerahat, mutlaka söküp atılacaktır."
Konuşmasında 'İmralı görüşmeleri' sürecine değinen Erdoğan, "Şu anda devam eden süreçte kararlılıkla yol alıyoruz. Umutluyuz. Sürece olumlu bakıyoruz. Aynı zamanda temkinliyiz ve dikkatliyiz. Geçmişte başlattığımız süreçlerin, iyi niyetli girişimlerin nasıl sabote edildiğini çok iyi biliyoruz. Hangi engel çıkarılırsa çıkarılsın vazgeçmeden inatla kardeşlik için mücadele devam edeceğiz. Bu işin kuralları neyse bu kuralları da en iyi şekilde kullanıyoruz, kullanacağız" dedi.
(ÖFA-OK-Y)

12.01.2013 13:03:28 TSI

Editör: Wan Haber