Ankara’da şimdiye kadar 86 kişinin yaşamını yitirdiği bombalı saldırının ardından toplanan güvenlik zirvesi sona erdi. Zirve sonrası açıklama yapan Başbakan Ahmet Davutoğlu, son dönemde hayatını kaybeden güvenlik güçleri ve Ankara’daki patlamalarda hayatını kaybedenler için 3 günlük yas ilan ettiklerini açıkladı.

“Bu saldırının 2 canlı bombayla yapıldığına dair çok ciddi emareler bulunmuş durumda” diyen Davutoğlu, “Bütün siyasi partilere bir daha sesleniyorum; Tteröre karşı omuz omuza duralım. Gelin, teröre karşı ortak bir tavırda buluşalım. Bu çerçevede sayın Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’yle tekrar buluşmayı planlıyorum” diye seslendi

Davutoğlu’nun sözlerinden satır başları şöyle:

“Bu saldırı ülkemizin bütünlüğüne karşı yapılmış bir saldırıdır. Bu saldırı demokrasimize yapılan bir saldırıdır. Türkiye ateş çemberi üçerisinde istikrarını koruyan örnek bir ülkedir. Bu saldırı halkımızın her kesiminedir.

Bu saldırının acısını hissetmeyen, hiçbir vatandaşımız olduğu kanaatinde değilim. Sandıklara giderken böyle bir saldırı gerçekleştirilmesi demokrasiyi hedef edinmiştir.

Bu saldırıda hayatını kaybedenler için 3 gün ulusal yas ilan etme kararı aldık. Bugün Ankara’da siyasi görüşleri ne olursa olsun, gösteri yürüyüşü yapan vatandaşlarızdan 86’sı hayatını kaybetti. Bu saldırının 2 canlı bomba tarafından gerçekleştirildiğine yönelik güçlü emareler var.

Bahçeli ve Kılıçdaroğlu’na çağrı
Bu saldırı kimin tarafından yapılmışsa, hangi örgüt desteklemişse  gereken yapılacaktır. İntikam dili kullananlara karşı birlik ve beraberliğimizi koruyacağız. Gelin hep beraber teröre karşı omuz omuza verelim. Siyasi liderlere birçok vesileyle yaptığım çağrıyı bir kez daha yineliyorum. Suruç saldırısından bu yana her türlü terör tehdidini hep beraber yaşadık. Teröre karşı ortak bir tavırda buluşalım. Bu çerçevede sayın Bahçeli ve Kılıçdaroğlu ile görüşmeyi planlıyorum.

İntikam dili kullanmak kimseye yakışmaz. Gün bir araya gelme günüdür. Buradan siyasi parti liderlerine AK Parti Genel Başkanı olarak hitap etmiyorum. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak siyasi partilere demokrasimizi korumanın hepimizin ortak sorumluluğu olduğunu hatırlatmak istiyorum.

Medyaya seslendi
Medyamıza özellikle her zaman terör olaylarına karşı duyarlı tavrını takdir ettiğimiz medyamıza bir kez daha çağrıda bulunuyorum. Bugünlere birçok görüntü sanal ortamda internet ortamında ortaya atılabilir. Bunlara karşı toplumsal duyarlılık çerçevesinde ortak adım atalım.

“Bu hükümet AK Parti hükümeti değil”
Bu hükümet AK Parti hükümeti değil. Eğer sayın Kılıçdaroğlu ve CHP bu hükümete katılmış olsaydı teröre karşı sorumluluk üstlenmiş olurdı ama sorumluluğu alma konusunda imtina ettiler. Keşke bugün hükümet kurma çabasında hep beraber olabilseydik.

“Demirtaş’ın maskesi düştü”
Demirtaş’ı zikretmedim. Demirtaş’ın açıklamaları öncesinde, Demirtaş’la ilgili farklı bir tutum takınmayı düşünmüyordum. Ama yaptığı açıklamayı okuyunca yüzündeki maskenin düştüğünü gördüm. Bunun devletin halka karşı yaptığı bir saldırı olduğunu söylüyor.

Bu saldırıyı yapanlar konusunda hükme varıp devleti göstermek açık bir tahriktir. 6-7 Ekim olaylarında nasıl insanları sokağa dökmüşse bugün yaptığı da aynısıdır. Hangi siyasi görüşte olursanız olun, lütfen bu tahriklere kapılmayın. Her türlü güvenlik önlemini alacağız. Demirtaş’ın bu sorumsuz açıklaması karşısında sağduyuya sığının.

“Suruç saldırısının failini yakaladık”
Demirtaş Diyarbakır ve Suruç’ta faillerin yakalanmadığını söylüyor ama failler yakalanarak hukuka teslim edildi. Suruç’ta saldırıyı yapan Abdurrahman Alagöz yakalanarak hukuka teslim edili. Biz DEAŞ mevzilerini 23 Temmuz’da neden hedef aldık? Çünkü 32 vatandaşımızın katliamının arkasında DEAŞ vardı ve cezalandırdık. 2 polisimizi de PKK katlettiği için cezalandırdık ve cezalandırmaya da devam edeceğiz.

“Bu saldıyı yapabilecek dört örgüt var”
Teörü  kim yaparsa yapsın insanlık suçu işlemiştir. Şu anda böyle bir saldırıyı yapma kapasitesine sahip örgütler bellidir. DEAŞ, PKK, MLKP ve DHKP-C. Arkasında hangi örgüt varsa ortaya çıkarılacak.

“Canlı bomba yakaladık”
Son günlerde biri Ankara’da biri İstanbul’da 2 canlı bomba yakalandı. Bazı PKK ve DEAŞ açıklamalarından da Türkiye’ye bir takım fedailerinin gönderileceği, bu fedailer üzerinden Türkiye’de kaos çıkarılacağı yönünde istihbari bilgiler bize ulaştı. Bu canlı bombalara karşı gerekli tedbirlerin alınması için talimatları verdim. İstanbul’da daha çok DHKP/C bağlantılı bir canlı bomba ve Ankara’da da özellikle yargı mensuplarına karşı bir canlı bomba yakalandı.

Olayla ilgili kapsamlı bir brifing aldım. Cumhuriyet tarihimizin en acı olayı. Herhangi bir eksiklik zaaf söz konusuysa, zaafın giderilmesi için gerekli tedbirleri alırız. Olay mitingin olacağı alanda cereyan etmiyor. Arama alanlarına barikatlar konulup herkes aranarak miting alanına sokuluyor.

Saldırının yeri miting meydanına giden yolun üzeri. Bu grup içine sızmış veya bulunan 2 art niyetli kişi orada patlamayı gerçekleştiriyorlar. Bütün detaylar incelenir, gerekli tedbirler alınır.

Bu konularda istihbari eksikler varmış gibi konuşuluyor. PKK ve DEAŞ açıklamalarında Türkiye’ye fedailerin gönderileceği ve kaos çıkarılacağı yönünde istihbarı çalışmalar ulaşmıştı. Bütün birimlerimize tedbir alınması hususunda talimat verildi. İstanbul’a gittiğimde validen bilgi aldım. DHKP-C’li bir canlı bomba İstanbul’da yakalandı.” (Zete)

Editör: Wan Haber