Isparta Baro Başkanı Avukat Gökmen Gökmeoğlu, avukatların kimliklerinde başörtülü fotoğraf kullanılması ve duruşmalara başörtülü girilmesine imkan tanıyan Danıştay kararına Türkiye Barolar Birliği'nin itiraz edeceğinin açık olduğunu söyledi
Isparta Baro Başkanı Gökmen Gökmenoğlu, Türkiye Barolar Biriliği Başkanı Vedat Ahsen Coşar'ın 'karara itiraz edileceği' yönünde daha önce yaptığı açıklamaları hatırlattı. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın da bir avukat olduğunu ve prosedürün ne şekilde işleyeceğini kendileri kadar iyi bildiğini öne süren Gökmenoğlu, "Bozdağ Başbakan Yardımcısıdır. Yürütmeni başında olanlardandır. Bununla ilgili her türlü yasal düzenlemeyi yapmaya yetkili ve muktedirdir. Türkiye Barolar Birliği ve Baroların böyle bir yetkisi yoktur. Onu çini bu tür tartışmalar yerine yasal bir mevzuat değişikliği ile çok daha ivedi şekilde, sorunsuz sonuç getirici çözümler üretebiliriz" dedi.
MESLEK KURALLARI ANCAK GENEL KURULDA DEĞİŞTİRİLEBİLİR
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Vedat Ahsen Coşar'ın verilen yürütme kararına itirazda bulunacağını daha önce söylediğini hatırlatan Gökmenoğlu, "Bu davanın tarafı Barolar Birliği. Çünkü kimliklerimizi Barolar Birliği veriyor. İstanbul'da avukatlık yapan bir bayan meslektaşımız kendisine başörtülü olarak verdiği fotoğrafıyla kimlik verilmediğini, Barolar Birliği'nin meslek kurallarını içeren 20. maddesindeki başı açık maddesiyle bunun engellendiğini, bu işlemin insan haklarına aykırı olduğunu belirterek Danıştay'a yürütme durdurma talebiyle dava açmış. Danıştay da bir ret iki kabul oyuyla yürütmeyi durdurma kararı alınmış. Bu bir ara karar. Davanın tarafı olan Barolar Birliği'nin itiraz etme hakkı var. Bozdağ, Barolar Birliği'nin buna itiraz etmeyeceğini bunu kendisini mutlu edeceğini söylüyor, ama kendisi de avukat ve prosedürü çok iyi biliyor. Barolar Birliği Başkanı Ahsen Coşar bu konuyla ilgili açıklama yapacaktır. Ama Barolar Birliğinin itiraz edeceğini düşünüyorum. Çünkü bu Coşar'ın kendisiyle değil meslek kuralları ile ilgili bir durum, kaldı ki bu konuda tek söz sahibi ne Ahsen Coşar ne de yönetim kuruludur. Tek söz sahibi Türkiye Barolar Birliği Genel Kurulu'dur. Bu meslek kuralları 40 yıl önce Barolar Birliği Genel Kurulu'nda alınmış ve kararlaştırılmış bir tür bizim üst yasamızdır. Bunun değişmesi Genel Kurul'da alınacak bir kararla mümkün olabilir. Bu nedenle Türkiye Barolar Birliği Başkanının yürütmeyi durdurma kararına itiraz etmesi var olan mevzuatlar gereği zorunludur. Kaldı ki Avukatlık Kanunu'nun 49. maddesi de buna işaret etmektedir" açıklamasında bulundu.
DANIŞTAY KARARINA UYULMAK ZORUNDA
Barolar Birliği Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri Danıştay kararına uymak zorunda olduğunu belirten Gökmenoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu yasal mevzuatlara uyulması bir hukuk adamına bir avukata yakışan en doğal icraattır. Kaldı ki yürütmeyi durdurma karının uygulayıcıları Barolar değil, hakim ve savcılardır. Yürütmeyi durdurma kararınca meslektaşlarımız başı kapalı duruşmalara girebilecek ancak hakim ve savcıların da duruşmaların düzenini sağlarken ne çeşit tutum takınacaklarını merak ediyoruz. Ancak onların da bizim gibi yasal mevzuata bağlı kalacaklarını düşünüyoruz. Ortada yürütmeyi durdurma kararı var. Bu nedenle hakim ve savcıların meslektaşlarımız hakkında tutanak tutmayıp, suç duyurusunda bulunamaması gerekir. İstanbul'daki bayan meslektaşımız 'Avukatlık kimliğime başörtülü fotoğrafım yapıştırılmalı. Bu nüfus kanununda yapılan düzenlemeye de aykırı' demiş. Barolar Birliği de 'Ben yapıştırmam. Benim mevzuatım var. Kurallarım var başı açık duruşmalara nasıl giriyorsanız kimliğinizdeki fotoğraf da öyle olacak demiş'. Fakat Danıştay kimlikle ilgili talebin dışında, bunu daha geniş yorumlayarak meslek kurallarının 20 maddesindeki 'başı açık' kısmını durdurup daha geniş kapsama büründürmüştür. Yürütmeyi durdurma kararı nihai karar değildir. Aynı doğrultuda ilerleyen günlerde nihai karar çıkacak olursa bundan önce alınmış olan Anayasa Mahkemesi karaları ile AİHM kararlarının bir üst norm kararı olmasına karşın bunların akıbetlerinin ne olacağı merak konumuzdur.Biz de bekleyip göreceğiz.Yapılacak düzenleme avukatları etkiliyorsa da hakim ve savcıların kimlikleriyle de ilgili aynı şekilde etki yapacaktır. Bu durumda başörtülü hakim ve savcıların da kimliklerinin verilmesi gerekir. Ama devam eden bir yargı süreci vardır. Bu notada devam eden yargı sürecine daha fazla da müdahale edilmemesi gerekir.Barolar Birliği'nin yapacağı 7 günlük süre içindeki itiraz içerisinde itirazın olumlu olması halinde önceki uygulamalar aynı şekilde devam edecektir. Açıklamalarımız Barolar Birliği'nin itirazının reddi durumunda söz konusudur."
(FK-SK-Y)

28.01.2013 16:19:44 TSI

Editör: Wan Haber