Diyarbakır Baro Başkanı Elçi, dün tarihi Dört Ayaklı Minare’nin sütunlarının tahrip edilmesi nedeni ile burada basın açıklaması düzenlemiş, basın açıklaması sonrasında çıkan çatışmada başından aldığı kurşunla hayatını kaybetmişti. Dün otopsisi tamamlanan Elçi’nin cenazesi, bugün sabah saatlerinde meslektaşları ve vatandaşlar tarafından alınarak Koşuyolu Parkı’na getirildi. Burada düzenlenen törenin ardından toplanan kalabalık, Elçi’nin naaşını omuzlara alarak Yeniköy Mezarlığı’na yürüdü. Yeniköy Mezarlığı’ndaki törene, HDP’li milletvekilleri Leyla Zana, Ertuğrul Kürkçü, İdris Baluken, eski bağımsız Van Milletvekili Aysel Tuğluk, CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ile Mahmut Tanal, gazeteci Hasan Cemal, ABD Adana Başkonsolosluğu’ndan yetkililer, parti başkanları, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, Türkiye’deki baro yönetim kurulu üyeleri, Elçi’nin yakınları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Yeniköy Mezarlığı’nda kılınan cenaze namazının ardından Elçi’nin cenazesi omuzlarda taşınarak gömüleceği yere getirildi. Yoğun kalabalık nedeni ile izdihamın yaşandığı cenaze töreninde Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi ile kızı Arin sinir krizleri geçirdi. Elçi, daha sonra toprağa verildi.
Benzer Haber:
MESLEKTAŞLARI TAHİR ELÇİ'Yİ CÜBBELERİ İLE UĞURLADI
Diyarbakır'da basın açıklaması sonrası silahlı saldırıda hayatını kaybeden Diyarbakır Baro Başkanı Avukat Tahir Elçi için tören düzenlendi. Törende konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Koşullar ne olursa olsun, özgürlük ve barışı aynı anda savunmak cesur olmayı gerektirir. Rüzgarın estiği yöne doğru değil, ilkeleri doğrultusunda her koşulda dimdik durmak bedel ödemeyi gerektirir" dedi.
Diyarbakır Baro Başkanı Avukat Tahir Elçi'nin cenazesi, sabah saatlerinde Selahattin Eyyubi Eğitim ve Araştırma Hastanesi morgundan alınarak Koşuyolu Parkı'na getirildi. Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde düzenlenen törene HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, HDP milletvekilleri, Türkiye'nin değişik illerinden gelen avukatlar, Elçi'nin yakınları, sevenleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Törende Elçi'nin eşi Türkan Elçi, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Fırat Anlı, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş birer konuşma yaptı. Konuşmaların ardından Elçi'nin cenazesi, toprağa verilmek üzere Bağlar ilçesinde bulunan Yeniköy Mezarlığı'na götürüldü.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, cenaze töreninde yaptığı konuşmada, önemli olanın nasıl öldürüldükleri değil, nasıl yaşadıkları olduğunu söyledi. Demirtaş, "Bizler her saniyemizi halkımızın değerlerine, kutsallarına bağlılıkla geçireceğiz. Sayın Elçi böyle demişti. Elçi, son saniyesine kadar barışı ağzından eksik etmedi. Onun mirası budur, bizler topraklarımızda çok acı gördük; kan gördük; savaşlar gördük. Her gün cenazeler kaldırdık, morg kapılarında büyüdük. Bunu bir kader olarak kabul etmedik, elbet topraklarımıza barış gelecek. Bunda ısrarcı olacağız, Elçi'nin son sözleri bizim de sahipleneceğimiz barış bayrağıdır. Kan, savaş, ölüm istemedik. Topraklarımızda özgürce yaşamak istedik. Gerçekler yakıcıdır ama birilerinin söylemesi gerekir. Hakikati gizleyerek hiçbir yere ulaşamayacağımızı bilenlerdendi Elçi. Bedel ödemek gerekir. Koşullar ne olursa olsun cesur olmayı gerektirir, rüzgarın estiği yola göre değil, her koşulda bedel ödemeyi gerektirir” diye konuştu.
"YATAĞINDA, YASTIĞINDA ÖLMEYECEĞİNİ BİLENLERDENDİ"
Demirtaş, meslektaşı Tahir Elçi'nin ölümünün kendileri için çok zor olduğunu söyledi. Demirtaş, "Koşullar ne olursa olsun, özgürlük ve barışı aynı anda savunmak cesur olmayı gerektirir. Rüzgarın estiği yöne doğru değil, ilkeleri doğrultusunda her koşulda dimdik durmak bedel ödemeyi gerektirir. Tahir Elçi biliyordu. Yatağında, yastığında ölmeyeceğini bilenlerdendi. Her birimiz böyle çıkmadık mı yola. İşte o yoldayız. Çocuklarımız, torunlarımız yataklarında rahat uyusunlar. Ölecekse ecelleriyle yataklarında rahat ölsünler diye biz canımızı ortaya koyduk. Bizi bu şekilde korkutacaklarını, yıldıracaklarını zannediyorlarsa yanılıyorlar. Binlerce, on binlerce faili belli karşılayacak Tahir başkanımızı. Hepsi çok tanıdık birbiriyle. Hikayaleri aynı. Çok şükür ki yüz binlerce dostumuz var, Kürt ile Türk ile demokrasiye inanan yüz binler bugün arkandan ağıt yakıyor. Bu siyasi cinayetin tam olarak aydınlanacağından şüphemiz var. Haklı şüphemiz var, geçmişte o kadar çok yaşandı ki topraklarımızda benzer acılar yaşandı. Hiçbirinin arkasından failler yakalanacak diye içimiz rahat uğurlayamadık. Çünkü bu devlet hiçbir zaman hepimizin devleti olmadı. Herkes devleti kendi mülkü gibi kullandı. Tahir başkanın mirası, emaneti yükü ağırdır, ama halkımız bu ağır yükü taşırken tarihi sorumluluğu unutmayacak. Biz bu özgürlük kervanını varması gereken yere ulaştırana kadar herkesle ortak mücadeleyi büyüterek yürüteceğiz. Gözün arkada kalmasın, böyle olmasını istemezdik” ifadelerini kullandı.
KENTTE KÜÇÜK ÇAPTA OLAYLAR ÇIKTI
Cenaze töreninin ardından Polis Okulu ve Koşuyolu’nun bazı sokaklarında toplanan yüzleri kapalı bir grup ile güvenlik güçleri arasında çatışma çıktı. Polislere taş atan gruba polis ekipleride zırhlı araçlarla biber gazı ve tazyikli suyla müdahalede bulundu. Kent çapında olaylar devam ediyor.
