Baluken, Avrupalı yetkililerin Öcalan’ın mesajını önemsediğini ve buna hükümetin yanıtını merak ettiklerini aktardı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili ve İmralı Heyeti Üyesi İdris Baluken, Avrupa Konseyi (AK) ve Avrupa Parlamentosu’nda (AP) bir dizi görüşme yaptı.

Baluken, görüşmelerde Abdullah Öcalan’a dönük tecridin gündeme geldiğini aktardı.

Baluken, çözüm sürecine tekrar dönülmesinin bir olumlu çıkış sağlayacağını belirterek, AK ve AP yetkililerinin Öcalan ile yapılan son aile görüşmesini önemsediğini belirtti.

Yetkililerin, Öcalan’ın “Çözüm projelerimiz hazırdır” şeklindeki yaklaşımına hükümetin ne yanıt verdiğini merak ettiklerini belirten Baluken, “Biz de kendilerine bu mesajın geldiği gün belediyelerimize kayyum atandığını, vekillere yeni saldırı işaretlerinin verildiğini ilettik” dedi.

“Tecridin devam ettiğini ilettik”

Aile görüşünün yeterli olmadığını belirten Baluken şunları söyledi:

“Görüşmelerimizde tecridin kaldırılması ve müzakere koşullarının sağlanmasını istedik. Aile görüşmesi yapılarak bütün sorunlar çözülmüş gibi bir algı yaratılıyor. Son derece yanılgılı yaklaşım olur.

“AKP uluslararası kamuoyunu da yanıltmaya çalışıyor. Aile görüşünün Sayın Öcalan’ın can güvenliği ve içindeki koşulları öğrenme açısından önemli olduğunu ancak hukuki ve rutin olan aile görüşlerine hâlâ izin verilmediğini, avukatların, siyasi heyetin İmralı’ya gidemediğini, tecridin devam ettiğini ilettik.

“Devlet olup olmadığı tartışılacak”

“Türkiye’deki baskıcı, anti-demokratik uygulamaları biliyorlar. Özgür Gündem’in kapatılması başta olmak üzere Kürt basını, özgür basın üzerindeki hukuksuzlukları yakından takip ettiklerini ve bu uygulamaların basın özgürlüğü ve ülkenin demokrasisi açısından kabul edilemez olduğunu ifade ettiler.

“Aslı Erdoğan, Necmiye Alpay, Ahmet Altan, Mehmet Altan dahil olmak üzere gazeteci ve yazarlara dönük baskının ülkenin demokrasi açısından ne noktaya geldiğini gösterdiğini vurguluyorlar. Eleştiri, baskı görevini yapmak istediklerini gördük.

“Türkiye hukuk devleti olmaktan çıktı. Kendi yasasını, anayasasını tanımıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) başta olmak üzere uluslararası hukuku tanımıyor. Kendi içine kapanan, diktatoryal bir durumda.

“Böyle devam ederse de bırakın hukuk devleti olmasını, devlet olup olmadığı tartışılacak! Bunu bir gözlem olarak rahatlıkla ifade edebilirim. Bir an önce askeri politikalardan sivilleşme politikalarına yeniden dönülmelidir.”

Öcalan ne demişti?

 Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan, 11 Eylül günü İmralı Adası’na giderek Öcalan’la görüşmüştü.

12 Eylül günü, Mehmet Öcalan, kardeşi Abdullah Öcalan’ın mesajını şöyle aktarmıştı:

“Buradaki üç arkadaşla beraber çalışıyoruz. Tecrit devam ediyor ama fiziksel bir sorunumuz yok.

“Bizim projelerimiz var. Eğer devlet hazırsa, buraya iki kişi göndersin ve bu sorunu altı ayda çözeriz.

“Her gün insanlar ölüyor. Bu ülke bunu hak etmiyor. Bu kör bir savaş. Kimse kimseyi yenecek değildir. Ölen insanlara yazık, artık bu kan dursun.

“Bu çözüm tek taraflı olamıyor. En büyük taraf devlettir.

“Devlet hazırsa, o heyeti bana tekrar gönderebilir.

“Yarın Kurban Bayramı. Bir ülkede günde 40 kişi ölüyorsa, bayram olamıyor. Herkesin bayramını kutlarım ama bu ahlaki değildir.”

İMCTV

Editör: Wan Haber