Balkan Savaşlarının 100. yılı dolayısıyla Bursa Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Üniversitesi ve Rumeli Balkan Dernekleri Federasyonu tarafından düzenlenen '1. Uluslararası Balkanlar ve Göç Kongresi' İstanbul'da başladı.
Kongreye AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, TBMM Başkan Vekili Meral Akşener, CHP Genel Sekreteri Bilhun Tamaylıgil ve dünyaca ünlü tarihçi Prof. Dr. Justin MCCarthy'in yanı sıra çok sayıda bilim insanı, tarihçi ve siyasetçi katıldı.
'Balkanlar ve Göç' olgusunun ele alınacağı kongrenin açılışında konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, göçü yaşayan Balkan nüfusunun yoğun olduğu Bursa'nın organizasyona katkı koymasının önemini anlattı. Göçün izlerinin kongrede uzmanlarca inceleneceğini ifade eden Başkan Altepe, "Yıllar önce veda ettiğimiz Balkanlara bu kongreyle yeniden dönüş yapmış oluyoruz. Dost ülkeler, kader birliği yaptığımız, çok kültürlü ve çok dinli yapısı olan, stratejik önemi de bulunan bu hassas bölgelere savaşlar sebebiyle çok uzak kaldık. Yıllar sonra Balkanlara yeniden, 'Merhaba' diyoruz" dedi.
Yerel yönetimler ve sivil toplum olarak bu noktada büyük misyon üstlendiklerini anlatan Altepe, yapılan çalışmalarla Balkanlardaki insanların yanlarında olduklarını ifade etti. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak Balkanlarda pek çok faaliyet gerçekleştirdiklerini ifade eden Altepe, "Balkanlar ile Türkiye arasında köprü kurmaya devam ediyoruz. Oradaki eksiklerin giderilmesine yardımcı olmak, sivil toplum kuruluşları, spor etkinlikleri, okulların onarımından kitap basımlarına kadar her türlü konuda oradakilerin destekçisi olmaya devam ediyoruz. Yapılan sosyal çalışmalarla Balkanlardaki insanlarımıza moral veriyoruz" diye konuştu. Balkanlardaki tarihi eserlerin restorasyonunu da Bursa ve İstanbul'daki işadamlarının sponsorluklarıyla yapıldığını anlatan Altepe, aralık ayında restorasyonu tamamlanan eserlerin açılışının yapılacağını ifade etti. Başkan Altepe, yaklaşık 9 yıldır yerel yönetimlerce yapılan bu çalışmalarla Balkanlara destek olurken, son dönemde bölgenin ekonomik anlamda da kalkınması için çalışmaların sürdürüldüğünü vurguladı.
Başkan Altepe, Balkan Ekonomi Zirvesi'nin Bursa'da gerçekleştirildiğini, Balkanlar ile sürekli temas halinde olduklarını dile getirerek, "Özellikle kardeş şehirlerimizle sosyal, kültürel ve ticari alışverişimizi en üst seviyeye çıkarma çabasındayız. Balkanlar ile Türkiye ve Bursa arasında kurulan gönül köprüsü niteliğindeki bu projeler, bu bölgelerde yaşayan soydaşların geleneksel kültürel özelliklerini yeniden yaşamalarına vesile oldu. Balkanlar'da gittiğimiz her bölgeye bir eser kazandırırken, soydaşlarımızın umudu olmanın mutluluğunu da yaşıyoruz. Bulgaristan'dan Makedonya'ya, Kosova'dan Bosna'ya kadar geniş bir yelpazeye varlığımızı hissettirdik. Kardeş şehir sayılarımızı artırdık, çocuk parkları yaptık, okullar yeniledik, binlerce soydaşımıza aşure dağıttık, binlerce çocuğumuz için sünnet düğünleri düzenledik, ihtiyaç sahiplerine yardım eli uzattık, başta kardeş şehirlerimiz olmak üzere soydaşlarımızın yoğun olarak yaşadığı yerleri ziyaret ettik. Tarihi eserler restore ettik, camisi olmayan yerlerde cami yapımına destek verdik, Balkanlarda Osmanlı izlerini belirginleştiren Murad-ı Hüdavendigar Han'ın şehit edildiği tarihte her yıl anma törenleri düzenlemeye de devam ediyoruz. Balkanlar'daki Osmanlı izlerini geleceğe taşıyarak, oradaki evlad-ı fatihanın aziz hatıralarını geleceğe taşımanın onurunu yaşıyoruz" şeklinde konuştu.

"BUGÜN HEPİMİZ RUMELİLİYİZ"
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ise konuşmasında, "Bugün ne Meral ablam MHP'li, ne Bilhun ablam CHP'li, ne de ben AK Partiliyim. Bugün hepimiz Rumeliliyiz. Bu kongreye destek veren çok değerli ağabeyim Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe'ye de teşekkür ediyorum. İstanbul'a, Balkanların bütün zenginliğinin yansıdığını görürsünüz. İstanbul Türk halkının farklı medeniyetleri buluşturduğu bir şehirken Balkan izlerini de bünyesinde barındırır" dedi.
Bakan Bağış, Balkan Savaşlarını kızgınlıkla hatırlarken özeleştiri yapılması gerektiğini de vurgulayarak, "Balkan Savaşlarında çok büyük acılar yaşandı. İnsanlara karşı bir etnik temizlik uygulanmaya çalışıldı. Bizim milli marşımızı yazan Mehmet Akif Ersoy, Balkanlardandır, Balkan acılarını şiirlerinde çok iyi yansıtmıştır. 100 yıl önce yaşanan dramdan doğru mesajları çıkarıp teröristlerle bu ülkenin birliğine kurşun sıkanlarla kucaklaşanlara doğru mesajlar verilmelidir" şeklinde konuştu.
İspanya'da yaşananlara da işaret eden Bakan Bağış, İspanya'nın ekonomik anlamda Türkiye'den destek beklediğini belirterek bu ülkenin terör konusundaki dikkatli tavrına dikkati çekti. Bağış, "Kimse çıkıp da, 'Avrupa Birliği şöyle böyle' demesin. Artık terörü hep birlikte iktidarıyla muhalefetiyle, Kürt'üyle Çerkez'iyle Laz'ıyla Zaza'sıyla tek yumruk olarak çözmeliyiz. Bugün bunu başaramazsak uyuyup kalırız, nerede uyanacağımızı da hepimiz biliyoruz. Bizim yüreklerimizin toplu vurma vaktidir, içimize sokulan fitne karşısında tek yumruk olmanın zamanıdır" diye konuştu.
Bakan Bağış, Balkanlarda onca Türk insan katledilirken Anadolu'da hiçbir Hristiyan'ın katledilmediğini vurgulayarak, "Türkiye Cumhuriyeti'nin hiçbir emperyal hayali yoktur. Bizim hiç kimsenin toprağında gözümüz yoktur. Ama biz Balkanlardaki kardeşlerimizin huzurunu önemsiyoruz. Edirne ne kadar Osmanlı ise, Manastır ve Üsküp de o kadar bizimdir. 5 milyon nüfus Osmanlı vatandaşlığından çıkıp Bulgaristan ve Yunanistan nüfusuna geçmiştir" dedi.
Bu süreçle ilgili özeleştirinin gerekliliğine değinen Bakan Bağış, "Tarihten ibret alın, orduyu siyasete katmayın, gücünüz yüreğiniz varsa siyaseti siz yapın" diyerek, "Biz topraklarımızı vermeyeceğiz" duruşunun bu göçlerin sonucu Türk milletinin duruşu olduğunu belirtti. Türkiye'nin istikrarına dikkati çeken Bakan Bağış, "Biz bütün Balkanların AB ve NATO içinde olması gerektiğini önemsiyoruz. Biz AB üyesi olmasak da ne kadar güçlü bir ülke olduğumuzu gösterdik, AB'den altyapı yatırımı almasak da ne çok altyapı yatırımı yapacağımızı gösterdik, ancak biz barış için AB'de olmayı önemsiyoruz. Biz adalet ve kalkınma peşindeyiz, huzurlu ve mutlu bir şekilde yarınlara yürüme peşindeyiz" şeklinde konuştu.

"VATAN VE TOPRAK KAYBETMENİN NE OLDUĞUNU BİLİYORUZ"
TBMM Başkan Vekili Meral Akşener de Rumeli'nin temel taşının kadınlar olduğuna vurgu yaptı. Akşener, barışın önemli bir kavram olduğunu söyleyerek, "Biz her zaman barışı söylüyoruz da nedense büyük devletlerde hiçbir insaf söz konusu değil. Ben mübadele görmüş bir ailenin çocuğuyum" dedi.
İnternet sitelerinde kendisiyle ilgili yapılan propagandalara dikkat çeken Akşener, Cengiz Aytmatov'un eserindeki Nayman Ana'nın göçün sıkıntılarını hatırlattığını söyleyerek, "Bizim analarımız o kadar mahremdiler ki, yabancılar yanında bir arada yaşamanın getirdiği bilinçteydiler. Bizim Müslümanlığımızı, inancımızı sorgulamaya hiç kimsenin haddi de hakkı da yoktur. Bir konu daha var ki her ailenin bir gazisi, şehidi var. Balkan Savaşlarından önce Osmanlı-Rus Harbi'nde sürülüp atılan, kovalanan öldürülen tecavüz edilen insanımızı da hatırlamalıyız. Geçmişteki sıkıntıları hatırlayarak ama acının içinde boğulmadan barışı sağlayabiliriz. Çocuklarımıza da bizim analarımızın bize anlattığı acıları anlatmalıyız. Barış ancak bu şekilde kurulur" diye konuştu.
Akşener, göçün 'bilinmeyene doğru yol alma' olduğunu da sözlerine ekleyerek, vatan ve toprak kaybetmenin ne olduğunu biliyoruz. Bu yüzden de bu ülkeden tek bir çakıl taşı koparanın kafasını kırarız. Ne yaparsanız yapın vermeyeceğiz. Herkes verse Rumeli kadını vermeyecek çünkü Rumeli kadını hatırlıyor ve çocuğuna anlatıyor. Ulu Önder Atatürk'ün ne yapmak istediğini iyi içselleştirerek bu ülkenin birlik ve beraberliğine sahip çıkacağız" şeklinde konuştu.
Türklerin barış, birlik ve dünya kardeşliği istediklerini vurgulayan Akşener, en son Bosna'da yaşanan savaşa ve Boşnak halkın acısına dikkati çekti. Akşener, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe'ye bu kongreye verdiği destekten dolayı teşekkür etti.
Balkan Rumeli Konfederasyonu Başkanı Turan Gençoğlu, tarih boyunca Türk toplumunda göçlerin daima önemli yeri olduğunu belirterek, "Bu dönemlerde Anadolu'dan Balkanlara ve Avrupa'ya çok göçler olmuş, ancak daha sonra Kırım savaşları ve 93 harbi olaylarıyla başlayan göçler devamında çok büyük sıkıntılar yaşanmış. Balkan savaşlarına kadar uzanan süreçte yaşananlar, insanları baskı ve zulümle yaşadıkları yerleri terk etmeye mecbur etmiştir. Bu toplantımızın toplumlar arası ilişkilere ışık tutacağı inancındayım" diye konuştu.
Rumeli Balkan Dernekleri Federasyonu Başkanı Ayhan Bölükbaşı, göçü yaşayanların geçmişteki durumlarıyla bugünlere geliş öyküsünü dünyaya duyurmak amacını taşıdıklarını söyledi. Bölükbaşı, 1800 lü yılların başında mikromilliyetçilik akımlarıyla başlayan katliamın 1989 yılında Bulgaristan'da yaşanan göçe kadar çok büyük sıkıntıların yaşandığını anlatarak, "Gerçek soykırım Balkanlarda yaşandı" dedi.
Bölükbaşı, insanlık adına yapılan tüm hizmetlere gönülden destek veren ve her zaman yanlarında bulduklarını belirttiği ve 'camiamızın ağabeyi' diye hitap ettiği Başkan Altepe'ye teşekkürlerini sundu.
Kongre Başkanı Prof. Dr. Ali Arslan, 2012 yılında sık sık savaşların gündeme geldiğini belirterek, göç üzerinden barışa nasıl ulaşılabileceğini tartışmak üzere organizasyonun düzenlendiğini söyledi. Arslan, 3 gün sürecek kongre boyunca uluslararası alanda göç olgusu üzerine çalışmalar yapmış uzmanların çalışmalarını katılımcılarla paylaşacağını hatırlatarak programa destek veren Başkan Altepe'ye teşekkür etti.
İstanbul Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Sedat Murat, Balkan savaşlarının hem Balkan topraklarının hem de Anadolu'nun etnik kültürel yapısının yeniden düzenlendiğini ifade etti. Murat, Balkan topraklarını geride bırakan Anadolu insanının göçün acısını derinden yaşadığını belirterek, acı tecrübelerin hafızalardaki canlılığını muhafaza ettiğini de kaydetti. Murat, göçün sıkıntısının edebiyatın ustalarının eserlerine de yansıdığını ifade ederek kongrenin ortak geleceğin barış içinde kurulmasına da katkı sağlayacağını belirtti.
Kongrenin açılış oturumunda, 'Balkanlar, Savaş ve Göç Kavramları Üzerine' konusu ele alındı. Prof. Dr. Mahir Aydın'ın başkanı olduğu oturumda, Prof. Dr. Justin Mccarthy, Prof. Dr. Ali Arslan ve Dr. Bilal Şimşir çalışmalarını katılımcılarla paylaştı.
(MŞ-GS-Y)

05.12.2012 15:23:26 TSI

Editör: Wan Haber