Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile oğlu arasında geçen ses kaydına ilişkin olarak, “Bu ses kaydını ilk o defa dinlediğimde hem tarz hem arka plan ve ses ilişkileri bakımından bunun montaj olduğunu hissettim. Hala aynı kanaatteyim” dedi.

 

 


Bakan Işık, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda milletvekillerinin sorularını cevapladı. Işık, Türkiye’de sanayileşmesinde geç kaldığını söyleyerek, sanayileşmenin kardeş çatışmaları nedeniyle vakit kaybettiğini kaydetti. Işık, “Bizim toplumumuz 70’lerde başlayan kentleşme süreciyle birlikte dünyanın en gelişmiş ülkelerinin sunduğu hizmet standardını ister oldu. Bunun da getirdiği maliyet var. Milli gelirimizle yaptığımız harcamalara baktığımızda gayri safi milli hasılası 10 bin dolar, satın alma paritesine baktığımızda 19 bin-20 bin dolar” ifadelerini kullandı.

 

 

 


Fikirden ürüne destek projesinden bahseden Işık, “Şu anda ‘benim fikrim var’ diyene pazara kadar destek veriyoruz. 100 bin TL hibe veriyoruz. Eğer 100 bin lirayı değerlendirip ürün çıkarmaya geldiyse TÜBİTAK programından yüzde 75’i hibe olarak üzere 550 bin TL’ye kadar destekliyoruz. Burada da başarılı oldu. Ticarileşme yoluna gitti, şirketin güvenle geçmesi için de 10 milyon liraya kadar Tekno-yatırım desteği veriyoruz” dedi.

 

 


Ar-Ge bütçesini kullanmakta zorlandıklarını söyleyen Işık, Ar-Ge’nin nitelikli insan istediğini kaydetti. Kriptolu telefon ile ilgili olarak Işık, devletin içine sızmaya çalışan bir yapının var olduğunu belirtti. Işık, “Bu yapının devlet içinden temizlenmesi temel görevimiz. Hiçbir devlet kendi içinde yapılanmaya izin vermez. Bu yapının kriptolu telefonları dinlediği kesinleşti ve örgütlü bir yapı olmadan da kriptolu telefonları dinlenmesi mümkün değil. Eğer TÜBİTAK’ta, kriptoyu yazan ekiple, TİB’te o kriptolu telefonun e-mail numarasını bilen ekip arasında irtibat olmazsa o sağlanamaz. Şifrelerin çözülüp verinin tekrar sese dönüştürülmesi sağlanamaz. Bu yapının örgütlü yapı olduğu ve devletin içerisinde yapılandığı açık. Kriptolu telefonların yazılımlarını değiştirdik” diye konuştu.

 

 

 


Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde oğlu ile yaptığı telefon konuşmasına ilişkin olarak Işık, “Bu ses kaydını ilk o defa dinlediğimde hem tarz hem arka plan ve ses ilişkileri bakımından bunun montaj olduğunu hissettim. Hala aynı kanaatteyim. TÜBİTAK aldı, baktı, ‘montaj’ dendi. Nereden aldı? Youtube’tan. Daha sonra ses kaydını savcılık TÜBİTAK’a gönderdi. Büyük bir haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Savcılık resmi olarak ses kayıtlarının incelenmesini istedi. 3 arkadaşımız bunu inceledi. Çok açık ‘montaj’ dediler. Bakara makara’nın da ‘m’si montaj olduğunu tespit ettiler. Eğer benim montaj dediğim, sıfırlandı mı, diye hecelediğim ses kaydı youtube’ta var. Tüm laboratuarlarına açık. Bu paralel yapı bunun montaj olmadığını ispatlamaya yönelik İngiltere’de bir yere gönderdi. ‘Montaj’ dedi. Youtube ses kaydı hala duruyor. Gidin yaptırın. Benim hala hissiyatımda bu montajdır” dedi.

 

 

Editör: Wan Haber