Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, konuşma yaptığı sırada ses sisteminin başka tarafa çevrilmiş olmasından dolayı konuşmasını keserek, ses sistemlerinin düzeltilmesini istedi.
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, KARDEMİR A.Ş'de 5 Nolu Yüksek Fırının Ana Gövde Montajı törenine katıldı. Törende konuşmaya başlayan Ergün, ses sisteminin katılımcılara yönelik olması nedeniyle kendisine ses gelmediğini belirterek, ses sisteminin yönünün değiştirilmesini istedi. Bakan Ergün, "Konuşmacının kulağına kendi sesi gelmezse gırtlağı patlar, mutlaka konuşmacının kendi sesi kulağını doldurması lazım. Bana hiç ses gelmiyor, bende kimse duymuyor diye bağırmaya çalışıyorum" diyerek espri yaptı.
Bakan Ergün, konuşmasına devam ederek, Türkiye'nin yükselen ekonomisinin tüm dünyanın takdirini kazandığını söyledi. Ergün, KARDEMİR'in bugün geldiği nokta ile en az 3 milyon ton kapasiteye ulaşmayı hedeflediğini belirterek şöyle konuştu: "Bugün bu hedefi gerçekleştirecek bir ana tanıklık ediyoruz. Türkiye büyüdükçe, Türkiye geliştikçe şehirlerimizin ve firmalarımızda benzer süreç yaşandığını görüyoruz. Türkiye nasıl büyüdüyse KARDEMİR o şekilde büyümeye devam ediyor. Artık herkes büyük düşünüyor, büyük oynuyor, önüne büyük hedefler koyarak yoluna devam ediyor. Türkiye'nin ekonomisi son 10 yıl içerisinde tüm dünyanın taktirini kazanan bir performans sergiledi. İhracatımız 152 milyar doları buldu. Ekonomideki bu süreç önümüzdeki yıllarda devam edecektir."
Türkiye'nin önümüzdeki yıllarda dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olacağını anlatan Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'de herkes, her kurum, her işletme planlarını çok daha güçlü bir Türkiye hesaplarına göre yapmalıdır. Bu açıdan KARDEMİR'in önümüzdeki yıllarda üretim kapasitesini ve niteliğini artırmaya yönelik ciddi yatırımlar içerisinde olması son derece önemlidir. Üretim ve ihracatımızın içindeki ileri teknoloji ve yüksek katma değerli ürünlerin payını artırmamız, bunu yüzde 20 seviyesine çıkarmamız lazım. Demir çelikte de böyle. 2011 yılında uygulamaya başladığımız sanayi stratejisi belgesiyle tüm sanayicilerimiz için bir yol haritası uygulamaya koyduk. 2011 yılında 135 milyar dolarlık ihracatımızın 22 milyar dolarını demir çelik ve demir dışı metaller sektörüyle gerçekleştirdik"
Cari açığın katma değer cari açığı olduğunu belirten Bakan Ergün, şunları söyledi: "Otomobil, ev aletleri, inşaat, sağlık gibi sektörler de temel girdilerden birisi olan paslanmaz çelik konusunda da ciddi adımlar atmamız lazım. Bu sektörde kilogram başına katma değeri artırmalıyız. Cari açık veren bir ülkeyiz. Yani harcadığımız dışarıya verdiğimiz döviz kazandığımız dövizden fazla. İhracat ettiğimiz mal ithal ettiğimiz maldan az. Ama bu azlık kilogram azlığı değil. Dışarıya sattığımız ürünleri tartsak, kilogramı satın aldıklarımızdan daha aza geliyor. Demek ki bizim cari açığımız kilogram cari açığı değil, katma değer cari açığı. İleri teknoloji cari açığı, bizim sattığımız ürünlerin ortalama kilogram fiyatı 1,5 dolar, Almanya'nın ihracat etmiş olduğu ürünlerin kilogram fiyatı 6-7 dolar. O bizden daha az kilogram mal satıyor ama bizden daha fazla kazanıyor. Katma değer üretiyor. İleri teknoloji ürünler satıyor. İşte bizimde buna yönelmemiz lazım."
KARDEMİR tarafından depolanan curufların ileride Türkiye'ye büyük katkı sağlayacağını belirten Bakan Ergün, sözlerine şöyle devam etti: "Karabük Üniversitesi'nde kurulan Demir Çelik Enstitüsü çok önemli bir gelişme. Demir çelik ile ilgili çok ciddi araştırmalar bu enstitüde gerçekleştirilecek. KARDEMİR'in desteğiyle hayata geçen bu proje üniversite sanayi işbirliğinin çok güzide bir projesi olarak görülüyor. Dünyada bir şehirde hangi sektör öne çıkıyorsa o şehrin üniversitesi de o sektör ile araştırmaların yoğunlaştığı bu tür örneklere rastlamak mümkün. Bugün KARDEMİR üretimden sonra havaya gaz bırakıyor, artık bunlar havaya bırakılmıyor enerjiye dönüşüyor. Katı atıklar curuflar depolanıyor çok yakın tarihte Türkiye bu curuflardan çok istifade edecek. Ne katı atık, ne sıvı atık, ne de gaz atığının olmadığı bir demir çelik sektörü aynı zamanda inşa etmiş oluyoruz. Bu da bizim için son derece mutluluk. TÜBİTAK ile desteklediğimiz bu projeler çok önemli. Hem ülkemiz hem de KARDEMİR için önemli gördüğümüz ülkemizin en büyük limanlardan biri olacak Filyos ile ilgili kamulaştırma başlamış olmasıdır. Filyos tamamlandığında demir çelik sektör açısından çok önemli bir rekabet avantajı ortaya çıkacak."

İNSAN HAYATI DEĞERLİ
Demir çelik sektörünün çalışma koşulları açısından en ağır sektör olduğunu anlatan Ergün, sözlerini şöyle tamamladı: "Böyle bir ağır sektörde aldığı her kuruşu sonuna kadar hak eden emekçi kardeşlerimizin iş güvenliği ve sosyal haklarıyla ilgili çalışmalar son derece önemlidir. Sadece bu sektörde değil, bütün firmaların iş kazalarını azaltmak için çok yoğun çalışma yapmalarını istiyoruz. Hiçbir şey insan sağlığından, insan hayatından daha değerli değildir."
Konuşmanın ardından 5 Nolu Yüksek Fırın Ana Gövde Montajı yapılırken kurban kesildi, dua edildi.
(ET-HO-Y)

23.01.2013 16:10:36 TSI

Editör: Wan Haber