Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde, 40 yıldır kendi imkanlarıyla yaptıkları damlarda küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık yaparak geçimlerini sağlayan 86 dam ve ağılın sahipleri, görüntü kirliliği ve haksız işgal nedeniyle hayvanlarının bulunduğu damların yıkım kararı çıkmasına adeta isyan etti.
Ayvalık'ta; Karayolları 29. Şube Şefliği'nden, Cennet Tepesi'ne kadar uzanan hazineye ait geniş arazide yaklaşık 40 yıldan bu yana hayvancılıkla uğraşan vatandaşlar, görüntü kirliliği ve haksız işgal nedeniyle 13 Şubat Çarşamba günü damlarını tahliye edilip, yıkılacağına ilişkin yazıların kendilerine tebliğ edilmeye başlanması nedeniyle şaşkına döndü. Ayvalık Kaymakamlığı İlçe Hukuk İşleri Şefliğinin 04.02.2013 gün ve B.05.4.VLK.0.10.40.02/512/295 sayılı yazısı ve İlçe Malmüdürlüğü'nün 01.02.2013 gün ve 26320880/10020100147/265 sayılı yazısıyla kendilerine ulaştırılan tebligatla damlarındaki hayvanların tahliye edilmesi talebi sonrasında kış kıyamet gününde onlarca hayvanı nerede barındıracaklarını kara kara düşünen hayvancılar bu duruma sert tepki göstererek adeta isyan etti. Hazineye ait söz konusu arazide hayvancılık yapabilmeleri için Tarım Bakanlığı tarafından kendilerine yer gösterildiğini kaydeden dam ve ağıl sahipleri, ülke genelinde daralan et hacminin genişletilmesi adına bir dizi önlem alan bakanlığın sağladığı uzun vade kredilerden yararlandıkları için bankalara borçlu olduklarını ancak, damlarının yıkılmasıyla bu borçları nasıl ödeyebilecekleri hakkında nasıl bir çözüm bulabileceklerini ise bilemediklerini belirtti.
Yağmur, çamur demeden çalışıp, yıllarca hem devlete vergilerini ödediklerini hem de dam ve ağıllarının bulunduğu alanlara ecrimisil bedeli ödediklerini kaydeden hayvancılar, mağdur olduklarını belirterek, yetkililerin anlayışına sığındıklarının altını çizdi. Devletin sağladığı kredi olanaklarıyla aldıkları küçükbaş ve büyükbaş hayvanları barındırdıkları ağıl ve damlara yine devletin resmi kurumlarının desteğiyle elektrik ve suyun bağlandığına işaret eden hayvancılar, halen daha 5 yıllık süreçte aldıkları hayvancılık kredisinin geri ödemesine çalıştıkları sırada ağıl ve damlarının boşlatılarak, yıkımının gerçekleştirilmesinin birçok hayvanın doğum yapma döneminde olması nedeniyle kendilerine çok büyük bir darbe vuracağını söyledi. Kanunen ilçe içerisinde yada mahalle arasında hayvancılık yapabilmelerinin mümkün olmadığını kaydeden 86 dam ve ağılın sahibi hayvancılar, kentin yerleşim alanları dışında hayvanlarını barındırmak zorunda olduklarını belirterek, sürekli gelişen ilçe merkezinin bulundukları alanlara kadar gelip dayanmasıyla her defasında yer değiştirerek ötelenmeye çalıştıklarının altını çizdi.
Hazineye ait arazide hayvancılık yapan 86 kişiden biri olan engelli Ahmet Bilgiç adlı vatandaş, sürekli olarak hayvancılık yapabilecekleri bir alanın yetkililer tarafından tahsis edilmesini ve bu alanın şimdi olduğu gibi kirasını ve vergisini ödeyebileceklerini belirtti. Hayvancılardan Mustafa Uludağ, devletin verdiği kredi desteğiyle bin bir güçlükle hayvancılık yapmaya çalıştıklarını ve devlete oldukça yüklü bir kredi borçlarının olduğuna işaret etti. 86 hayvancının çoluk çocuk ortalama 400 kişilik bir nüfusun karnını doyurmaya çalışırken, kredi taksitlerinin yanı sıra devletin içinde bulundukları ağıl ve damlar için ecrimisil bedeliyle, kesim vergisi, KDV gibi birçok vergiyi de düzenli kaydeden Uludağ, "Bugün bir balya saman 20 TL, bir çuval yem 50 TL'dir. Veteriner parasını saymıyorum bile. Biz içinde bulunduğumuz ekonomik koşullarda hayvanlarımızı bile güç koşullarda besleyebiliyoruz. Hayvanlarımızın kredi borçlarını nasıl ödeyebileceğimizi düşünürken, şimdide damlarımız ve ağıllarımız yıkılmak isteniyor. Buna karşın ise 'şurada hayvancılık yapın' denilerek, bir yer gösterilmiyor. Peki biz bu yıkım gerçekleşirse hayvanlarımızı nerede barındıracağız? Hayvanlarımızın kredi borcunu nasıl ödeyebileceğiz?" diye sorarak, damlarının yıkılmamasını istedi.
Dam ve ağılların bulunduğu arazide hayvancılık yaparken, biri yatalak engelli 3 çocuk ve eşiyle birlikte tek göz damda yaşadıklarını kaydeden Adil Ortaköy adlı vatandaş ise yıkımın gerçekleşmesi halinde çoluk çocuk nerede barınacakları hakkında en ufak bir fikrinin olmadığını kaydetti. Söz konusu arazide yıllardır çoluk çocuğunun ekmek parasını kazanabilmek için emek harcadıklarını kaydeden hayvancılar, geçtiğimiz yıllarda haklarında açılan kamu davasını da kazandıklarını ancak buna rağmen çıkan yıkım kararının mantığını anlayamadıklarını söyledi. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından ağıl ve damlarının bulunduğu arazinin toplu konut alanı olarak ilan edilmesine ilişkin girişimlerin bulunduğunu duyduklarını kaydeden mağdur hayvancılar, TOKİ'nin temel atması halinde zaten damlarını kendi iradeleriyle, kendi elleriyle yıkabileceklerini belirtmeleri dikkat çekti.
Önceki gün kalabalık bir gurup olarak Ayvalık Kaymakamı Nihat Nalbant'ı makamında ziyaret eden hayvancılar, mağduriyetlerini Kaymakam Nalbant'a bildirdi.

KAYMAKAM NALBANT YIKIMLARI 15 NİSAN'A KADAR ERTELEDİ
Ayvalık Mal Müdürü Soner Aybars'ın da hazır bulunduğu toplantıda, Kaymakam Nihat Nalbant hayvancılara, ilgili bakanlıklardan gelen yazılar doğrultusunda daha önce dam ve ağılların bulunduğu arazinin tahliye edilmesine ilişkin resmi yazılar gönderdiklerini hatırlattı. Yıkım kararının kesin olduğunu vurgulayan Ayvalık Kaymakamı Nihat Nalbant, ağıl ve damlardaki hayvanların doğum yapma dönemi olması nedeniyle söz konusu tahliyeyi 15 Nisan'a kadar erteleyebileceklerini ancak bu sürenin de dolmasıyla arazinin tahliye edilmesinin kaçınılmaz olduğunun altını çizdi.
Kaymakam Nalbant, kendisine içinde bulundukları olumsuzlukları belirten hayvancılara, Belediye ve Mal Müdürlüğü ile görüşmelerini önererek, ilçede uygun bir alanda hayvancılık yapabilmeleri temaslarda bulunmalarının ardından, tespit edilecek alanda hayvancılık yapılabilmesi için elinden geldiğince destek vermeye çalışacağının da sözünü verdi.
(SS-SŞ)

10.02.2013 18:58:36 TSI

Editör: Wan Haber