Aydın Tabip Odası Başkanı Dr. Eralp Atay, hayata geçirilen Kamu Hastane Birliklerinin hem sağlık çalışanları hem de toplum için olumsuz sonuçlar doğuracağını iddia etti.
Aydın Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Eralp Atay, Aydın Tabip Odası Yönetim Kurulu üyeleriyle birlikte düzenlediği toplantıda Sağlık Bakanlığı'nın teşkilat yapısını değiştiren Kamu Hastane Birliği Yasasını eleştirdi.
Hükümet'in 2 Kasım 2011'de Sağlık Bakanlığı'nın teşkilat yapısını değiştirerek Kamu Hastane Birliği Yasasını çıkardığını savunan Dr. Eralp Atay, "Yapılanma için bir yıl süre koydu. 1 Kasım 2012 tarihinde ise Hastane Yöneticileri atandı ve çalışmaya başladı. Kamu Hastane Birlikleri kaynakların etkili ve verimli kullanılması amacıyla kuruma bağlı ikinci ve üçüncü basamak sağlık kurumları, il düzeyinde Kamu Hastaneleri Birlikleri kurularak işletiliyor. Genel Sekreter, İdari ve Mali Hizmetler Başkanları, Hastane Yöneticisi, Müdür ve Müdür Yardımcısı olabilmek için en az dört yıllık eğitim veren yükseköğretim kurumlarından mezun olmak; kamu veya özel sektörde genel sekreter için 8 yıl, idari ve mali hizmetler başkanları, hastane yöneticisi ve müdürler için en az 5 yıl iş tecrübesine sahip olmak şartı aranıyor. Bu kapsamda İstanbul'da 5, Ankara ve İzmir'de 2'şer olmak üzere 81 ilde 87 Genel Sekreter şuan görev yapıyor" dedi.
Kamu Hastaneler Birliği uygulamasına geçilmesinin ardından Türkiye genelinde 10 bin 300 sözleşmeli personelin işe alındığını açıklayan Atay, "Birlik Genel Sekreterleri ve sözleşmeli yöneticiler incelendiğinde birçoğunun siyasi bağlarının ve belli bir sendikanın üye veya yöneticileri olduğu görülüyor. Düzenlemeyle hastaneler tıbbi ve mali kriterler ile kalite, hasta ve çalışan güvenliği ve eğitim kriterleri çerçevesinde Kurumca belirlenecek usul ve esaslara göre 6 aylık veya 1 yıllık sürelerle değerlendirmeye tabi tutulacak. Bu değerlendirme, kamu veya özel değerlendirme kuruluşlarına da yaptırılabilecek. Değerlendirme sonuçlarına göre hastaneler yukarıdan aşağıya doğru A, B, C, D ve E şeklinde gruplandırılıyor. Birliğin grubu, hastanelerinin ağırlıklı ortalamasına göre belirleniyor" diye konuştu.
Genel Sekreterin ve hastane yöneticilerinin yetki ve sorumluluklarına da değinen Atay, "Birliği belirlenen hedef, politika ve stratejilere, ilgili düzenlemelere, yönetim kurulu kararlarına ve performans programına göre yönetmek. Birliğin faaliyet ve işlemlerini denetlemek, yönetim sistemlerini değerlendirmek, işleyiş ve yönetim süreçlerinin etkililiğini gözetmek, yönetimin, kalitenin ve verimliliğin geliştirilmesini sağlamak. Birlik bünyesindeki sağlık kurumlarında etkili ve verimli hizmet sunumunu sağlamak, bu amaçla kaynak ve personel ihtiyaçlarını tespit etmek, istihdam planlaması yapmak ve personel hareketlerini gerçekleştirmek. Hastaneler arası koordinasyon ve diğer kurum ve kuruluşlarla işbirliğini sağlamak. Bütçe ve yatırım tekliflerini hazırlayarak Kuruma sunmak. Hastane yöneticisi ise hastane ölçeğinde genel sekreterin görev, yetki ve sorumluluklarına sahip" şeklinde konuştu.
Genel Sekreterin geleceğinin başarıya endeksli olduğuna işaret eden Atay, sözlerine şöyle devam etti: "Yapılan değerlendirme sonuçlarına göre Birliğin grup düşürülmesi, D grubunda devralınması halinde üçüncü değerlendirmede üst gruba çıkarılamaması, E grubunda devralınması halinde ikinci değerlendirmede üst gruba çıkarılamaması, Bünyesindeki hastanelerden birinin ardı ardına yapılan iki değerlendirmede de grup düşürülmesi, Egrubu hastane ile devralınması halinde, ikinci değerlendirmede bu hastanenin bir üst gruba çıkarılamaması hallerinde kurumca Genel Sekreterin görevine son verilir. Belirlenen hallerin hastane ölçeğinde gerçekleşmesi durumunda ise, Genel Sekreterce hastane yöneticisinin görevine son verilir. Sözleşmelerin süresi iki yıldan dört yıla kadar olabilir. Sözleşme eki performans hedeflerindeki gerçekleşmelere bağlı olarak süresinden önce de sözleşmeler sona erdirilebilir. Başarısızlık sebebiyle Genel Sekreterin değişmesi halinde Başkanların ve başarısızlığa sebebiyet veren Hastane yöneticilerinin sözleşmeleri kendiliğinden sona erer. Yeni Hastane yöneticisinin göreve başlamasından itibaren, ilgili Hastane Başhekimi, Müdürleri, Başhekim yardımcıları ve Müdür yardımcılarının; yeni Başhekim ve Müdürlerin göreve başlamasından itibaren de yardımcılarının bir ay sonunda sözleşmeleri kendiliğinden sona erer. Açıktan sözleşmeli istihdam, memurluk veya diğer personel istihdam şekillerinden birine geçiş bakımından kazanılmış hak teşkil etmez. Birliklerde, belirtilen pozisyonlarda sözleşmeli statüde personel istihdam edilir.
Birliklerdeki diğer personel, 657 sayılı kanun ve 10 Temmuz 2003 tarihli ve 4924 sayılı eleman temininde güçlük çekilen yerlerde sözleşmeli sağlık personeli çalıştırılması ile bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılması hakkında kanuna tabi olarak çalışır"
"ÇALIŞAN VE TOPLUM İÇİN GETİRİLERİ VAR"
Kamu Hastane Birliklerinin sağlıkta ticarileştirme, özelleştirme ve kadrolaşmaya yol açacağını öne süren Atay, sözlerini şöyle tamamladı: "Kamu Hastane Birlikleri sağlık çalışanlarına uzun çalışma saatleri, düşük özlük hakları, rekabet, iş güvencesi olmaksızın çalışma, rotasyon, nakil ve işsizlik gibi getirilere yol açıyor. Topluma için ise sağlık hizmeti niteliğinde azalma, hizmete erişimle ilgili sorunlar, verimsiz hastanelerin küçülmesi veya kapatılması, rant değeri yüksek hastanelerin zaman içinde kapanma riski ve tamamlayıcı sigorta gibi sonuçlar doğuruyor"
(MB-İK)

21.01.2013 11:18:05 TSI

Editör: Wan Haber