Eğitim Bir-Sen Aydın Şubesi Kadın Komisyonu üyeleri, okullarda uygulanacak serbest kıyafet uygulamasından öğretmenlerin de faydalanabilmesi için eylem yaptı.
Aydın merkez İstasyon Meydanı'nda yapılan eyleme Eğitim Bir Sen Aydın Şube Başkanı Süleyman Alkoç, Eğitim Bir-Sen Aydın Şubesi Kadın Komisyonu Başkanı Selma Ural ve Eğitim Bir-Sen Aydın Şubesi Kadın Komisyonu üyeleri katıldı.
Okullarda başörtüsü takmayı yasaklayan düzenlemeye tepki gösteren Kadın Komisyonu Başkanı Selma Ural, "Biz eşitlikten, insanların kategorize edilmesini, başarılı olmak için fırsat ve imkanların herkese eşit bir şekilde sunulmasını anlıyoruz. Devletin bütün vatandaşlarının meşru haklarını iade etmesini, özde ve sözde vatandaş ayrımına bir an önce son vermesini istiyoruz. Bütün kirli hesaplar en çok kadınları ve çocukları vurmuştur. Onlarca yıldır din-siyaset, gelenek-modernlik, din-devlet gerilimlerinin kurbanı çoğu kez kadınlar olmuştur. Dün üniversiteye gittiğimizde bizi ikna odalarıyla karşılayanlar, bir kalbimizin, bir insanlık onurumuzun olduğunu düşünmeden ilkel öfkeleriyle bize diz çöktürmeye çalıştılar. Karanlık, kibirli güç odaklarını çıkarlarını korumak için zorunlu gördükleri çatışma için, inancımız gereği olan başörtüsünü, daha derinlerde aklımı, kalbimizi ve inancımızı kavgaların ortasına atmaktan çekinmediler" dedi.
Devletin şiddet gören kadınları koruduğunu, ancak aynı devletin kadının başını kapatarak TBMM'ye gelmesini, kamu hizmetinde görev almasını yasaklayarak bizzat kendisinin kadına şiddet uyguladığını savunan Ural, "Üniversitede rektörlerin dönemsel lütuflarıyla haklarını kullanabilen kızlarımıza başörtüleriyle kamuda görev yasaktır. Bu uygulama had bildirmenin başka bir versiyonudur. Küresel aktör iddiasındaki iktidar bunu ne bize ne dünyaya ne de kendilerine izah edemez. Mevcut iktidar bu ayıptan kurtulmalı, toplum mühendisliği olan kadınları inançlarını yaşama konusunda sınırlamaktan vazgeçmelidir. Anayasa'da bulunmayan bir yasak, iç tüzük, yönetmelik hatta genelge gibi Anayasa'ya uygun olması gereken düzenlemelerle var ediliyor. Anayasa'da korunan bir hak, yönetmeliklerle yok ediliyor. Artık yeter! Aklımıza, ruhumuza giydirilen deli gömleklerine hayır diyoruz. Biz içinde doğup büyüdüğümüz topraklardan farklı bir hayat yaşamıyoruz. Burada kimliğimizi kazandık, bu ülkenin inançlarıyla büyütüldü ve bu ülkenin okullarında okuduk. Ancak bu güne kadar iktidar sahiplerinin başörtülü kadınları kabulleniş biçimi hep özürlü olmuştur. Başlarını örten kadınlara yıllardır reva görülen hukuksuz uygulamalar bir ötekileştirmedir. Ötekileştirmeye artık son vermeliyiz. Kadınların imani, insani değerleri, evrensel hukuktan kaynaklanan hakları görmezden gelinerek üretilen bu yasak açık bir inanlık ayıbıdır" diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanlığının yeni yayımladığı öğrencilerin kılık kıyafet yönetmeliğindeki yanlışlara da değinen Ural, sözlerini şöyle tamamladı: "Bakanlığın yeni yayımladığı öğrencilerin kılık kıyafet yönetmeliğinde başörtüsünü sadece imam hatiplerle ve Kuran-ı Kerim dersi ile sınırlandırmıştır. Biz yasaklar kalksın derken yasağı meşrulaştıran bu yaklaşımı asla kabul etmiyoruz. Bakanlık bu defoyu tez elden ortadan kaldırmalı, ders merkezli hak kullanımı ayıbından bir önce kurtulmalıdır. Bugün buraya gelerek bu haklı davamızda bizi yalnız bırakmayan tüm dostlarımızı ve katılanlara sonsuz teşekkür ediyorum"
(AA-MB-İK)

11.12.2012 16:02:28 TSI

Editör: Wan Haber