Eğitim-Bir-Sen Aydın Şubesi Genişletilmiş İl Divan Toplantısı'nda eğitim alanındaki son gelişmeler masaya yatırıldı.
Adnan Menderes Üniversitesi(ADÜ) Sosyal Tesisleri Salonunda düzenlenen toplantıya, Aydın Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre, Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Murat Bilgin, Eğim-Bir-Sen Aydın Şube Başkanı Süleyman Alkoç, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları Servet Taşkan ve Mustafa Özmen, Şube Müdürleri Mehmet Akçil ve M. Altan Canbiter, Şube Yönetim Kurulu, Merkez İş Yeri Temsilcileri, İlçe Yönetim Kurulu üyeleri katıldı.
Toplantıda bir selamlama ve teşekkür konuşması yapan İl Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre, Eğitim Bir Sen Aydın Şubesi'ne katkılarından dolayı teşekkür etti. Töre; Aydın ilinde eğitim öğretim alanında yapılan çalışmaları anlattı.
Eğim-Bir-Sen Aydın Şube Başkanı Süleyman Alkoç da, 2013 yılın ülkemiz ve dünya için barış getirmesini, sendika için de yeni kazanımlı yıl olmasını diledi. Alkoç, eğitimciler olarak hem öğrenen hem öğretmen hem hak arayan hem hakkı teslim eden hak mücadelesi veren bir teşkilatın mensupları olduklarını belirterek, "Ülkemizde devlet yarım asra yakındır halkın inançları ile kavgalıdır. İnanç özgürlüğünü kısıtlayan despotik yaptırımlarla yıllardır toplum mühendisliği yapmaya çalışmaktadır. Üniversite kapılarında yaşanan dramlar, ikna odalarında yapılan imha süreçleri, kamuda disiplin süreçlerini işletip işine son verilenler dâhil, yapılan baskı ve dayatmalar sadece ve sadece devletle milletin arasını açmıştır. Milletine yabancı devlet ve devletine küskün millet oluşmuştur. Devletle milletin arasındaki makasın açılmasını hızlandıran uygulamaların darbe dönemlerinde zirve yapması şaşırtıcı olmamıştır. Türkiye, gelinen nokta itibariyle bugün darbeler ve darbecilerle yüzleşmektedir. Demokrasi üzerindeki vesayet gölgesi her geçen gün kalkmakta ve devlet millet bütünleşmesi gerçekleşmektedir. Bugün üniversite kapılarındaki dramı, 8 yıllık kesintisiz eğitim dayatmasını, kuran kurslarına yaş sınırlamasını, Milli Güvenlik Dersi marifetiyle eğitimcilerin fişlenmesini, katsayı zulmünü, öğrencilere tek tip kıyafet dayatmasını, öğretmen adaylarına stajı zindan eden yaptırımları konuşmuyoruz. Bunlar önemli ve atılması gereken adımlardı. Bu adımlara bir yenisi daha eklenmelidir. O da kamu çalışanlarının saçı sakalı, bıyığı, tırnağı ile uğraşan, erkeklerin favori uzunluğu, kadınların ise ayakkabılarının topuk uzunluğu ile ilgilenen, giydiği pantolonun kumaşını belirleyen, kadınlara başı açık olarak çalışmayı dayatan 1982 darbe dönemi kalıntısı çalışanların kılık kıyafetini belirleyen yönetmeliğidir. Devlet zorla vatandaşının başını açtırmak için vatandaşından vergi almamaktadır. Vatandaş devlet bana zulmetsin diye devlete karşı yükümlülüklerini yerine getirmemektedir. Şeyh Edebali 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' demiştir. İnsan hak ve özgürlüklerinin önündeki vesayet izleri kaldırılmalı, zorla vatandaşının başını açan devletten, vatandaşını baş tacı eden devlete geçilmelidir" dedi.
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Murat Bilgin ise, Eğitim-Bir-Sen'in Memur Sen'in de katkılarıyla kamuda başörtüsünün kaldırıldığı yıl olacağını söyledi. Bu yönde mücadele edeceklerini kaydeden Bilgin, "Eğitim-Bir-Sen olarak, 30 Kasım'da TBMM önünde başlattığımız kamuda kılık kıyafet özgürlüğü eylemimizi, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü 81 ilde basın açıklamaları ve 2 Ocak 2013'te yeni yılın ilk mesai gününde iş yerlerine serbest kıyafetle giderek sivil itaatsizlikle devam ettirdik. Memur-Sen ailesi olarak da kamuda kılık kıyafet özgürlüğü talebimizde kararlıyız. Kararlılığımızı ortaya koymak için Ocak ayı içinde 10 milyon imza toplayıp Başbakanlığa irade beyanında bulunacak ve imzaları hükümete sunacağız. Anayasa Mahkemesi, 666 sayılı KHK'nın iptali istemiyle açılan davada, bazı maddelere yönelik iptal kararı vermiştir. Kararın Resmî Gazete'de yayımlanmasını müteakip doğacak kaosun önlenmesi için Milli Eğitim Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı, ivedilikle hareket ederek, iptal edilen hükümlere dönük yasal düzenlemeler yapmalıdır. 666 sayılı KHK'da unutulan öğretmenler ve öğretim elemanları bu defa kesinlikle unutulmamalıdır. Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı, öğretmenler ve öğretim elemanlarının 666 sayılı KHK ile uğradıkları ek ödeme mağduriyetinin telafisi için bulunmaz bir imkândır. 666 sayılı KHK ile ortaya çıkan ek ödeme eşitsizliği giderilmeli, iptal kararı üzerine yapılacak yasal düzenlemelerde KHK'nın tedavisi ile birlikte ek ödemenin de tedavisi yapılmalıdır" şeklinde konuştu.
(MB-İK)

07.01.2013 11:35:08 TSI

Editör: Wan Haber