16 Mart günü İstanbul’da 16 ilçede 32 adrese 16 Mart’ta eş zamanlı yapılan operasyonda Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi İrfan Arasan, Ayşe Acınıklı, Hüseyin Boğatekin, Şefik Çelik, Adem Çalışcı, Ayşe Başar, Tamer Doğan ve Ramazan Demir’in aralarında olduğu 31 kişi gözaltına alındı.

3 gün gözaltında tutulduktan sonra dün gece tutuklama talebiyle mahkemeye çıkartılan ÖHD’li avukatların duruşması bugün öğlen saatlerinde sona erdi.

Çağlayan Adliyesi’nde görülen duruşmaya, ÖHD ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyelerinin yanı sıra ÇHD Başkanı Selçuk Kozağaçlı, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Hasip Kaplan, Diyarbakır Baro Başkan Vekili Ahmet Özmen, Van Baro Başkanı Murat Timur, Doğu ve Güneydoğu baro başkanları ve meslektaşları hazır bulundu.

Kimlik tespitinin ardından savunmaya geçen avukatlar, iddianamede kendilerine yöneltilen suçlamaların mesleklerinin gereğini yerine getirmek olduğunu belirterek, “ Savunma yapmayacağız. Aksine söylediğiniz her şeyi sahipleniyoruz. Cezaevi ile terbiye etmeye çalışıyorlar. Ama terbiye olmayacağız” diye konuştu.

‘Devleti rahatsız etti’

Sokağa çıkma yasağı sırasında yaralanan ve bodrum katlarında mahsur kalanlar için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuruda bulunan avukat Ramazan Demir, “Bu başvurularımız devleti rahatsız etti. Ancak yine olsa yine yaparım” dedi.

Kendi aralarında telefon görüşmelerinde yaptıkları maç sohbetlerinin şifreli konuşma sayılıp kendilerine sorulduğunu söyleyen Demir, “Bize isnat edilen suçlamalar bizim için şereftir. Yüz akıdır. Allah herkese bunu nasip etsin. Müvekkil İfadeleri için saatlerce odasında kaldığımız savcı gözümün içine baka baka hakkımda soruşturma yürütmüş. KCK ile ilgili davalara ilişkin avukatlık faaliyetlerimiz soruldu. Doğrudur. Yine olsa yine yaparım” diye konuştu.

‘Bu bir uslandırma aracıdır’

13 Mart Ankara Kızılay’daki Güvenpark’ta bomba yüklü araçla saldırıda bulunan Seher Çağla Demir’in Balıkesir’de okuduğu sırada bir davada avukatlığını yaptığı için hedef gösterilen Hüseyin Boğatekin de, “Hedef haline getirildim. Tahir Elçi gibi naif bir insan öldürüldü. Benim başıma da gelebilir” ifadesini kullandı.

Tutuklamanın bir uslandırma amacı olduğunu söyleyen Boğatekin, “Bu bir uslandırma aracıdır, buraya getirilmiş olmam. Asla ve asla uslanmayacağım. Evimin basıldığı gece Kürtçe konuştuğu için katledilen bir gencin dosyasına çalışıyordum. Avukatların tutuklanması ilk değil, onlar zindanlara atılırken biz çok şey öğrendik. Bu bir uslandırma aracıdır, buraya getirilmiş olmam. Asla ve asla uslanmayacağım” ifadesini kullandı.

‘Politik bir dava’

Avukat Tamer Doğan ise, davanın politik bir dava olduğunu ve bu gerekçeyle politik savunma yapacağını belirterek, “Yeryüzündeki bütün lanetli olanları, öteki olanları savunmayı görev bilirim. Saray’dan hukuk beklemiyoruz” diye konuştu.

Kendisine yöneltilen suçlamaları bilmek istemediğini söyleyen Doğan,”Biz savcılara hâkimlere çok onaylamasak da burjuva hukukunu hatırlatıyoruz. Saraydan hukuk beklemiyoruz biz devrimci avukatlar olarak her şeyin tutanaklara geçmesini önemseriz. Çünkü tarih bunları ortaya çıkaracak yeryüzündeki bütün lanetli olanları, öteki olanları savunmayı görev bilirim. Bize ayak takımı diyorlar. Evet, biz ayak takımıyız, biz çapulcuyuz hem de birkaç kişi değiliz. Biz mağdur edebiyatı yapmıyoruz. Aksine yaptığımız her şeyi sahipleniyoruz” dedi.

Avukat Ayşe Acinikli de, “Ben Kürtlerin, devrimcilerin avukatlığını yaptım. Burada olmamın tek nedeni budur” dedi.

Nöbetçi mahkemede yapılan savunmaların ardından mahkeme heyeti, ÖHD üyesi avukatlarında aralarında olduğu 31 kişi adli kontrol kararıyla serbest bıraktı.

Editör: Wan Haber