İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde geçen yıl sezaryenle doğum yapıp bir kız çocuğu dünyaya getirdikten 17 gün sonra hayatını kaybeden 35 yaşındaki Pervin Çoksüer’in, ‘yanlış kan verildiği’ için öldüğü ortaya çıkmıştı. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi bünyesinde yürütülen idari soruşturma sonunda, Peksüer’e yanlış kan takan anastezi teknikeri ile denetim görevini yerine getirmeyen anestezi uzmanı hakkında uyarı cezası ve yargılama izni verilmesi yönünde görüş belirtildi. Şimdi dosya, son karar için YÖK’ün önünde. 

Pervin ve Serdar Çoksüer çifti, 2013 yılına, adını ‘Tuana’ koydukları bebeklerine kavuşmak hayaliyle girdi. Anne Pervin, sezaryen için Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’ne yattı. Doğum, 11 Şubat’ta gerçekleşti. Tuana doğarken, annesi ameliyat masasındaydı. Bu sırada anestezi uzmanı Özlem Yıldız, verilen emir üzerine, iki ünite kanı anne Pervin’e taktı. Servise kaldırılan anne iki saat sonra fenalaşınca ameliyata alındı. 17 gün yoğun bakımda kaldı. 27 Şubat’ta rahmi alındı. Bir gün sonra hayatını kaybetti. Serdar Çoksüer, babalık sevincini yaşayamadan eşinin ölüm haberini aldı. Kendisine eşinin ölümüne ilişkin açıklayıcı bir bilgi verilmedi. Anne toprağa verildikten sonra Çoksüer’in akrabalarına ulaşan bir doktor, “başka hastaya ait farklı gruptan iki ünite kanın anne Pervin’e verildiğini, bunun sonra anlaşıldığını, fakat yapacak bir şey olmadığını” söyledi. 

Kanı hasta yakınları taşıyormuş 
Bu bilgi üzerine baba Çoksüer, 15 Mayıs’ta şikâyetçi oldu. Başsavcılık soruşturma izni vermeye yetkili makam olduğu için dosyayı YÖK’e gönderdi. YÖK’ün izniyle Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde soruşturma açıldı. Üç profesörden oluşan kurul, ekibin ifadesini aldı. Ameliyat ekibinde yer alan Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı’ndan Dr. Nilgün Çolakoğlu, yanlış kan verildiğini doğrularken, ‘taksirle ölüme sebebiyet vermek’ ile suçlanan anestezi uzmanı Özlem Yıldız iki hemşireyi suçladı. N.T. ve E.B. adlı hemşirelerin “Bu kan, Çoksüer’e ait” diyerek bir başka hastaya ayrılmış, farklı kan grubuna ait kanı, ameliyathaneye getirmeleri için hasta yakınlarına verdiğini savundu. Yıldız, savunmasında, kanın personel yetersizliği nedeniyle hasta yakınlarına taşıttırıldığını da belirterek, “Hemşirelerin buzdolabından çıkardığı, anestezi masasına gönderilmiş kan, sonraki sezaryen hastasına aitmiş. Ancak hemşire tarafından hasta yakınlarına Çoksüer’in kanı diye teslim edilmiş. Hasta yakını ameliyathane kapısı açıldığında, kapıyı açan bir kişiye Çoksüer’in kanı diye teslim etmiş ve kan, bulunduğum ameliyathaneye gelmiş” dedi. 

Soruşturma, geçen 25 Aralık’ta tamamlandı. Hazırlanan raporda, A.T. adlı bir başka hastaya farklı farklı gruptan kanın Çoksüer’e verildiği belirlendi. Sorgulara ve laboratuar sonuçlarına göre ölümün, yanlış kana bağlı olarak geliştiği saptandı. Bu durumda; torbanın üzerindeki kan grubu ile hastanın dosyasındaki kan grubunun aynı olup olmadığına bakmadan hareket edan ve çapraz karşılaştırma uygunluk belgesini kontrol etmeksizin kan veran tekniker Özlem Yıldız ile uzman olarak üzerine düşen denetim görevini yerine getirmeyen Dr. Nilgün Çolakoğlu’nun kusurlu olduğu belirtildi. Bu nedenle her iki görevliyi idari bakımdan uyarı cezası ve ayrıca yargılama izni verilmesini istedi. Dosya, karar verilmesi amacıyla YÖK’e gönderildi. Radikal

Editör: Wan Haber