Mali Suçlar Araştırma Kurulu (MASAK) ile Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nin ortaklaşa düzenlediği panelde, suç ekonomisi, suçla mücadele yöntemleri ve Türkiye'nin değerlendirilmesi yapıldı. Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, ekonomik suç örgütleri ile yeni teknolojik imkanları devreye sokmak sureti ile etkin bir mücadele verdiklerini söyleri.
Gazi Üniversitesi'nde düzenlenen "Suç Ekonomisi, Mücadele Yöntemleri ve Türkiye Değerlendirmesi " konulu panele İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı da katıldı. Paneli organize eden MASAK Başkanı Mürsel Ali Kaplan, suç ekonomisinin ulusal düzeyde değil, küresel düzeyde teşkil eden, mücadele edilmesi zorunluluk arz eden bir boyut kazandığını söyledi.
Suç ekonomisi hakkında bilgi veren Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem ise, "Suç ekonomisi ekonomik çıkar sağlamak veya terör örgütlerinin amaçlarına ulaşmak için yasal olmayan yöntemlerle elde edilen ekonomik değeri ifade eder. Küreselleşen suç ekonomisi özellikle uyuşturucu madde ticareti, kaçakçılık, dolandırıcılık, göçmen kaçakçılığı, terörün finansmanı gibi alanlarda gelir elde etmek için işlenen suçları teşkil etmektedir. Suç ekonomisi ile mücadelenin en önemli unsurlarından birisi bu mücadelede uygulanacak yöntemlerdir. Klasik mücadele yöntemlerinden oldukça farklı olması gerekmektedir. Özellikle mücadelede istihbarat, kolluk ve mali denetim mekanizmaları gibi önleyici tedbirler çok önemlidir" dedi.

"SUÇ EKONOMİSİ İLE MÜCADELE KAYIT DIŞI MÜCADELE İLE ÖRTÜŞÜYOR"
Küreselleşme ile birlikte bu konularla mücadelede yeni imkanların ele geçmiş olmasıyla birlikte bir o kadar da suç ekonomisinin çok daha karmaşık bir konu olduğunu söyleyen Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de, "Bizim için önemli olan husus; örgütlü suçlar sadece ülkemizin sınırları ile kalmıyor, ciddi bir şekilde uluslararasılaşma sürecinde. Türkiye olarak bu alanda uluslararası işbirliği ve koordinasyonda elimizi güçlendirecek çok temel bir tasarı uzun süredir Meclis'te bekliyor. Bu yılın başında belki bunu hayata geçirme imkanımız olur. Suç ekonomisi ile mücadele kayıt dışı mücadele ile örtüşüyor. Biz bu konuda son derece kararlıyız. Kayıt dışı parasal işlemlerin takibi ve kontrolü açısından çok önemli adımlar atıldı. Burada hakikaten kayıt dışı parasal işlemlerin takibi ve kontrolü suç ekonomisi ile mücadele açısından da önemli. Kayıt dışı ekonomi ile mücadele ederken amacımız kayıt dışını kayıt altına almak. Ama suç ekonomisi ile mücadele, tabi ki hem faaliyetleri ortadan kaldırmak hem de bu gelirleri ortadan kaldırmaktır. Suç gelirlerinin aklanması suçun çok önemli bir boyutu. Gelir olmadan suç örgütlerinin hayatlarını idame ettirmesi mümkün değil. Suç gelirleri suç örgütlerini, terör örgütlerini besliyor. Bu konu ile mücadele etkin olmazsa örgütler elde ettikleri gelirlerle faaliyetlerini çok daha değişik boyutlara taşıyabiliyorlar. Bu süreci bizim bir şekilde kırmamız lazım. İlgili ulusal ve uluslararası kurumlar arasındaki koordinasyon çok önem kazanıyor. Özellikle suçlar ve mücadele yöntemleri konusunda toplum nezdinde bir farkındalık oluşturmak bir o kadar önemli. Organize suç örgütleri gelir elde etmek amacıyla bu işi yaparlar, ama terör örgütlerinin bir ideolojisi var. Kendi varlıklarını sürdürmek için gelire ihtiyaçları var. Terör örgütlerini organize suç örgütlerinden ayıran en önemli fark, terör örgütlerinin finansmanına sadece yasa dışı gelirler değil, aslında yasal gelirlerin de bu işe zemin oluşturması. Suç örgütlerini bu gelirden mahrum etmek için mutlaka suç unsuru mal ve suçu işleyen kişilerin takip ve kontrolünün yanı sıra para ve fon hareketlerinin takibi ve kontrolü çok önem kazanmaktadır. 33 ülke ile mali suçlarla mücadele konusunda işbirliği yaptık" diye konuştu.

"YAPTIĞIMIZ ÇALIŞMALARLA TOPLUM YAPISI VE ÜLKE EKONOMİSİNE ZARAR VEREN HER TÜRLÜ İLLEGAL YAPILANMALAR ÇÖKERTİLMİŞTİR"
İçişleri Bakanlığı birimleri tarafından yapılan mücadele çalışmaları konusunda bilgi veren İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ise, "Organize suçların yoğunluğu ve tehdit derecesi bir ülkenin kalkınma seviyesi ile de çok yakından ilgilidir. Organize suçlar kamu düzenini, sosyal yapıyı doğrudan etkileyen yolsuzluk, tefecilik ve kaçakçılık ve ciddi suç türlerini kapsayan bir olgudur. 61. Hükümet programımızda temel önceliklerimiz arasında organize suçlarla mücadele konusuna yer verilmiştir. Kolluk birimlerimiz suç ekonomisinin önemli unsurları olan uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadeleden bilişim alanında işlenen suçlara kadar çok geniş bir yelpazede çalışmalarını sürdürmektedirler. Kaçakçılık ve terörle mücadele alanında son dönemde yürütülen başarılı çalışmalar sayesinde finans kaynakları kesilmekte, faaliyetleri sekteye uğratılmaktadır. Yaptığımız çalışmalarla toplum yapısını ve ülke ekonomisini çökerten her türlü illegal yapılanmalar çökertilmiştir. Göçmen kaçakçılığı, akaryakıt ve sigara kaçakçılığı, bilişim suçları ve diğer konularda ciddi operasyonlar yapıldı. Organize suçlarla mücadelenin uluslararası boyutuna önem veren Türkiye, 89 ülke ile terörizm, uyuşturucu kaçakçılığı konusunda protokoller imzalamıştır. 2011 yılından itibaren 18 uluslararası müşterek operasyon gerçekleştirildi. Pakistan, Sudan, Afganistan, Azerbaycan gibi ülkelerin kolluk kuvvetlerinin eğitiminde önemli üstlenmekteyiz. 350 uluslararası eğitim programına 84 farklı ülkeden 5 binin üzerinde kolluk görevlisi katıldı. Organize suçlarla ve uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadelede kolluk kuvvetlerimiz uluslararası örgütlerin taktirlerine mazhar olmuşlardır. 2011-2012 yılları arasında yapılan operasyonlarda 57 milyon litre kaçak akaryakıt 300 milyon paket kaçak sigara, 1 milyon 200 bin litre içki, 256 binden fazla tarihi eser ele geçirildi. Örgüt yapılarının dağıtılması için finans kaynaklarını kesmek mücadelenin en temel unsurlarından birisidir. Örgütlerin suçtan elde ettiği gelirle mücadele yeni stratejilerin asli parçası haline geldi. Bakanlığımız, suç gelirleri ile mücadeleyi etkin kılacak çalışmalara önem verdi. Organize suç örgütleri kazandıkları illegal paraları kontrolsüz bir biçimde kullanmakta ve terör örgütlerini de desteklemekteler. Terör örgütlerinin de finansman temin etmeye çalıştıkları bilinen bir gerçektir. Son 2 yılda gerçekleştirilen operasyonlarda 37 milyon kök Hint keneviri ele geçirildi. Bu operasyonlar sayesinde terör örgütünün kasasına 3 milyon liradan fazla para girmesi engellendi" şeklinde konuştu.

"EKONOMİK SUÇLAR ARTTIKÇA ÜLKELERİN BÜYÜME ORANI DÜŞÜYOR"
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, toplumsal suçları önlemenin yollarından birisinin onların ekonomik kaynaklarını kurutmak olduğunu söyleyerek, "Ekonomik ilişkilerin ve ticari faaliyetlerin yaygınlaşması ve çeşitlenmesi, bu alandaki kuralların artışına paralel olarak kural ihlallerinin artmasına da yol açıyor. Üretim ve tüketim kalıpları dünyanın her yerinde aynı biçimde pazarları oluşturmaktadır. Dünya ekonomik büyüklüğünün 45 trilyon dolarını 34 ülkeden oluşan gelişmiş ülkeler, 25 trilyon dolarlık kısmını 150 ülkeden oluşan gelişmekte olan ülkeler oluşturmaktadır. Uluslararası ticaret hacmi 2011 yılında 36 trilyon dolar, gelişmekte olan 150 ülkede 2011 yılında 15 trilyon dolar, gelişmiş ülkelerde ise 20 trilyon dolar. Uyuşturucu trafiğinden insan ticaretine kadar birçok suç teknolojinin nimetlerinden geçmişe oranla daha kolay icra ediliyor. Toplumsal değişim suç ekonomisini de etkilemektedir. Kara paranın makro ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerini daha iyi anlamak için kara paranın boyutuna bakmak gerekir. Kayıt dışı ekonomi, suç ekonomisi gibi isimler altında yapılan çalışmalar sonucunda ortaya çıkan rakamlar birer tahmindir. Yasadışı faaliyetlerden elde edilen gelirlerin aklanması ilk olarak para talebinde istikrarsızlığa yol açar. Bu faaliyetlerdeki yüzde 10'luk bir artış toplam para talebinde yüzde 6'lık bir düşüşe yol açar. Yüksek meblağlardaki kirli para, verimli yatırımlardan da uzak durmakta, başka alanlara kaymaktadır. Ekonomik suçlar arttıkça ülkelerin büyüme oranı düşüyor. Mücadeleci kuruluşlar ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı olarak ekonomik suç örgütleri ile yeni teknolojik imkanları devreye sokmak sureti ile etkin bir mücadele veriyoruz. Akaryakıt kaçakçılığı ile ilgili bir istasyonda kontrol yapılıyor, 8-9 tane pompa var, bir tanesinde kaçak yakıt buluyorsunuz. Yapılan uygulama şu; sadece o pompa mühürleniyor. Sadece bir ayağını bağlıyorsunuz, diğerleri açıkta. Artık böyle bir fiilin işlendiğinin tespiti halinde artık o işletme komple mühürleniyor. Bunun gibi uygulamalar geliyor" ifadelerini kullandı.
(DY-CC-Y)

09.01.2013 11:59:59 TSI

Editör: Wan Haber