Ankara Barosu Başkanı Av. Metin Feyzioğlu, Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Abdullah Sabri Kocaman'ı ziyaretinde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Gaziantep Barosu Başkanı Ali Elibol ile birlikte Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Abdullah Sabri Kocaman'ı ziyaret eden Feyzioğlu, ardından burada basın toplantısı düzenledi. Av. Metin Feyzioğlu, şunları kaydetti:
"Siz gazetecisiniz. Hayatınızın hemen her döneminde savcının karşısına geçip hesap vermenin ne demek olduğunu siz bilirsiniz. Siyasi iktidarların baskısının ne anlama geldiğini siz bilirsiniz. Konuşmanın, eleştirmenin, söz söylemenin Türkiye'de bedelinin ne kadar yüksek olduğunu siz bilirsiniz. Ben Türkiye'de fedakarca görev yapan Anadolu basınına ve özelde de son derece güçlü ve etkili olan Gaziantep yerel basınına Türkiye'ye fedakarca sunduğu hizmetler için teşekkür ediyorum. Biz o zaman Suriye'de neler olduğunu, Türkiye'nin aslında hiç de öyle başarılı bir dış politika yürütmediğini kim bilir ne zaman anlardık" dedi.

"BİREY DEVLET İÇİNSE FAŞİSTLİK OLUYOR"
"Biz yargı içerisinde yürüttüğümüz mücadeleyi aslında demokrasi mücadelesi, bireyin devlete üstünlüğü mücadelesi olarak görüyoruz" diyen Av. Feyzioğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Hani klasik sorarlar ya; 'devlet mi birey içindir, birey mi devlet için' diye...Eğer birey devlet içinse faşistlik oluyor. Baskıcı bir rejim oluyor. 'Devlet, birey içindir' derseniz o ülke yaşanabilir oluyor, o toplum özgür oluyor. Ama 'devlet, birey için' demekle devlet birey için olmuyor. Vatandaşı hangi kapıdan geçiriyor? Hangi devlet dairesine protokol kapısından girebiliyorsunuz? Bakın bütün bunlar önemli sembollerdir. Bana bir devlet dairesi gösterin ki vatandaşı ayrı kapıdan sokmasın."
Ankara Baro Başkanı Feyzioğlu, "Biz olumsuzlukları, hukuksuzlukları Ergenekon davası, Balyoz davası, Oda TV davası, KCK davası diye toplumun gündemine taşıdık belki ama adı bilinmeyen sadece dosya numarası ile anılan yüzlerce, binlerce davada adil yargılanma hakkı, dolayısıyla vatandaşın adil yargılanma, aklanma hakkı elinden alınıyor. O yüzden ben her olumsuzluktan olumlu bir sonuç çıkarmaya çalışan biri olarak, son dönemde yaşanan ve toplumun gündemini işgal eden o büyük davalardaki öğrendiklerimizi bir şans olarak kabul ediyorum. Ama öğrendiklerimizi, olumsuz örneklerden öğrendiğimizi ifade ediyorum. Yani yapılanların tersini yapsanız baştan sona, A'dan Z'ye bir düzgün ceza kitabı yazarsınız. O zaman bu toplum suçsuzluk karnesini, iddia edenin iddiasını ispatlamakla yükümlü olduğunu, tutuklanmanın bir ceza olmayıp sadece kaçacakları düşünülenleri, delilleri karartacakları düşünülenleri tedbiren içeri almak olduğunu hep ters örneklerden, kötü örneklerden gördük" görüşünü savundu.

"ANKARA'DA SÖYLEDİĞİMİ ŞIRNAK'TA DEĞİŞTİRİYORSAM BU İKİ YÜZLÜLÜKTÜR"
Türkiye'de terörün bitirilmesi gerektiğini ifade eden Başkan Feyzioğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Terörü bitirirken şiddete bulaşmışlar ve şiddete bulaşmamışları birbirinden ayırmamız lazım. Irkçılığa dur dememiz lazım, kim hangi ırkın aleyhine ayrıcalık istiyorsa istesin. Türkiye'de Ankara'da insanın hakkını savunuyorsan, İzmir'de insan hakkını savunuyorsak, korkusuzca Şırnak'ta da aynı insan hakkını savunabilmemiz lazım. Aksi taktirde iki yüzlülüktür. Yani ben Ankara'da söylediğimi Şırnak'ta değiştiriyorsam veya Hakkari'de bir insan hakkı ihlali yapılırken onu görmezden geliyorsan bu iki yüzlülüktür."
Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Abdullah Sabri Kocaman ve Gaziantep Baro Başkanı Ali Elibol ise, Ankara Baro Başkanı Feyzioğlu'nu ağırlamaktan dolayı mutlu olduklarını belirtti.
(FS-SO-OK-Y)

17.01.2013 17:29:54 TSI

Editör: Wan Haber