AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Paris'teki olayın süreci baltalama olduğunu herkes görüyor" dedi. Kurtulmuş, Birleşmiş Milletler'le ilgili de eleştirilerde bulunarak,
"BM'de dayısı olanın eli rahat, kimyasal bomba da atsa arkasında dayısı var" diye konuştu.
AK Parti Konya İl Teşkilatı'nın sürekli hale getirdiği Medya Tanıtım Günleri toplantısına AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un yanı sıra AK Parti Konya İl Başkanı Ahmet Sorgun, AK Parti Konya milletvekilleri Kerim Özkul, Mustafa Kabakcı, İlhan Yerlikaya, Hüseyin Üzülmez, Gülay Samancı ve Ayşe Türkmenoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek ve merkez ilçe belediye başkanları ile eski Devlet Bakanlarından Teoman Rıza Güneri katıldı. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kurtulmuş, kabinede yer alıp almayacağı ile ilgili soru üzerine, "Millete, insanlığı ne tür katkımız olur, ne faydamız olur, ne tür çabalarımız olur diye bu kaygıyla siyaset yapmaya gayret ettim. Dolayısıyla benim nerede olacağımdan ziyade ne yapacağım önemlidir. Milletin gösterdiği istikamette bize, partimize vermiş olduğu bir sorumluluk var. O sorumlulukları yerine getirmem için kapımın önünde herhangi bir şey yazması gerekmiyor. Elimden ne geliyorsa bugün bir şahıs olarak hangi gücüm varsa bütün gücümü sonuna kadar kullanmaya gayret ediyorum. Benim için nerede olacağım, ne olacağım değil, ne yapacağım önemlidir. Bu söylediğim istikamette çalışmalarıma devam ediyorum" dedi.

"FİLLER TEPİŞİYOR, ÇİMLER EZİLİYOR"
Birleşmiş Milletler'le (BM) ilgili soruya ise Kurtulmuş, "Birleşmiş Milletler'de 5 ülkenin veto hakkı var. Ne yaparsanız yapın Suriye'de 20 aydır devam eden katliam var. Suriye'de bir türlü BM'nin müdahalesini sağlayamıyorsunuz. Çünkü BM'de dayısı olanın eli rahat. Adam biliyor ki ne yaparsa yapsın şehirlerin üzerine kimyasal bomba da atsa arkasında dayısı var. Rusya var, Çin var, adamı koruyacak. BM barış örgütü olmaktan çıktı. Çünkü filler tepişiyor, çimler eziliyor. Böyle bir sistem biz istesek bile yürümez. Türkiye'nin üzerine düşen bu sistemin değişmesi ile ilgili çalışmalar yapmak, bunları çalışıyoruz. Bu bir günde olacak bir şey değil. Bir fikrin oluşması lazım. Asya'da, Afrika'da, Latin Amerika'da dünya sisteminin mağduru olan ülkelerde de fikirler gelişiyor. Yeni bir dünyanın inşası için en önemli araçlardan birisi yeni bir BM'nin olmasıdır. Artık BM savaş sonrasının bir kurumu olarak İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra bir kurum olarak dünyayı taşıyamıyor. Bunun yıkılması mukadderdir, yıkılıyor zaten. Burada mühim olan daha vicdanlı, daha adaletli düzgün bir dünya sisteminin nasıl kurulması gerektiğidir" şeklinde cevap verdi.

"TÜRKLER İSTEMEDEN AYRIŞMA, KÜRTLER İSTEMEDEN ÇÖZÜM OLMAZ"
Terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'la ilgili görüşme ve Paris'te 3 PKK'lı kadının öldürülmesiyle ilgili sorular üzerine ise Kurtulmuş, "Bir takım görüşmeler yapıldığını biliyoruz. Bütün modern devletlerde terörü bitirmek için istihbarat birimleri görevlidir. İstihbarat birimleri siyasi iradenin verdiği görev çerçevesinde bu görüşmeleri yapar, ilerletir ve sonuç elde ederek terörü bitirir. Örnek İrlanda'da IRA ile yapılan görüşmelerdir. Biz siyasetçilerin vazifeleri bu görüşmelerde neler konuşuldu, neler yapıldı, bunları şahsen ben ne merak ederim, ne de bunlar bizim vazifemizdir. Siyasetin ülkede bu çözüm sürecini adil, hakkaniyetli ve kalıcı olabilmesi için zemin hazırlama görevi vardır. Bugün gelinen noktada işte Paris'teki olayların bu süreci baltalama olduğunu herkes görüyor. Önümüzdeki dönemlerde de muhtemelen başka olaylar da olabilir, Allah korusun. Cenazelerde bir şeyler olacağından endişe ediyorduk, sakin bir şekilde bu süreç geçildi. Samimi olarak bu çözümün olmasından yana olanlar var. Toplumda da bugün görüyoruz ki büyük bir kitle bu noktadadır. İşin en önemli kısmı bir ülkede sayısal olarak çok olan kitle çözümü isterse çözümü olur. Bir ülkede de ayrışma azınlık isterse değil, çoğunluk isterse olur. Bu ülkede Türkler istemeden ayrışma olmaz. Bu memlekette Kürtler istemeden de çözüm olmaz. Bugün çok şükür geldiğimiz noktada halkın çok büyük bir kısmı çözümden yanadır. Türkiye'nin Türkleri ile Kürtleri kavgası olsaydı Türkiye elli bin kere bölünürdü. Bu kavga uluslararası terör siyasetinin Türkiye'de verdiği bir kavgadır" diye konuştu.

"YENİ TÜRKİYE'NİN RESMİNİN BİR PARÇASI BAŞKANLIK SİSTEMİ"
Anayasal çalışmalar ve başkanlık sistemini de değerlendiren Kurtulmuş, "Ben başkanlık sistemini yeni Türkiye'nin büyük resminin bir parçası olarak görüyorum. Sadece başkanlık sistemini tek başına alırsanız bir anlamı yok. Başkanlık sistemi her anayasa nasıl bir sistem getirirse yeni anayasal reform sürecinde yeni sistemin bir unsuru olarak görülmelidir. Anayasası, siyasi partiler yasasıyla, meclis iç tüzüğüyle Türkiye'de yapılacak olan yeni bir demokratik atılım sürecinin parçalarından birisi olarak başkanlık sistemi tartışılabilir. Yoksa başkanlık sistemini tek başına tartışmak, zaten böyle tartışmıyoruz. Bunu bir reform, dönüşüm sürecinin parçası olarak görüyoruz" dedi.
Kurtulmuş, asgari ücrete ilişkin görüşlerini de şöyle dile getirdi:
"Benim gönlümden geçen asgari ücret bin liradır ve vergi dışıdır. Ama elimizdeki bütçe buna imkan vermiyor. Tabi ki asgari ücret yetersiz bunu biliyoruz. Daha dün merkez karar yürütme kurulunda bunları konuştuk. Asgari ücretin nasıl daha yüksek bir hale getirileceğini ve asgari ücretteki vergi yüklerinin nasıl azaltılacağını, çocuklu ailelerin nasıl daha fazla destekleneceğini konuştuk. İnşallah bunları yapma imkanımız olur."
(HİV-FM-CC-Y)

19.01.2013 16:47:54 TSI

Editör: Wan Haber